Muttalip KORKMAZ - Bana Göre
Köşe Yazarı
Muttalip KORKMAZ - Bana Göre
 

Şartlar Değiştiğinde İnsanlar Da Değişir

"Öyle mi sahiden?" diye sorgulu bir şekilde baktığınızı görüyorum. Sahiden öyle. Şartlar değişince insanlar değişir de, peki şartları değiştiren kimdir? Şartlar nasıl değiştirilir? Yine insanlar değil midir şartları değiştiren? 30.Ağustos - Kurtuluş Savaşı bu sorunun cevabının ta kendisidir. Dayatılan şartları kabul etmeyen bir tek insan, o şartları değiştirmek için yola çıkar. Ve şartlara kafa tutan o bir tek kişi sayesinde diğer insanlar da değişir. Önce kendi yakın çevresi, sonra o çevrenin etrafı derken, bir "millet" değişir. O "millet" değişince "şartlar" daha da değişir. Sadece o da değil üstelik. Bazı kelimelerin anlamı da değişir. İmkânsız kelimesi anlamını yitirir mesela. Çünkü imkânsız demek, sadece bir inanıştır, katlanıştır, baş eğiştir. İmkânsız, sadece biri çıkıp da ona meydan okuyana dek imkânsızdır. Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları "Yolun sonuna geldik" demediler, "Bu millet adam olmaz" demediler. Evlatlarına "Kaç kurtar kendini bu ülkeden" demediler. "Umudum tükendi" demediler. Dizlerini dövmediler, şikâyet etmediler, birilerini suçlamakla yetinmediler. Hani der ya şiirde, bugünlerden geriye bir yarına gidenler kalır, bir de yarınlar için dövüşenler. Yarınlar için dövüşenlerdi onlar. Sadece kendilerinin de değil, "bizim" yarınlarımız, hatta bizim torunlarımızın" yarınları için. Türk milletinin geleceği için. Peki... Biz ne yapıyoruz yarınlar için? Bugün bu soruyu soralım kendinize. Onların içinde bulunduğu şartlardan çok iyi durumda olduğumuz bu gün  "Biz ne yapıyoruz yarınlar için? Birey olarak, aile olarak toplum olarak meslek grupları olarak hepimizin yarın için yapması gerekenleri olduğunu unutmamalıyız. Hatta çok zor şatlarda mücadele eden, canını veren bu kahramanlara bunun borcumuzun olduğunu da. Nedir borcumuz veya yapmamız gereken? Onların bize emanet ettiği bu güzel vatanı sevmek, sahip çıkmak bizden sonrakilere daha iyi şartlarda teslim etmek. Bunun nasıl yapılacağını yine o günlerin kahramanı Mustafa Kemalden dinleyelim “Sevgili Gençler Biliyoruz ki sizler Türk milletinin geleceği, yarınlarımızın teminatısınız. Yarınların sorumluluğunu üstlenecek şekilde nitelikli, bilgili ve ideal insanlar olarak yetişmeniz için bizler elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyoruz. Sizlerin de "Vatanını en çok seven görevini en iyi yapandır" sözünü rehber edinerek, çok çalışarak ilerde şahsınıza verilecek olan görevi en iyi şekilde yapacağınızdan asla şüphemiz yoktur. " Görevini en iyi yapmak “Aslında çok da zor değil. Toplumu oluşturan tüm bireyler; aile hayatında, toplumsal yaşamda, iş hayatında, sosyal ilişkilerinde görevlerini en iyi şekilde yaparsa toplum kendiliğinden çok güzel hale gelecektir. Herkes evinin önünü temizlediğinde sokak ve mahalle temiz olacaktır. Sevgili dostlar; gün gelir şartlar değişir, insanlar değişir, konular değişir. Ama asıl değişim insanın kendi içinde başlar. Toplumların gelişmesinde, refahlarının yükselmesinde, yaşam şartlarının iyileşmesinde yapılması gerekenler öncelikle insanların kendilerinde başlar. Her birey üzerine düşen görevi en iyi şekilde yaparsa birçok şey kendiliğinden düzelecektir. Cumhuriyetimizin 100. yılının kutlu olması, devletimizin nice yüz yıllara uluşması  dileği ile hepinize iyi haftalar…
Ekleme Tarihi: 24 Ekim 2023 - Salı
Muttalip KORKMAZ - Bana Göre

Şartlar Değiştiğinde İnsanlar Da Değişir

"Öyle mi sahiden?" diye sorgulu bir şekilde baktığınızı görüyorum. Sahiden öyle. Şartlar değişince insanlar değişir de, peki şartları değiştiren kimdir? Şartlar nasıl değiştirilir? Yine insanlar değil midir şartları değiştiren?

