Muttalip KORKMAZ - Bana Göre
Köşe Yazarı
Muttalip KORKMAZ - Bana Göre
 

Korana'nın Öğrettikleri

Koronavirüs sadece sağlık ve tıp alanında değil, tüm bilim dallarına bir şeyler öğretti. Dini, sosyal ve kültürel alanlarda unutulan bir şeyleri hatırlattı.  İktisat da elbette bundan nasibini aldı. Salgın hastalığın iktisada ve iktisatçılara öğrettiklerini şöyle sıralayabiliriz: Ekonominin tüm belirleyicisi sadece arz ve talep değilmiş, hiç düşünülmeyen şeylerin bile ekonomik hareketleri çok rahat ve çok etkili etkileyebildiğini bu virüs gösterdi. Küreselleşme sadece mal, hizmet, paranın serbest dolaşımı değilmiş. Asıl küreselleşmeyi salgın sağladı. Küresel ekonominin lokomotifi ülkeleri salgın karşısında çaresiz kaldı, meğer bu tür felaketlere hazır değillermiş. Güçlü ülke demek, nükleer enerjiye, teknolojiye, silaha sahip olan ülke demek değilmiş. İyi sağlık sistemi de ülkeleri güçlü yapıyor olduğunu tüm dünyaya gösterdi. Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği gibi örgütler bir kez daha sınıfta kaldı. Salgına karşı geç taraf oldu, küresel ölçekte önlem alınması konusunda zayıf kaldı. Örgütlerin varlığı artık daha çok tartışılacak. Konu sağlık olunca ekonomik örgütlerin, anlaşmaların bir anda yok olabileceği Şengen sınırlarının ve serbestliklerinin bir anda kalkması, üye ülkelerin kendi sınırlarına dönmesi ile ortaya çıktı. Dünyada şirketlerin değerlerinin ne kadar çabuk düştüğü,  sermayenin ne kadar çabuk yön değiştirdiğini, zenginliklerin yer değiştirdiğini gösterdi. Salgın ekonomide krizin henüz bitmediğini gösterdi. ABD sıfır faiz politikasına geri döndü. Kapitalist sistemin tek başına yetersiz olduğu, revize edilmesinin gerektiği ortaya çıktı. Tozlu raflara kaldırılan Keynes’in likidite tuzağı gibi konular tekrar gündeme geldi. Peki Diğer Konularda Neler Öğretti? Sağlık üzerine yapılacak silah çalışmalarının insanlık için ne kadar tehlikeli olduğu çok net olarak ortaya çıktı. Bu virüs eğer o amaçla yapılan çalışmalar sonucu ortaya çıkmışsa sadece kullanılan ülke değil tüm dünyayı etkileyeceği, tüm dünyayı ekonomik ve yaşamsal alanda etkileyeceğini açıkça gösterdi. Doğa intikamını aldı. Bunu yaparken de oldukça eşitlikçi davrandı. Virüsten gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler birlikte etkilendiler. İnsanlığın uygulamada dikkatli davranmadığı, çevre, temizlik, israf, tasarruf gibi konuların önemi ortaya çıktı. Düşen uçakta ateist olamaz misali dini konuların önemi arttı, biz insanlar olarak nerede hata yaptık diye sorgulanmalar gündeme geldi. Dünyanın zenginleri salgın nedeni ile küçük barınaklara sığındı. Demek ki zenginlik her sorunu çözmüyormuş. Umarım bu sayede yoksulların nasıl yaşadığını öğrenmişlerdir. Türkiye beklenmedik biçimde salgına karşı doğru tavır gösterdi. Sağlık Bakanı hükümetten öte bir saygınlık kazandı. Bundan sayın bakanın şeffaf olması ve Ortadoğulu bir siyasetçi gibi davranmaması etkili oldu. Sanırım şu anda bakan en güvenilir siyasetçi konumunda. Bu tür salgınların önceden önlem alınarak, toplumsal olarak top yekûn mücadele ile yenile bilineceği veya etkisinin en aza indirilebileceğini gösterdi. Özellikle İtalya’da olduğu gibi hafife almanın ne kadar tehlikeli olduğu öğrenildi. Evet sevgili dostalar; her işin başı sağlık. Görülüyor ki bu salgında  sağlık önlemleri, asılsız sosyal medya savsatanlarından ziyade, resmi kurumlarca yapılan tavsiyelere uyularak sağlanabilecek.  Ülkemizin avantajı da bu virüs ile biraz geç tanışması. İşin ciddiyetini anlayarak yaşanan tecrübelerden faydalanabilme imkânının olmasıdır. Panik yok, karamsarlık yok, hafife almak yok, bolca tedbir alma ikazlara uyma var. Bu afetten de toplumumuzun güçlenerek çıkacağına inanıyorum. Unutmayalım her krizin bir avantaj yönü de vardır. Hepinize iyi haftalar… 
Ekleme Tarihi: 03 Nisan 2020 - Cuma
Muttalip KORKMAZ - Bana Göre

