Muttalip KORKMAZ - Bana Göre
Köşe Yazarı
Muttalip KORKMAZ - Bana Göre
 

İSRAF

Ülkemizin en önemli sorunu, en önemli yanlışı ve aynı zamanda ekonomik sıkıntılardan kurtulma yolunda en önemli aracı olan israftan bahsetmek istiyorum bu haftaki yazımda.  Bir değil birkaç yazıya konu olacak kadar derin, büyük ve önemli bir konu bu konu. İsrafın kelime anlamı genel olarak, “sahip olduğumuz bir şeyi yok etmek, zayi etmek, dine veya dünyaya meşru bir faydası olmayacak şekilde gerektiğinden daha fazla kullanmak ya da harcamak” olarak belirtilebilir. Ülkemizde en çok israfa konu maddelerin başında gıda maddeleri özellikle ekmek geliyor. Konuyu rakamlara açıkladığımızda işin vahametini çok daha anlayacağız. Şöyle ki; Medya takip kuruluşu Ajans Press’in Türkiye Ekmek Üreticileri Federasyonu ve medyadan elde ettiği bilgilere göre, Türkiye’de günlük 120 milyon adet ekmek üretiminin gerçekleştiği belirlendi. Her gün üretilen ortalama 120 milyon ekmeğin yaklaşık yüzde 10’u yani 12 milyonu ise israf edilerek çöpe gidiyor. Yani ülkemizde günlük 12 milyon ekmeği çöpe atıyoruz. Yıllığa vurduğumuzda 4 milyar 380 milyon ekmek. Ortalama 1,5 TL den  6.5 milyar değeri olan ekmek israfı, Çöpe atılan bu ekonomik değerin birkaç Büyükşehir Belediyesi'nin yıllık bütçesi toplamından fazla olduğunu düşünürsek çok daha mantıklı bir değerlendirme yapabiliriz. Düşüne biliyor musunuz sevgili okurlar; sadece ülkemizde israf edilen ekmek, Afrika'da veya Pasifik'te bir ülkenin tamamını doyurabilecek büyüklükte. Ekmek israfının boyutunu rakamlar ile izaha devam edersek, 1 yılda israf edilen ekmeğin parasal karşılığı ile 250 bin kişiye asgari ücret tutarı kadar para ödemesi yapılabilir. En az 2 kişilik 500  bin adet aile 1 yıl boyunca geçinebilir Türkiye nüfusunu yuvarlak olarak 80 milyon kabul edersek kişi başına yıllık ekmek israfı 55 ekmek. Ülkemizdeki bu israfın yıllı toplamı ile bir buçuk milyondan fazla üniversite öğrencisine, 12 ay boyunca aylık 300 TL burs verilebilmekte. Yapılabilecek hasta hane, okul, yurt, duble yol gibi yatırımların hesabını siz okurlarıma bırakıyorum. Ben yapmaya çalıştım inanamadım, inanılmaz rakamlar çıkıyor. Sadece ekmek tasarrufu ile hem de... Sadece ülkemizde 1 yılda israf ettiğimiz 4 milyar 380 milyon ekmek, ülkemizin  36 günlük ekmek ihtiyacını karşılamakta. Tüm bu anlattıklarım sadece ekmek israfına ilişkin. Diğer gıda malzemeleri ile kağıt, plastik, cam, metal ve doğal atıklardan kaybettiğimiz parayı siz düşünün. Bu ülke geneli, büyük pencere. Aileye indirgediğimizde de durum farklı değil. Sizi ailenizin gereksiz harcamaları yapmadığınızı düşünmeye davet ediyorum. İhtiyacımız kadar gıda maddesi aldığımızı, aldıklarımızı hiç heba etmediğimizi kullandığımızı. Zevk için telefon, araba, elektronik eşya almadığımızı, modası geçti diye daha uzun süre kullanacağımız giyesilerimiz içi verecek yer aramadığımızı bunları kullanıp yenilerini almadığımızı hayal edin. Yapamam dediğinizi duyar gibiyim o yüzden hayal edin diyorum. Ve bu durumda aile bütçenizin vereceği fazlayı hesap edin. Aylık olarak hesap edin, yıllık olarak hesap edin bu para ile yapılabilecekleri düşünün. Değerli dostlar; israf tüm semavi ve diğer inançlarda yasaktır, özellikle İslam dininin kutsal kitabında uyarı çok daha fazla yapılmıştır. Ne emeklerle kazandığımız paramızı çöpe atıyoruz. Bunun mantıklı bir açıklaması olamaz. Konunun çözümü de bireyden başlar, ailede devam eder silsile yolu ile toplumun tüm kesimine devam eder. Tasarrufun birçok yönlerini bulmak mümkün. Artık ülkedeki her suçu yönetenlere atmayı bırakmalıyız. Ekmek pahalı diye şikâyet ediyoruz ekmeği çöğe atıyoruz. Aldığımız para yetmiyor diyoruz, evdeki giysilerimizin sayısını bilmiyoruz, cep telefonumuza birkaç maaşımızı ödemişiz, gereksiz harcamalar için taksit yapmışız, kredi kartı ile borçlanmışız. Gereksiz harcamalarımızı gelecekteki kazancımızdan yapıyoruz. Böylece gelecekteki ekonomik özgürlüğümüzü de kaybediyoruz. Bu haftaki yazımı bir hatırlatma ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün bir sözü ile bitirmek istiyorum. "Tarih 13 Temmuz 1915. Ramazan'ın ilk günü ve yer Çanakkale cephesi. Yarım tayin ekmek ve üzüm hoşafı ile iftar açıp, savaş kazanarak devlet kuran ecdadı anlamadıkça, ekonomik olarak özgür olmamız imkânsızdır."  " Bir millet zenginliğiyle değil, ahlaki değerleri ile ölçülür. Gazi Mustafa Kemal Atatürk   Hepinize iyi haftalar..  
Ekleme Tarihi: 23 Ağustos 2019 - Cuma
Muttalip KORKMAZ - Bana Göre

