Dünyanın hiçbir ülkesi, kanıyla, canıyla, her şeyiyle, bugününü, yarınını, geleceğini, hayatını, varlığını kanını, canını, yârini, anasını, babasını, eşini, evladını, gözünü kırpmadan vatan için kendini feda eden Türk evladı kadar vatansever, hiçbir toprak Anadolu kadar VATAN olmamıştır.
Dünden bugüne bu toprakları Vatan eyleyen Anadolu evlatları İstiklal Marşımızın,
Bastığın yerleri Toprak diyerek geçme tanı,
Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı...
Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda,
Şüheda fışkıracak toprağı sıksan şüheda...
Dizelerinde de maneviyatla derin hislere tercüman olmuştur.
Hava -20⁰C
Pus, sis, soğuk içine işlerken, gözü sınırda, nöbette donsa da kıpırdamadan, bu topraklar uğrunda askerlik yemininde yer alan
" Cumhuriyet ve Vazife uğrunda seve seve
Canımı feda eyleyeceğime,
Namusum ve şerefim üzerine and içerim..." diyerek yeminini yerine getiren 12 vatan evladımız, canımız yine bu aziz vatanın, bedeli her dönem canla ödenen kutsal toprağına emanet oldular...
Osmanlı'dan kalan Şehadet şerbeti deyimi ile Şehadet şerbetini içtiler...
Şehadet şerbeti deyiminin nereden geldiğini de hatırlatacak olursak,
Osmanlı savaş geçmişinden günümüze ulaşan bir deyimdir.
Kapsamlı bu deyimim oldukça dokunaklı da bir hikâyesi vardır.
Peki, şehadet şerbeti genel anlatımının hikâyesi nedir?
Osmanlılarda hekimler, zemzem suyundan hazırladıkları bir şerbeti “ Hekim Matarası ” denilen kaplarda her zaman yanlarında taşırlardı.
Ve savaşlarda yarası ağır olup da kurtarma imkânı olmayan Osmanlı askerlerine
(son anlarında ağızları tatlansın diye) bu mataradan şerbet içerlerdi.
Zemzem suyundan sağlanan bu şerbeti içen askerler ise şehitlik mertebesine ulaşacaklarını anlarlardı.
İşte askerlerin son anlarında içtikleri bu şerbete bizzat kendilerinin verdiği isim “Şehadet Şerbeti“ydi.
Toprağımızı vatan yapmak vatanımızın bütünlüğü milletimizin sağlığı için hayatını feda eyleyen aziz şehitlerimizin aziz hatıraları önünde saygıyla eğiliyor, cenabı Allah'tan rahmet diliyor, evlatlarını kaybeden başta şehit Analarımız ve ailelerine, tarifi imkânsız büyük acıya dayanma ve sabırlar vermesini Allah'tan niyaz ediyorum.
Bu Aziz topraklar bir kez daha ağlayan "ANA" dolu.
Aziz şehitlerimizin Cennet mekânlarında ruhları şad olsun...
Saygılarımla...