İnsülin Direnci
İnsülin, yemek yenildiğinde kanda yükselen kan şekerinin hücrelere taşınmasını sağlayan, pankreastan salgılanan bir hormondur. Vücutta insülin direnci geliştiğinde ise bu hücreler, insüline karşı duyarsız hale gelir ve insülinle beraber kandaki şekerin geçişini önler. İnsülin direnci arttıkça geçişin zorlanması sonucu hücrelere şeker giremez ve pankreas fazla insülin salgılar. Bunun sonucunda pankreas yorulup hasar görebilir. Bu durumda insülin üretimi azalır ve kan şekerinde hızlıca yükselmeler meydana gelebilir. Kan şekeri seviyesi belli bir alt sınırı aşarsa Tip 2 Diyabet tanısı olur. Yani insülin direnci olan insanlar eğer dikkat etmezlerse Tip 2 Diyabete yakalanabilirler.
İnsülin direncinin ana sebeplerinden birinin kandaki yağ miktarı artışı olduğu düşünülmektedir. Bel bölgesinde gözle görülen yağ artışının sebebinde de akla ilk insülin direnci gelmektedir. Yüksek miktarda alınan işlenmiş, basit şeker, yetersiz lif tüketimi, azalmış fiziksel aktivite ve vücutta gelişen enfeksiyonlar insülin direncine sebep olabilir. Ayrıca ailesinde şeker hastalığı olan kişiler, bel çevresi 94 ve üzeri olan erkekler , 80 ve üzeri olan kadınlar, VKİ’si ( kg/m2) 25’ten yüksek olanlar ve gebelik süresince gestasyonel diyabet tanısı almış kişiler de risk altındadır.
Belirtileri:
Ani gelen ve sürekli olan açlık
Aşırı tatlı isteği
Bel bölgesinde oluşan yağlanma
Doygunluk hissinin oluşmaması
Kilo verememe
Yemek sonrası kan şekerinin düşmesinden kaynaklı ellerde meydana gelen titreme
Yorgunluk, halsizlik, uykusuzluk hali
Ani uyku hali
Karaciğerde yağlanma
İnsülin Direncinde Beslenmede Dikkat Edilmesi Gerenken Noktalar:
- Kan şekerini hızlı yükseltecek, yüksek glisemik indeksli besinlerden uzak durulması gerekir.
- Beyaz un ve bundan yapılmış ekmek, yufka, hamur işi yerine tam buğday unundan yapılmış yiyecekler tercih edilmelidir. Pirinç yerine bulgur kullanılmalıdır.
- Haftada en az 2-3 kez kuru baklagil tüketilmelidir.
- Kefir, yoğurt, pancar gibi probiyotik besinlere öğünlerde yer verilmelidir.
- Şeker ve şekerli yiyeceklerden de uzak durulmalıdır. ( Bal, pekmez, reçel dahil)
- Doğal meyve şekeri içeren fakat yine şeker içeriği yüksek olan meyve ve sebzelerden uzak durulmalıdır. (Olgunlaşmış muz, incir, üzüm, kavun, kuru meyveler, patates, kestane, mısır, havuç)
- Meyvelerin suyu yerine meyvenin kendisi tüketilmelidir. Bunda da porsiyon kontrolü sağlanmalıdır. Meyve lif açısından zengin olduğu için kan şekerini yavaş yükseltir. Fakat meyve suyu lif bakımından fakir olmasının yanında fazla meyve şekeri içerdiğinden dolayı kan şekerini hızlı yükseltir.
- Karbonhidrat içeren besinler tek başına tüketilmemeli. Yanına süt, yoğurt, peynir veya fındık, badem, ceviz gibi besinler eklenerek tüketilmelidir. Bu sayede kan şekeri hızlı bir şekilde yükselip düşmeyecektir.
- Tarçın, tatlı isteğini bastırırken kan şekerini de dengeler. Çubuk tarçın suda bekletilip içilebilir veya toz tarçın sütün, yoğurdun içerisinde tüketilebilir.
- Uzun süre aç kalmamaya özen gösterilmelidir. Az az ve sık sık beslenilmelidir.
- Sebze ve meyve tüketimine dikkat edilmelidir.
- Öğünlerde mutlaka protein kaynağı besinlere yer verilmelidir.
- Haftada en az 150 dakika egzersiz veya yürüyüş yapılmalıdır.
- Su tüketimine özen gösterilmelidir. (kgx30-35 ml)
- Yeterli, dengeli ve çeşitli beslenmeye özen gösterilmelidir.