Neresinden tutarsan orası elinde kalan bir sınav sistemi..
Ortalama 14 yaşındaki çocukların, hangi akla hizmet,
saçmalıkta zirve bir sınav sistemi ile liselere giriş sınavı adı altında hem sınava giren çocukları hem ailelerini maddi manevi anlamsızca geren, bunaltan saçma sapan bir mantıksızlıkla pedagoji ve çocuk gelişimine taban tabana zıt hiçbir bilimsel geçerliliği olmayan bir sınav ile olmadık bir yaş döngüsünde o yaştaki çocuklardan beklenmeyecek bir sorumluluk yükleterek neyin amaçlandığını sınavı yapanların da bilmediği üstüne üstlük sınavda sorulan soruları Türkiye Cumhuriyeti Kabinesindeki Bakanlara sorsanız vallahi billahi çoğunun doğru cevaplayamayacağı özellikle Türkçe soruları görenin saçını başını yolduracak türden sorular.
Bu çocuklar bu yaşta bu tür sorulara maruz bırakılarak ne amaçlanmıştır, gerekçesi nedir hedefi nedir?
Ailelerin imkânları zorlayarak çocuklarının iyi eğitim alması için varını yoğunu oraya koyduğu bir sınav olan LGS saçmalığına biran önce son verilerek alternatif çözüm ile bu tür hezeyanlara son verilmesi elzemdir.
Dünyada örneği olmayan bir mantıkla yapılan bu sınav hiçbir başarı ölçümünü objektif olarak değerlendirmemekle birlikte ailelere ve bu yaştaki çocuklara bunalımdan başka bir şey vermemektedir.
LGS sınavının yıkıcı etkisi sonrasında gelelim ülke gündemine, Ülkemizin öyle bir gündemi var ki kara Avrupası ülkelerinin bir yıllık toplamından daha fazlası bir hafta içinde yaşanıyor.
Birde siyasetin ani manevraları ve olmaz, olamaz denilen ne varsa gözümüzün önünde yaşandığını görüyoruz yaşıyoruz.
Son bir ay içinde, siyasette normalleşme yumuşama diyalog orta yol diyalog zemini uzlaşma gibi kavramların sıkça kullanılarak kameraların yıllardır yakalayamadığı imkânsız gibi görünen kayıtlar arşivde yerini aldı. Kim derdi ki 18 yıl sonra sayın Cumhurbaşkanımız ana muhalefet partisi ile bir araya gelecek genel merkezler ziyaret edilecek, tekrar görüşmek üzere sözleşilecek...
Önümüzdeki günlerde bu sürpriz görüşmenin ne getireceğini hep birlikte göreceğiz.
Özellikle yeni anayasa çalışmaları öncesi bu görüşmenin şüphesiz ki bir amaç taşıdığı, ayrıca seçim öncesi ve sırasında yaşanan gerginliklerin buhar kazanındaki biriken buhar gibi patlamadan bu görüşmelerle emniyet subabı görevi gördüğü de ortadadır.
Bir başka gelişme de Sayın Meral Akşener'in Sayın Cumhurbaşkanımızı sürpriz ziyareti oldu. Türk siyasetinde uzun soluklu bir geçmişi olan deneyimli siyasetçi Meral Akşener'in bu ziyaretinin de ne amaçla yapıldığı önümüzdeki günlerde netlik kazanacaktır.
Devamında Sayın Özgür Özel ile CHP genel merkezine iadeyi ziyaret gerçekleştiren sayın Cumhurbaşkanımızın bu görüşmelerle gelecek günlere ışık tutacak gelişmelerin habercisi olduğu da değerlendirmektedir.
Belki de son sürpriz görüşme Ankara'da uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybeden Sinan Ateş'in eşi ve çocuklarıyla Sayın Cumhurbaşkanımızı ziyaretleri oldu.
Bu konuyla ilgili de birçok tez öne sürülse de yine zaman turnusol kağıdı etkisi gibi maksadı ortaya çıkaracaktır. Sınırlarımız dışında yaşanan ama millet vicdanının içinde kanayan Filistin İsrail arasında dünya tarihinde yerini alan kahredici yaşananlar da ayrı bir durum.
Tüm bu yaşananlardan sonra hem siyasetteki yumuşama hem de gelen yaz mevsimi ile birlikte Pazar günü başlayacak olan Kurban Bayramımız ülkemize, milletimize hayırlara vesile olsun.
Kesilecek kurbanlar kabul, Kurban Bayramımız mübarek olsun.
Saygılarımla...