Son günlerde çok, yanlış ve kasıtlı kullanılan bir söylem “İslam Dünyasından Kaynaklanan Terör'' Hadi bunu dışarıdan birlerinin kullanmasına bir nebze anlam verebiliriz ancak içimizdekilerin de kullanılması abes ile iştigal. Ya safça söyleniyor yada birilerini desteklemek için söyleniyor. Bu söylemi ancak Vizyonu DAR, izanı DAR, Feraseti DAR, İlmi DAR,İrfanı DAR insanlar söyleyebilir. Burada elimizi vicdana koyup biraz hatta daha da fazla düşünelim. İslam dini insan hayatına en çok önem veren din. Öyle ki insan öldürenin cezasını ''Kısas da sizin için hayat vardır.'' ayeti kerimesi ile belirlemiş bir din. İnsan öldürmeyi büyük günahlardan saymış ve tüm insanları öldürmek gibi kabul etmiş. Böyle bir dini terör ile birlikte söylemek, terör kaynağı gibi göstermek hiçbir akıl ve mantığa sığmaz. Bunu söyleyenlerin şu soruları sormaları lazım kendilerine; Orta Doğu'da ki terör örgütlerini ve dahi dünyanın diğer bölgelerinde ki terör örgütlerini kuran kim? Bunlara silah satan veya silah veren kim? Bu satılan silahlar kimin ekonomisini düzlüğe çıkartıyor? Bunların yaptıkları terörist eylemlerden yararlanan kim? Bu örgütler kimlerin büyüme, hükmetme, sömürme ve yer altı kaynaklarının ele geçirilmesi planlarına hizmet ediyor? Değerli dostlar; islamın kuruluşundan beri Müslümanlar ile Müslüman olmayanlar arasında daha çok topraklara hükmetme mücadelesi, savaşı hep olmuş. Tarih bunun örnekleri ile dolu. Günümüzde de devam etmekte bu mücadele, bu savaş. Ancak savaşın şekli değişti. Artık savaş meydanlarında silahla olmuyor. Günümüzde bu mücadele terör örgütü kullanılarak yapılıyor. Terörist maşası ile yapılıyor. Tıpkı Afganistan’da, Irak’ta, Suriye’de Yenizelanda’da olduğu gibi. Güneydoğuda uygulandığı gibi. Bu terör faaliyetlerinin gerçek amacının gizlenmesi için, gerçeklerin saptırılması için “İslam Dünyasından Kaynaklanan Terör'' söylemi kullanılıyor. Gizlemenin, hafife almanın diğer bir uygulaması da kınamak, laf salatası yapmak, bir şeyler yapıyor görünmek. Bugün Yenizelanda’da iki ayrı camiye saldırı yapılmış, elli Müslüman katledilmiş tüm dünya sadece kınıyor. Kınamak Türk Dil sözlüğünde: Yapılan bir işin kötü olduğunu belirtir bir biçimde söz söylemek, ayıplamak. Olarak tarif ediliyor. Kınamak bir çok meslekte en hafif disiplin cezasıdır.  Adamlar 50 tane masum insanı katletmiş, bir o kadar kişiyi yaralamış, biz şöyle diyoruz ‘’Şimdilik bu yaptığını kınıyorum. Yani yaptığın hareketin doğru olmadığını sana söylüyorum. Bir daha yapma. Eğer yaparsan daha ağır ceza alırsın.’’ Basit suçlar, hatta suç bile teşkil etmeyen kabahatlere karşı uyarıdır kınama. Bu hafife almayı bir şey yapma yetisi ve yetkisi olanların, dünayanın jandarmalığına soyunanların yapması çok yanlıştır. Bu gün Yeni Zelanda’da katledilenler ABD vatandaşı olsaydı, Avrupa Birliği vatandaşı olsaydı Amerika yada Avrupa Birliği yetkilileri ;‘’ Sezi fena halde kınıyorum. ‘’ ‘’ Yaptığın çok kötü bir şeydi. Bunu sana hatırlatıyorum. Bir daha sakın yapma. Ayrıca da hiç yakıştıramadım.’ Der miydi? Sevgili dostlar terör ve katliam kınanmaz. Tüm dünya ülkelerinin katılımı ile üzerine gidilir, gerek yapanlar, gerek teşvik edenler,emir verenler,yardım edenler, gerekse her ne şekilde olursa olsun destek olanlar en kısa zamanda ve en ağır bir şekilde cezalandırılmalıdır. Destek olanları, planlayıp talimat verenleri bulmak çok kolay. Birleşmiş milletlerde buna yönelik bir karar alınsın bakalım kimler veto edecek. Tabi bunun uygulanmasının imkansız olduğunu sizler kadar ben de biliyorum. Sürekli terörizmden zarar görenler olmaktan kurtulmanın tek çaresi İslam aleminin birlik olması, elindeki imkanları akılcı kullanması ve oyuna gelmemeleridir. Bu yüzden biraz güçlenenin gücünü terör ile mücadelede kullanması sağlanmakta. Hepinize iyi haftalar…