İSRAF

Ülkemizin en önemli sorunu, en önemli yanlışı ve aynı zamanda ekonomik sıkıntılardan kurtulma yolunda en önemli aracı olan israftan bahsetmek istiyorum bu haftaki yazımda.  Bir değil birkaç yazıya konu olacak kadar derin, büyük ve önemli bir konu bu konu. İsrafın kelime anlamı genel olarak, “sahip olduğumuz bir şeyi yok etmek, zayi etmek, dine veya dünyaya meşru bir faydası olmayacak şekilde gerektiğinden daha fazla kullanmak ya da harcamak” olarak belirtilebilir.

Ülkemizde en çok israfa konu maddelerin başında gıda maddeleri özellikle ekmek geliyor. Konuyu rakamlara açıkladığımızda işin vahametini çok daha anlayacağız. Şöyle ki; Medya takip kuruluşu Ajans Press’in Türkiye Ekmek Üreticileri Federasyonu ve medyadan elde ettiği bilgilere göre, Türkiye’de günlük 120 milyon adet ekmek üretiminin gerçekleştiği belirlendi. Her gün üretilen ortalama 120 milyon ekmeğin yaklaşık yüzde 10’u yani 12 milyonu ise israf edilerek çöpe gidiyor. Yani ülkemizde günlük 12 milyon ekmeği çöpe atıyoruz. Yıllığa vurduğumuzda 4 milyar 380 milyon ekmek. Ortalama 1,5 TL den  6.5 milyar değeri olan ekmek israfı, Çöpe atılan bu ekonomik değerin birkaç Büyükşehir Belediyesi'nin yıllık bütçesi toplamından fazla olduğunu düşünürsek çok daha mantıklı bir değerlendirme yapabiliriz.

Düşüne biliyor musunuz sevgili okurlar; sadece ülkemizde israf edilen ekmek, Afrika'da veya Pasifik'te bir ülkenin tamamını doyurabilecek büyüklükte.

