7 Ekim 2023 tarihinde Hamas'ın İsrail'e yaptığı füze saldırılarının hemen ardından başlayan İsrail karşı taarruzu ile yaklaşık 15 ay içinde yaşananlar herkesin gözünün önünde cereyan etti.
Suriye'de rejim 12 gün içinde yıkıldı. Suriye ilk etapta 3'e sonra 5'e bölünecek gibi duruyor.
Önce Irak, ardından Libya, devamında Filistin, sonrasında Lübnan ve nihayetinde Suriye....
Büyük Ortadoğu Projesi kapsamında dönemin ABD Dışişleri Bakanı Condollezza Rice ve yine dönemin ABD Savunma Bakanı Donald Rumsfeld'in uygulamaya koyduğu proje aksamadan işleyerek bugüne geldi.
ABD'nin BOP ile ilgili en büyük savunma gerekçesi olan ve masum gibi görünen ancak hiç masum olmayan "ülkelere demokrasi getirilmesi" tezi, bunca yıkımın, ölümün, yok oluşun yaşandığı ortamda söz konusu ülkelerin hiçte iyiliğine olmadığı da apaçık ortadadır.
BOP sürecinde sürecin en nihayetinde İran ile son bulacağı teorisyenler, stratejistler, deneyimli diplomatlarca öngörülen bir durum. Burada asıl önemli olan konu bunca ülkede yaşanan yıkım ölüm ve parçalanmanın bize nasıl etki edeceği ve sürecin bize yönelik bir yön alma ihtimalidir.
Libya, Irak, Lübnan ve Suriye, ki hatta şah döneminin sonuna doğru Humeyni öncesi İran ABD tarafından önce desteklenmiş, sonrasında düşman ilan edilmiş, bu iki süreç arasında da yukarıda saydığımız ülkelerde bugün demokratik olmadığı iddiasıyla müdahalede bulunan ABD bu ülkelerin başına kendi güdümünde tek adam getirerek gerek darbe gerek sürgün yoluyla BOP dahilindeki ülkeleri müdahaleye uygun hale getirmiştir.
Ülkemize yansıması muhtemel olarak değerlendiren bu acılı değişimlerin bugün Türkiye'de parlamenter sistemin değişmiş olması yetkilerin ve kuvvetler ayrılığının sınırlarının önceki dönemde olduğu gibi tam net belirlenmemesi beraberinde gerek liyakat eksikliği gerekse sosyal çürüme tespitleri acaba Türkiye'de BOP dahilindeki ülkeler ligine doğru mu çekiliyoruz, sonunda bu ülkelerdeki gibi bir durumun yaşanma ihtimali olabilir mi? diye sorulan soruların yüksek perdeden duyulmaya başlanmasına neden olmaktadır.
Ülkemizde farklı ülkelerden yaklaştık 13 Milyon sığınmacı ve kaçak nüfusunun ülkenin her yanına dağıldığı, bir çoğunun kayıtlı olmadığı, suça karışma potansiyellerinin yüksek olduğu buna paralel nüfus artışı sonucu artan gıda konut, kira vergiler ve diğer fiyatların, sabit ve dar gelirli vatandaşın altından kalmayacağı noktaya gelmesi, alışılmış yaşam standartlarının bu artan fiyatlarla baş etmede yaşanan zorlukların, ülke içinde ciddi krizlere sebep olmaya başladığı herkes tarafından yaşanan bir başka gerçektir.
Üstelik bu 13 Milyon sığınmacı ve kaçağın ülkelerine dönüşleri, özelikle Suriye'de halâ sağlanamayan ve ne kadar süre içinde sağlanacağı belli olmayan devlet otoritesindeki boşluğun, dönüşleri bırakın, Suriye'de oluşan yönetimin yönetim tarzını kabullenmeyecek, ciddi bir kesimin de Türkiye'ye doğru ikinci bir göç dalgası ihtimalinin de olduğu gözden kaçırılmaması gereken bir başka kritik konudur.
Yukarıda sayılan ülkelerde önce iç karışıklıklarla başlatılan BOP süreci, İran'ı da kapsayacak bir yönelimden sonra, sıranın Allah göstermesin Türkiye üzerine döneceği ihtimali, masada duran hayati bir konudur.
Çünkü bugüne kadar iç karışıklıklarla başlatılan süreç şu an Türkiye'de bulunan 13 Milyon sığınmacı ve kaçağın karışıklık çıkması halinde nasıl tepki vereceği, böyle kaos ortamında aynı anda birçok yerde baş gösterecek karışıklıkların hangi kolluk kuvveti ile nasıl bastırılacağı da planlanması gereken bir başka acil durumdur.
Tüm bu değerlendirmeler sonrasında konuya ve duruma hamasi bir bakış açısından değil; ciddi, kararlı, sürekli bir iradeyle, katı bir planlama ve uygulama esasıyla yaklaşmak, devlet millet menfaatine olacaktır.
Bizler bu süreçte asker bir milletin şerefli birer evladı olarak, üstümüze düşen ne sorumluluk ve görev varsa sonuna kadar devletimizin emrinde milletimizin hizmetinde olacağız...
Hiç kimse Türk milletini ve devletini sınırları cetvelle çizilmiş millet ve devletlere benzetmesin. Hayati bir hata yaparlar.
Devletimiz var olsun, milletimiz sağolsun.
Allah devlete millete zeval vermesin.
Saygılarımla...