Öğr. Gör. H. Feyyaz EBEOĞLUGİL - Farkında Mıyız?
Köşe Yazarı
Öğr. Gör. H. Feyyaz EBEOĞLUGİL - Farkında Mıyız?
 

Kovid-19 Yaşayan Biri Olarak Bazı Gözlemlerim

Kıymetli okurlarımız hepinize merhabalar. Bu illet Kovid-19 hastalığı bizi teğet geçmedi, ailece yakalandığımız kovid-19 hastalığı sonrasında psikolojik olarak bazı durumların nasıl aşılabileceği hakkında siz değerli okurlarımıza bir takım küçük tavsiyelerim ve tecrübe paylaşımlarım olacak. Hastanede tedavi almadan evde atlatmamıza rağmen süreç epey ağrılarla ve ateşle geçti. Aktaracaklarımdan umarım istifade edersiniz. Kovid-19 Pandemisi Fiziksel Etkisi Yanında Psikolojisi ve Beraberinde Getirdiği Yüksek Kaygı ve Korkuyla Yaşam Kalitesini de Bozuyor… Sizlere bu hastalığın fiziksel etkilerini anlatmayacağım, bunlar çok defa birçok yerde anlatıldı ve anlatılmakta. Kovid-19 Pandemisinin gidişatı tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de çok ciddi boyutlara ulaşmış durumda. Günlük vaka sayılarının 30 bini aştığı ve vefat eden sayısının 190’ları aştığı bir dönemi yaşıyoruz. Buna yoğun bakım yatak sayısının 70’leri doluluk oranında yakaladığını da eklersek ağırlaşan hasta sayısı da çığ gibi artmakta. Zaten bu yüzden de yeni önlemler alındı. Yeni önlemlerin en çok hissedileni kuşkusuz ekonomik yükü ve bu yük kesinlikle son derece ağır. Bundan en başta küçük esnaf etkilenmekte ve ülke olarak zorlu bir sınava daha girmiş bulunmaktayız. Zaten kovid-19 pandemisi öncesi çok da iyi günler geçirmeyen ülkemizde bir de kovid ile birlikte son birkaç ay içinde deprem, çığ, kazalar ve içinde bulunulan savaş şartları nedeniyle yaşanan ölüm, yaralanma ve diğer zararlara doğrudan ve dolaylı olarak maruz kalınması, bu olayları medyadan izlemek hepimizin içinde büyük bir korku ve kaygı oluşmasına neden oldu. Bir kısmımız olaylara doğrudan maruz kalırken bir kısmımız ise sadece haberdar olarak psikolojik açıdan etkilendi. Eğer yaşanılan endişe, mutsuzluk, umutsuzluk ve panik durumları yaşam kalitesini etkileyecek düzeye çıkarsa, en kısa zamanda psikoterapi desteği alınması kanımca önem taşıyor. Uyku uyumada yaşanılan bozulmalar, kalitesiz dinlenme, iştah kaybı ve kısacası yaşam enerjisinde azalma olarak görülebilen etkileri şahsen yaşadığım için mutlaka ileri seviyeye ulaşmadan destek almak gerekiyor. Yaşam Kalitemizi Yeniden Yakalayabilmek İçin Neler Yapmalı Dengeli ve sağlıklı beslenme ilk yapılması gereken, mümkünse ormanlık alanda pandemi riskinin minimum seviyeye getirildiği bir ortamda, hijyen-maske ve mesafe kuralına uygun bir şekilde yürüyüş yapılması. Neşenizi yerine getirecek aktivitelerin gerçekleştirilmesi, eş ve çocuklarla aile içindeki bireylerle birlikte vakit geçirmek benim başlıca tavsiye edebileceklerim. Bu arada sigorta sektöründen de kovid hakkında paylaşım yapmak gerekirse birçok Özel Sağlık Sigortası Poliçesi de poliçelerinde kovid-19 tedavisi ile ilgili teminatlar eklediler, güvenceler vermekteler. Sizlere yukarıda da bahsettiğim gibi fiziksel riskler yanında bu hastalıkla birlikte ruhsal sağlığımızı da kaybetme riskiyle karşı karşıyayız. Bir televizyon kanalında yayınlanan “Kırmızı Oda Dizisi” aslında günümüzde gerçekten ne çok ruhsal desteğe ihtiyaç duyduğumuzu da kanıtlar nitelikte. Değil mi? Sağlıkla ve sağlıcakla kalın.
Ekleme Tarihi: 27 Aralık 2020 - Pazar
Öğr. Gör. H. Feyyaz EBEOĞLUGİL - Farkında Mıyız?

