İnsanoğlunun bazı anlamsız huyları, garip davranışları ve kıskançlıkları var ki hiçbir şekilde izahı mümkün olmuyor. “İnsanın insana yaptığını hiçbir canlı yapmaz” derler ya çok doğru. Hepimiz çevremizde bu tür davranışları sıkça görüyoruz. Birine zara vermek yada onun kazancına engel olmak kişiye ne kazandırabilir ki düşman kazanmaktan başka.
Oysa mum başka muma ışık verdiğinde kendi ışığından kayıp olmaz. Bilakis ortam daha da aydınlanır. Durumu iyi, ihtiyacı olmayan insanların oluşturduğu toplumlar çok daha iyi toplumlar olmaz mı? Bireyler arasında güvenin arttığı, iyi niyetlin egemen olduğu, dostluk-ların ve iyilik severliğin hüküm sürdüğü aileler veya toplumlar daha huzurlu olmaz mı?
Bu soruların “tabi ki” “olmaz mı çok iyi olur” cevabının duyar gibi oluyorum. Konumuzla ilgili kısa bir hikayeyi sizinle paylaşmak isterim.
Ülkenin bir yerinde mısır üreten bir çiftçi varmış. Her yıl en kaliteli mısır ödülünü alırmış. Bir yıl bir gazeteci çiftçi ile röportaj yaparken oldukça ilginç bir bilgiye ulaşmış. Çiftçi ödül aldığı mısır tohumlarını ekmeleri için komşularına da veriyormuş. Gazeteci çiftçiye “seninle her yıl aynı yarışmaya giren komşularına, tohumlarından vermeyi nasıl göze alabiliyorsun?” diye sormuş.
“Neden?” diye sormuş çiftçi. “Yoksa bilmiyor musun? Rüzgar olgunlaşan mısırlardan polenleri alır ve tarla tarla dağıtır. Eğer komşularım kalitesiz mısır yetiştirirse çapraz tozlaşma sonucu her geçen yıl ürettiğim mısırın kalitesi düşer. Eğer kaliteli mısır yetiştirmek istiyorsam, komşularıma da kaliteli mısır yetiştirmeleri için yardım etmeliyim”.
Yaşamlarımızda da bu böyledir. Hayatlarını anlamlı ve iyi bir şekilde yaşamak isteyenler başkalarının hayatlarını da zenginleştirmelidir. Bir yaşamın değeri dokunduğu hayatlarla ölçülür. Ve mutluluğu seçenler, başkalarının mutluluğa ulaşmasına yardım etmelidir. Birimizin refaha ulaşması, herkesin refaha ulaşmasına bağlıdır.
Buna başarının ilkesi diyebilirsin,
Buna hayat kanunu diyebilirsin.
Gerçek şu ki hiçbirimiz kazanamayız, hepimiz birden kazanmadıkça…
Değerli dostlar; sonu belli olan bir yolun yolcularıyız hepimiz. Yolculuğun sonunda da götürebileceklerimizi de çok iyi biliyoruz. Bu kısa yolculuğu insanlara faydalı olarak mutlu bir şekilde yapmak yerine kendimize ve diğer yol arkadaşlarımıza zehir etmenin ne alemi var? Gelin bu gerçeklere göre yaşamımızı bir kez daha değerlendirelim ve bundan sonraki dönemini yönlendirelim. Unutmayalım zararın neresinden dönersek kardır. Hiçbir şey için geç kalınmış değildir. Geçmişimizi kaybetmiş olabiliriz geleceğimizi kazanalım. Hepinize iyi haftalar…