Yine bir yılın sonuna geldik, kültürümüzde ve dinimizde yeri olmayan yılbaşı kutlamalarına yönelik bir sürü faaliyetler ile karşı karşıyayız. Yılbaşı bahane edilerek, Hıristiyanlığın propagandasının yanı sıra gereksiz tüketimi teşvik eden bu faaliyetleri onaylamayan bir çok insanımız var.Batı özentisinde olan kesimlerin batılılaşma safsatası altında batıdan alınması gereken, toplumuzun ilerlemense neden olacak ilim,fen, teknoloji konularında çalışmalar ile çalışkan olma, işini tam yapma, insanlara saygı gibi değerlerden daha ziyade bu tür oyalama, dinimizi ve kültürümüzün dışına çıkma uygulamalarına ağırlık vermesi manidardır. Basının ve sosyal medyanın da bu konuda çok yoğun kullanıldığını üzülerek takip ediyoruz.
Değerli dostlar; yılbaşı kutlamaları ne Türk Kültürü ile ne de dinimiz ile hiçbir alakası bulunmamaktadır. Hatta sevgili peygamberimizin aslını yitirmiş diğer dini inanış ve adetlerinden uzaklaşma çabalarına da terstir. Bu günlerde sosyal medyada çok sık kullanılan, kimisine göre Mehmet Akife kimilerine göre de Ömer Berbere ait olduğu söylenen aşağıdaki dizeler durumu ve vahameti çok güzel anlatıyor. Bu dizeleri sizinle paylaşmak isterim bu haftaki yazımda;
Mehmet Akif Ersoy’dan YENİ YIL MESAJI
Ya Rab! Böyle mi olacaktı, benim cennet yurdum?
Baktım da etrafıma yalnızım, ağladım durdum.
Bir mânâ veremedim, şu Milâdî yılbaşına!
Şaştım da kaldım, Müslümanların vah telaşına!
Çevirdim başımı, nereye ettimse bir nazar.
Gördüm ki, Noel için hazır, yer-yer çarşı-pazar.
Haykırmak gelmişti içimden, seslendim millete.
Heyhat! Duyuramadım, ne Âhmed’e ne Mehmed’e.
Ey Âlem-i İslâm’ın baş tacı, büyük Türkiye!
Mukaddesatı unuttun, Avrupa diye diye!
Yurdumu işgal eylemiş, şu garbın safsatası,
Kiminin maymunu var, kiminin “Noel babası!”
Anladım, zaman geçmekte bugün dünden de beter.
Kim bilir? Yarın ne hâle düşecek bu şaşkın beşer.
Kulaklar tıkanmış, gözlere çekilmiş perde.
Nankör adam, fazilet arıyor geçmiş giderde.
İslâm’dır bu vatanın dini, kitabı Kur’an-ı Kerîm’dir.
Müslümanın bayramı, Ramazan ve Kurbandır.
Kalamaz bu böyle Fatih’in, Yavuz’un diyarı,
Noel kutlamada, geçerek hıristiyanları.
Maziyi düşündüm de, hayran oldum istiklâle
Ecdadıma söz verdim, varmak için istikbâle,
Çanakkale’de şehitlerim kefensiz yatıyor!..
Sakarya’nın rengi, hâlâ kıpkızıl kan akıyor!..
Şehitlik, gazilik şerefidir Müslümanların.
Düşmanlara alkış tutmak, işidir alçakların.
Şu alçakça yaşayanların aklına yanayım.
Gel ölüm gel, neredesin? Kanımla yıkanayım!
İstemem bu hayatı, Sultan etseler cihanda.
Ölürüm, şerefimle yatarım, toprak altında.
Ya Rab! Hidâyet ver kurtulsun bu millete.
İşin aslını anlayan, bu bilinçle yaşayanlardan olma dileği ile hepinize iyi haftalar…..