Muttalip KORKMAZ - Bana Göre
Köşe Yazarı
Muttalip KORKMAZ - Bana Göre
 

Uyanık Olmalıyız, Tünelin Ucu Görülüyor

Son günlerde “ bizim Türk Halkı ile bir meselemiz yok” söylemleri çok gündemde. ABD başkan adayı aynı şeyi söylüyor, Fransa Cumhurbaşkanı aynı söylemde, daha birçok ülke de bu söylem veya eylemde. Dikkat ettiğimizde bu söylem ve eylem içinde olanların tümünün ülkemiz çıkarları için sömürü düzenlerine engel olunduğu görmekteyiz. Unutmayalım ki; bunların daha önce Irak halkıyla sorunları yoktu. Sadece Saddam ile dertleri vardı. Libya ile değil sadece Kaddafi ile sorunluydular. Sonra Mısır halkıyla da hiç sorunları yoktu bunların. Onlar sadece halkın seçtiği Mursi'yi istiyorlardı. Suriye, Afganistan, Yemen dede hep aynı veya benzer söylemler. Şimdi de biz Türkleri  çok seviyoruz. Sorunumuz, derdimiz  Erdoğan la Uyanık olmalıyız ; onlar hep istediklerini aldılar. Şimdi bir bakın bakalım o ülkeler ne haldeler? Binlerce kilometreden gelip azgın azınlık bir gurubun istediğini yapmak için, ülkenin çoğunluk halkı tarafından seçilmiş liderlerini neden indirirler ki? Uyanık olmalıyız; Bu coğrafyada rehavete kapılan ölür. Başsız olmak ölmek demektir. Birlik olunmazsa dirlik de olmaz. İki yıl öncesi İngiliz donanmasının gemileri Kıbrıs açıklarına boşuna gelip demir atmadı. Amerika, güney sınırımızdaki pyd ve pkk'ya binlerce tır silahı boşuna göndermedi. Gezi olayları boşuna olmadı. O bir sosyal deney oldu. Halkın ne kadar kısa sürede ayaklanacağını, ne kadar yakıp, yıkmaya meyilli kitlelerin varlığı tesbit edildi. 15 Temmuzda bir prova, tatbikattı ne kadar polis, asker ve ne kadar çok halkın hükümetin yanında olacağını tespit ettiler. Şimdi Yunanistan'ı boşuna gazlamıyorlar. Bu coğrafyada ekonomik soğuk savaş başlayalı çok oldu. Her türlü entrikalar dönüyor, oyunlar oynanıyor. Bu oyunlar eskiden perde arkasında, gizli yapılıyordu. Günümüzde alelenen yapılmaya başlandı. Bu savaş artık eskisi gibi sıcak savaş şeklinde olmadığı için belki sokaktaki halk hmiyor. Ama stratejiler ile yapılan bir savaşın içindeyiz. Dört bir yandan köşeye sıkıştırmaya çalışıyorlar. Sözün tam burasında Fransa ile ilgili bir anektodu paylaşmak istiyorum. Bir Fransız gazeteciye Fransa’nın milli sembolünün horoz olmasının sebebini soruluyor. Gazetecinin cevabı çok anlamlı” Her iki ayağı pislik içinde iken bile ötebilen tek hayvan horozdur da onun için” Değerli okurlar; uyanık olmalıyız; biz dışarıdaki düşman ile kolaylıkla savaşırız. Lakin içimizdeki düşman ile mücadele çok daha zorludur. Sinirlerimize iyi hâkim olmalıyız. İtidalli, basiretli hareket etmeliyiz. Sevgili dostlar; çevremizdeki, komşularımızdaki olanları çok iyi izlemeli, tahlil etmeli uyanık olmalı, akıllı hareket etmeliyiz. Unutmayalım ki onların rahatsızlıkları ülkemizin gelişmesinden, onların sömürülerine karşı gelmesinden, sömürdüklerinden ülkemize düşen payı talep etmesindendir. Hakkı olanı istemesindendir. Onların rahatsızlıkları bu talebi yapan, kendisinde yapma siyasi, ekonomik ve askeri gücü arkasında hisseden liderlerdendir. Eğer bu dik duruş, bu birlik ve beraberlik, bu destek sürerse tıpkı gezi olaylarında olduğu gibi, 15 temmuzda yaşandığı gibi amaçlarına ulaşamayacaklar ve sonunda masaya oturup paylaşıma hazır olacaklardır. Bu yüzden uyanık olmalıyız vesselam. Tünelin sonu göründü. Hepinize iyi haftalar..
Ekleme Tarihi: 03 Ekim 2020 - Cumartesi
Muttalip KORKMAZ - Bana Göre

Uyanık Olmalıyız, Tünelin Ucu Görülüyor

Son günlerde “ bizim Türk Halkı ile bir meselemiz yok” söylemleri çok gündemde. ABD başkan adayı aynı şeyi söylüyor, Fransa Cumhurbaşkanı aynı söylemde, daha birçok ülke de bu söylem veya eylemde. Dikkat ettiğimizde bu söylem ve eylem içinde olanların tümünün ülkemiz çıkarları için sömürü düzenlerine engel olunduğu görmekteyiz.

