Karaya batan akşamın ufkunda seyret beni
Sonsuzlukta kümelenmiş sayısız yıldızlara
Kucak açan tertemiz siyah çarşafın sebebi
Sana ilham vermek olduğunu göreceksin
O grili çillerle bezenmiş çehredeki paklığın
Hezeyan içinde yaşayan heyecanın izlerini
Soyacak görebildiğince gözünde çıplaklığın
Ve umutlarını bembeyaz kabre gömeceksin
Tanyerinde buluşurken yamaçlarda kızıllar
Kaçırırken senden hayaller gömülü türbeyi
Akreplerin tavafını yelkovanlar hazırlar
On iki devirden altmışlarca saniye güdeceksin
Sabrın belki yetmeyecek mezarın dirilişine
Tam ensenden soğuk meltem kavramışken
Arşdan sana doğru merdivenin devrilişine
İnanamayıp gözlerimin içine güleceksin
Karaya batan akşamın çayırlarında ışığın
Tohum tohum serpildiği gökyüzünün teninde
Gönlünce dolaşacak olan o iki deli aşığın
Bizler olduğunu elbet bir gün göreceksin
İzzet Karaarslan