Hayat başlangıcı, yeri ve zamanı başkaları tarafından belirlenen, sonu belli ancak bu sonun zamanı ve şekli belli olamayan bir süreçten ibarettir. Bu süreçte geçmişe baktığınızda çok kısa, geleceğe baktığınızda oldukça uzun olduğunu hayal edersiniz. Oysa hayat gerçekten çok kısadır. Aynı zamanda çok tatlı, hiç bitmeyecekmiş gibi gelen ve vaz geçilmezdir.
Evet, hayat çok kısadır aslında. Ünlü düşünür Mark Twain’nin söylemi ile “ Hayat öyle kısa ki tartışmalara, özür dilemelere, kıskançlıklara, hesap sormalara zaman yok. Sadece sevmek için zaman var ve bunun içinde sadece bir an var” Sadece bir an. Peki bu bir an nasıl tarif edilebilir? İşte size o anı çok iyi anlatan kısa bir hikaye;
Adamın birinin vadesi dolmuştur ve Ölüm meleğini fark ettiğinde, meleğin elinde bir çanta ile kendisine yaklaştığını görür. Melek ile adam arasında şöyle bir konuşma geçer.
Melek: Haydi gitme zamanı.
Adam: Bu kadar mı erken? Bir sürü planım vardı. Yapacaklarım, yapamadıklarım vardı. Ben gidersem işim, ailem ne olacak?
Melek: Üzgünüm ama gitme zamanı.
Adam: Peki o çantada ne var?
Melek: Sahip oldukların!
Adam: Sahip olduklarım mı? Yani eşyalarım mı? Elbiselerim... Param...
Melek: Onlar asla sana ait değildi, onlar dünyaya aitti.
Adam: Anılarım mı?
Melek: Hayır. Onlar zamana ait.
Adam: Yeteneklerim mi?
Melek: Hayır. Onlar koşullara ait
Adam: Arkadaşlarım ve ailem mi?
Melek: Hayır hayır. Onlar yürüdüğün yola ait.
Adam: Karım ve çocuklarım mı?
Melek: Onlar da değil. Onlar kalbine ait.
Adam: O zaman bedenim olmalı?
Melek: Bedenin de toprağa ait.
Adam: O zaman kesinlikle ruhum olmalı!
Melek: Üzücü bir hata yapıyorsun. Ruhun Tanrıya ait.
Adam gözlerinde yaşlar ve kalbinde korkuyla çantayı Meleğin elinden alıp açtı... BOŞTU! BOMBOŞTU Kalbi kırık, göz yaşları yanaklarından akarak Meleğe sordu... Hiçbir şeye sahip değil miyim?
Melek: Doğru. Asla bir şeye sahip değildin.
Adam: O halde, benim olan ne vardı?
Melek: ANLAR. Yaşadığın anlar senindi. Hayat sadece bir andır.
Sevgili dostlar, aslına bakarsanız hayat sadece bir andan ibaret. Bu anlar insana her gün 1440 dakika olarak verilir. Sonrasının verilip verilmeyeceğinin garantisi de yoktur. Bu yüzden HER ANI YAŞAYIN. HER ANI SEVİN. HER ANIN TADINI ÇIKARIN. Peki nasıl yaşayacağız? Bu sorunun en kısa cevabı “İYİ İNSAN” olarak yaşamak olacaktır. Kendisine, ailesine, topluma ve tüm insanlığa zararlı olmayan, bunlara karşı olan görevlerini hakkıyla yerine getirerek yaşayan insan alarak yaşayacağız. “İyi insanlar cennete gider” derler ya aynı zamanda “ iyi insanlar nereye giderse orası cennet olur!” Her iki yaşamımızın iyi insanlarla dolu olması dileği ile hepinize iyi haftalar…