Unutmayalım ki; bunların daha önce Irak halkıyla sorunları yoktu. Sadece Saddam ile dertleri vardı.

Libya ile değil sadece Kaddafi ile sorunluydular.

Sonra Mısır halkıyla da hiç sorunları yoktu bunların. Onlar sadece halkın seçtiği Mursi'yi istiyorlardı. Suriye, Afganistan, Yemen dede hep aynı veya benzer söylemler.

Şimdi de biz Türkleri  çok seviyoruz. Sorunumuz, derdimiz  Erdoğan la Uyanık olmalıyız ; onlar hep istediklerini aldılar. Şimdi bir bakın bakalım o ülkeler ne haldeler? Binlerce kilometreden gelip azgın azınlık bir gurubun istediğini yapmak için, ülkenin çoğunluk halkı tarafından seçilmiş liderlerini neden indirirler ki?

Uyanık olmalıyız; Bu coğrafyada rehavete kapılan ölür. Başsız olmak ölmek demektir.

Birlik olunmazsa dirlik de olmaz.

İki yıl öncesi İngiliz donanmasının gemileri Kıbrıs açıklarına boşuna gelip demir atmadı.

Amerika, güney sınırımızdaki pyd ve pkk'ya binlerce tır silahı boşuna göndermedi.

Gezi olayları boşuna olmadı. O bir sosyal deney oldu. Halkın ne kadar kısa sürede ayaklanacağını, ne kadar yakıp, yıkmaya meyilli kitlelerin varlığı tesbit edildi.

15 Temmuzda bir prova, tatbikattı ne kadar polis, asker ve ne kadar çok halkın hükümetin yanında olacağını tespit ettiler.

Şimdi Yunanistan'ı boşuna gazlamıyorlar. Bu coğrafyada ekonomik soğuk savaş başlayalı çok oldu. Her türlü entrikalar dönüyor, oyunlar oynanıyor. Bu oyunlar eskiden perde arkasında, gizli yapılıyordu. Günümüzde alelenen yapılmaya başlandı. Bu savaş artık eskisi gibi sıcak savaş şeklinde olmadığı için belki sokaktaki halk hmiyor. Ama stratejiler ile yapılan bir savaşın içindeyiz. Dört bir yandan köşeye sıkıştırmaya çalışıyorlar.

Sözün tam burasında Fransa ile ilgili bir anektodu paylaşmak istiyorum. Bir Fransız gazeteciye Fransa’nın milli sembolünün horoz olmasının sebebini soruluyor. Gazetecinin cevabı çok anlamlı” Her iki ayağı pislik içinde iken bile ötebilen tek hayvan horozdur da onun için”

Değerli okurlar; uyanık olmalıyız; biz dışarıdaki düşman ile kolaylıkla savaşırız. Lakin içimizdeki düşman ile mücadele çok daha zorludur.

Sinirlerimize iyi hâkim olmalıyız. İtidalli, basiretli hareket etmeliyiz.

Sevgili dostlar; çevremizdeki, komşularımızdaki olanları çok iyi izlemeli, tahlil etmeli uyanık olmalı, akıllı hareket etmeliyiz. Unutmayalım ki onların rahatsızlıkları ülkemizin gelişmesinden, onların sömürülerine karşı gelmesinden, sömürdüklerinden ülkemize düşen payı talep etmesindendir. Hakkı olanı istemesindendir. Onların rahatsızlıkları bu talebi yapan, kendisinde yapma siyasi, ekonomik ve askeri gücü arkasında hisseden liderlerdendir. Eğer bu dik duruş, bu birlik ve beraberlik, bu destek sürerse tıpkı gezi olaylarında olduğu gibi, 15 temmuzda yaşandığı gibi amaçlarına ulaşamayacaklar ve sonunda masaya oturup paylaşıma hazır olacaklardır. Bu yüzden uyanık olmalıyız vesselam. Tünelin sonu göründü. Hepinize iyi haftalar..

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve dorukmedya.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.