Korana'nın Öğrettikleri

Koronavirüs sadece sağlık ve tıp alanında değil, tüm bilim dallarına bir şeyler öğretti. Dini, sosyal ve kültürel alanlarda unutulan bir şeyleri hatırlattı.  İktisat da elbette bundan nasibini aldı. Salgın hastalığın iktisada ve iktisatçılara öğrettiklerini şöyle sıralayabiliriz:

  • Ekonominin tüm belirleyicisi sadece arz ve talep değilmiş, hiç düşünülmeyen şeylerin bile ekonomik hareketleri çok rahat ve çok etkili etkileyebildiğini bu virüs gösterdi.
  • Küreselleşme sadece mal, hizmet, paranın serbest dolaşımı değilmiş. Asıl küreselleşmeyi salgın sağladı.
  • Küresel ekonominin lokomotifi ülkeleri salgın karşısında çaresiz kaldı, meğer bu tür felaketlere hazır değillermiş.
  • Güçlü ülke demek, nükleer enerjiye, teknolojiye, silaha sahip olan ülke demek değilmiş. İyi sağlık sistemi de ülkeleri güçlü yapıyor olduğunu tüm dünyaya gösterdi.
  • Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği gibi örgütler bir kez daha sınıfta kaldı. Salgına karşı geç taraf oldu, küresel ölçekte önlem alınması konusunda zayıf kaldı. Örgütlerin varlığı artık daha çok tartışılacak.
  • Konu sağlık olunca ekonomik örgütlerin, anlaşmaların bir anda yok olabileceği Şengen sınırlarının ve serbestliklerinin bir anda kalkması, üye ülkelerin kendi sınırlarına dönmesi ile ortaya çıktı.
  • Dünyada şirketlerin değerlerinin ne kadar çabuk düştüğü,  sermayenin ne kadar çabuk yön değiştirdiğini, zenginliklerin yer değiştirdiğini gösterdi.
  • Salgın ekonomide krizin henüz bitmediğini gösterdi. ABD sıfır faiz politikasına geri döndü. Kapitalist sistemin tek başına yetersiz olduğu, revize edilmesinin gerektiği ortaya çıktı. Tozlu raflara kaldırılan Keynes’in likidite tuzağı gibi konular tekrar gündeme geldi.

Peki Diğer Konularda Neler Öğretti?

  • Sağlık üzerine yapılacak silah çalışmalarının insanlık için ne kadar tehlikeli olduğu çok net olarak ortaya çıktı. Bu virüs eğer o amaçla yapılan çalışmalar sonucu ortaya çıkmışsa sadece kullanılan ülke değil tüm dünyayı etkileyeceği, tüm dünyayı ekonomik ve yaşamsal alanda etkileyeceğini açıkça gösterdi.
  • Doğa intikamını aldı. Bunu yaparken de oldukça eşitlikçi davrandı. Virüsten gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler birlikte etkilendiler.
  • İnsanlığın uygulamada dikkatli davranmadığı, çevre, temizlik, israf, tasarruf gibi konuların önemi ortaya çıktı. Düşen uçakta ateist olamaz misali dini konuların önemi arttı, biz insanlar olarak nerede hata yaptık diye sorgulanmalar gündeme geldi.
  • Dünyanın zenginleri salgın nedeni ile küçük barınaklara sığındı. Demek ki zenginlik her sorunu çözmüyormuş. Umarım bu sayede yoksulların nasıl yaşadığını öğrenmişlerdir.
  • Türkiye beklenmedik biçimde salgına karşı doğru tavır gösterdi. Sağlık Bakanı hükümetten öte bir saygınlık kazandı. Bundan sayın bakanın şeffaf olması ve Ortadoğulu bir siyasetçi gibi davranmaması etkili oldu. Sanırım şu anda bakan en güvenilir siyasetçi konumunda.
  • Bu tür salgınların önceden önlem alınarak, toplumsal olarak top yekûn mücadele ile yenile bilineceği veya etkisinin en aza indirilebileceğini gösterdi. Özellikle İtalya’da olduğu gibi hafife almanın ne kadar tehlikeli olduğu öğrenildi.

Evet sevgili dostalar; her işin başı sağlık. Görülüyor ki bu salgında  sağlık önlemleri, asılsız sosyal medya savsatanlarından ziyade, resmi kurumlarca yapılan tavsiyelere uyularak sağlanabilecek.  Ülkemizin avantajı da bu virüs ile biraz geç tanışması. İşin ciddiyetini anlayarak yaşanan tecrübelerden faydalanabilme imkânının olmasıdır. Panik yok, karamsarlık yok, hafife almak yok, bolca tedbir alma ikazlara uyma var. Bu afetten de toplumumuzun güçlenerek çıkacağına inanıyorum. Unutmayalım her krizin bir avantaj yönü de vardır. Hepinize iyi haftalar… 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve dorukmedya.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.