30.Ağustos - Kurtuluş Savaşı bu sorunun cevabının ta kendisidir. Dayatılan şartları kabul etmeyen bir tek insan, o şartları değiştirmek için yola çıkar. Ve şartlara kafa tutan o bir tek kişi sayesinde diğer insanlar da değişir. Önce kendi yakın çevresi, sonra o çevrenin etrafı derken, bir "millet" değişir.


O "millet" değişince "şartlar" daha da değişir. Sadece o da değil üstelik. Bazı kelimelerin anlamı da değişir. İmkânsız kelimesi anlamını yitirir mesela. Çünkü imkânsız demek, sadece bir inanıştır, katlanıştır, baş eğiştir. İmkânsız, sadece biri çıkıp da ona meydan okuyana dek imkânsızdır. Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları "Yolun sonuna geldik" demediler, "Bu millet adam olmaz" demediler. Evlatlarına "Kaç kurtar kendini bu ülkeden" demediler. "Umudum tükendi" demediler. Dizlerini dövmediler, şikâyet etmediler, birilerini suçlamakla yetinmediler.

Hani der ya şiirde, bugünlerden geriye bir yarına gidenler kalır, bir de yarınlar için dövüşenler.
Yarınlar için dövüşenlerdi onlar. Sadece kendilerinin de değil, "bizim" yarınlarımız, hatta bizim torunlarımızın" yarınları için. Türk milletinin geleceği için.

Peki... Biz ne yapıyoruz yarınlar için? Bugün bu soruyu soralım kendinize. Onların içinde bulunduğu şartlardan çok iyi durumda olduğumuz bu gün  "Biz ne yapıyoruz yarınlar için? Birey olarak, aile olarak toplum olarak meslek grupları olarak hepimizin yarın için yapması gerekenleri olduğunu unutmamalıyız. Hatta çok zor şatlarda mücadele eden, canını veren bu kahramanlara bunun borcumuzun olduğunu da.

Nedir borcumuz veya yapmamız gereken? Onların bize emanet ettiği bu güzel vatanı sevmek, sahip çıkmak bizden sonrakilere daha iyi şartlarda teslim etmek. Bunun nasıl yapılacağını yine o günlerin kahramanı Mustafa Kemalden dinleyelim Sevgili Gençler
Biliyoruz ki sizler Türk milletinin geleceği, yarınlarımızın teminatısınız. Yarınların sorumluluğunu üstlenecek şekilde nitelikli, bilgili ve ideal insanlar olarak yetişmeniz için bizler elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyoruz. Sizlerin de "Vatanını en çok seven görevini en iyi yapandır" sözünü rehber edinerek, çok çalışarak ilerde şahsınıza verilecek olan görevi en iyi şekilde yapacağınızdan asla şüphemiz yoktur. Görevini en iyi yapmak “Aslında çok da zor değil. Toplumu oluşturan tüm bireyler; aile hayatında, toplumsal yaşamda, iş hayatında, sosyal ilişkilerinde görevlerini en iyi şekilde yaparsa toplum kendiliğinden çok güzel hale gelecektir. Herkes evinin önünü temizlediğinde sokak ve mahalle temiz olacaktır.

Sevgili dostlar; gün gelir şartlar değişir, insanlar değişir, konular değişir. Ama asıl değişim insanın kendi içinde başlar. Toplumların gelişmesinde, refahlarının yükselmesinde, yaşam şartlarının iyileşmesinde yapılması gerekenler öncelikle insanların kendilerinde başlar. Her birey üzerine düşen görevi en iyi şekilde yaparsa birçok şey kendiliğinden düzelecektir. Cumhuriyetimizin 100. yılının kutlu olması, devletimizin nice yüz yıllara uluşması  dileği ile hepinize iyi haftalar…

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve dorukmedya.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.