Ekmek israfının boyutunu rakamlar ile izaha devam edersek, 1 yılda israf edilen ekmeğin parasal karşılığı ile 250 bin kişiye asgari ücret tutarı kadar para ödemesi yapılabilir. En az 2 kişilik 500  bin adet aile 1 yıl boyunca geçinebilir

Türkiye nüfusunu yuvarlak olarak 80 milyon kabul edersek kişi başına yıllık ekmek israfı 55 ekmek. Ülkemizdeki bu israfın yıllı toplamı ile bir buçuk milyondan fazla üniversite öğrencisine, 12 ay boyunca aylık 300 TL burs verilebilmekte.

Yapılabilecek hasta hane, okul, yurt, duble yol gibi yatırımların hesabını siz okurlarıma bırakıyorum. Ben yapmaya çalıştım inanamadım, inanılmaz rakamlar çıkıyor. Sadece ekmek tasarrufu ile hem de...

Sadece ülkemizde 1 yılda israf ettiğimiz 4 milyar 380 milyon ekmek, ülkemizin  36 günlük ekmek ihtiyacını karşılamakta.

Tüm bu anlattıklarım sadece ekmek israfına ilişkin. Diğer gıda malzemeleri ile kağıt, plastik, cam, metal ve doğal atıklardan kaybettiğimiz parayı siz düşünün. Bu ülke geneli, büyük pencere. Aileye indirgediğimizde de durum farklı değil. Sizi ailenizin gereksiz harcamaları yapmadığınızı düşünmeye davet ediyorum. İhtiyacımız kadar gıda maddesi aldığımızı, aldıklarımızı hiç heba etmediğimizi kullandığımızı. Zevk için telefon, araba, elektronik eşya almadığımızı, modası geçti diye daha uzun süre kullanacağımız giyesilerimiz içi verecek yer aramadığımızı bunları kullanıp yenilerini almadığımızı hayal edin. Yapamam dediğinizi duyar gibiyim o yüzden hayal edin diyorum. Ve bu durumda aile bütçenizin vereceği fazlayı hesap edin. Aylık olarak hesap edin, yıllık olarak hesap edin bu para ile yapılabilecekleri düşünün.

Değerli dostlar; israf tüm semavi ve diğer inançlarda yasaktır, özellikle İslam dininin kutsal kitabında uyarı çok daha fazla yapılmıştır. Ne emeklerle kazandığımız paramızı çöpe atıyoruz. Bunun mantıklı bir açıklaması olamaz. Konunun çözümü de bireyden başlar, ailede devam eder silsile yolu ile toplumun tüm kesimine devam eder. Tasarrufun birçok yönlerini bulmak mümkün. Artık ülkedeki her suçu yönetenlere atmayı bırakmalıyız. Ekmek pahalı diye şikâyet ediyoruz ekmeği çöğe atıyoruz. Aldığımız para yetmiyor diyoruz, evdeki giysilerimizin sayısını bilmiyoruz, cep telefonumuza birkaç maaşımızı ödemişiz, gereksiz harcamalar için taksit yapmışız, kredi kartı ile borçlanmışız. Gereksiz harcamalarımızı gelecekteki kazancımızdan yapıyoruz. Böylece gelecekteki ekonomik özgürlüğümüzü de kaybediyoruz.

Bu haftaki yazımı bir hatırlatma ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün bir sözü ile bitirmek istiyorum. "Tarih 13 Temmuz 1915. Ramazan'ın ilk günü ve yer Çanakkale cephesi. Yarım tayin ekmek ve üzüm hoşafı ile iftar açıp, savaş kazanarak devlet kuran ecdadı anlamadıkça, ekonomik olarak özgür olmamız imkânsızdır."  " Bir millet zenginliğiyle değil, ahlaki değerleri ile ölçülür. Gazi Mustafa Kemal Atatürk   Hepinize iyi haftalar..

 
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve dorukmedya.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.