Kovid-19 Yaşayan Biri Olarak Bazı Gözlemlerim

Kıymetli okurlarımız hepinize merhabalar. Bu illet Kovid-19 hastalığı bizi teğet geçmedi, ailece yakalandığımız kovid-19 hastalığı sonrasında psikolojik olarak bazı durumların nasıl aşılabileceği hakkında siz değerli okurlarımıza bir takım küçük tavsiyelerim ve tecrübe paylaşımlarım olacak. Hastanede tedavi almadan evde atlatmamıza rağmen süreç epey ağrılarla ve ateşle geçti. Aktaracaklarımdan umarım istifade edersiniz.

Kovid-19 Pandemisi Fiziksel Etkisi Yanında Psikolojisi ve Beraberinde Getirdiği Yüksek Kaygı ve Korkuyla Yaşam Kalitesini de Bozuyor…

Sizlere bu hastalığın fiziksel etkilerini anlatmayacağım, bunlar çok defa birçok yerde anlatıldı ve anlatılmakta. Kovid-19 Pandemisinin gidişatı tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de çok ciddi boyutlara ulaşmış durumda. Günlük vaka sayılarının 30 bini aştığı ve vefat eden sayısının 190’ları aştığı bir dönemi yaşıyoruz. Buna yoğun bakım yatak sayısının 70’leri doluluk oranında yakaladığını da eklersek ağırlaşan hasta sayısı da çığ gibi artmakta. Zaten bu yüzden de yeni önlemler alındı. Yeni önlemlerin en çok hissedileni kuşkusuz ekonomik yükü ve bu yük kesinlikle son derece ağır. Bundan en başta küçük esnaf etkilenmekte ve ülke olarak zorlu bir sınava daha girmiş bulunmaktayız.

Zaten kovid-19 pandemisi öncesi çok da iyi günler geçirmeyen ülkemizde bir de kovid ile birlikte son birkaç ay içinde deprem, çığ, kazalar ve içinde bulunulan savaş şartları nedeniyle yaşanan ölüm, yaralanma ve diğer zararlara doğrudan ve dolaylı olarak maruz kalınması, bu olayları medyadan izlemek hepimizin içinde büyük bir korku ve kaygı oluşmasına neden oldu. Bir kısmımız olaylara doğrudan maruz kalırken bir kısmımız ise sadece haberdar olarak psikolojik açıdan etkilendi. Eğer yaşanılan endişe, mutsuzluk, umutsuzluk ve panik durumları yaşam kalitesini etkileyecek düzeye çıkarsa, en kısa zamanda psikoterapi desteği alınması kanımca önem taşıyor. Uyku uyumada yaşanılan bozulmalar, kalitesiz dinlenme, iştah kaybı ve kısacası yaşam enerjisinde azalma olarak görülebilen etkileri şahsen yaşadığım için mutlaka ileri seviyeye ulaşmadan destek almak gerekiyor.

Yaşam Kalitemizi Yeniden Yakalayabilmek İçin Neler Yapmalı

Dengeli ve sağlıklı beslenme ilk yapılması gereken, mümkünse ormanlık alanda pandemi riskinin minimum seviyeye getirildiği bir ortamda, hijyen-maske ve mesafe kuralına uygun bir şekilde yürüyüş yapılması. Neşenizi yerine getirecek aktivitelerin gerçekleştirilmesi, eş ve çocuklarla aile içindeki bireylerle birlikte vakit geçirmek benim başlıca tavsiye edebileceklerim. Bu arada sigorta sektöründen de kovid hakkında paylaşım yapmak gerekirse birçok Özel Sağlık Sigortası Poliçesi de poliçelerinde kovid-19 tedavisi ile ilgili teminatlar eklediler, güvenceler vermekteler.

Sizlere yukarıda da bahsettiğim gibi fiziksel riskler yanında bu hastalıkla birlikte ruhsal sağlığımızı da kaybetme riskiyle karşı karşıyayız. Bir televizyon kanalında yayınlanan “Kırmızı Oda Dizisi” aslında günümüzde gerçekten ne çok ruhsal desteğe ihtiyaç duyduğumuzu da kanıtlar nitelikte. Değil mi?

Sağlıkla ve sağlıcakla kalın.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve dorukmedya.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.