Muttalip KORKMAZ - Bana Göre
Köşe Yazarı
Muttalip KORKMAZ - Bana Göre
 

Hangi Ağaç

Dünyada ders alınacak o kadar çok şey var ki, anlayabilene. İnsanoğlu bu derslik olayları, ibretlik olguları görür bir türlü ders almaz. Bir kısmı anlayamaz, ama bir çoğumuzda farkında olduğu halde pay çıkarmak istemez, yaşamını yönlendirmede kullanmaz. Aslında en büyük ders alınacak olay ölümün varlığı, her nefsin ölümü tadacak olması. Bu haftaki yazımda ağaçlardan bahsetmek istiyorum. İnsan yaşantısıyla örtüşen ağaç yapılarından. Rüzgar her vurduğunda erik ağacının bir dalını kırarmış, erik ağacı da her seferinde rüzgarı af edermiş ve yeni dallar çıkarma mücadelesi verirmiş. Rüzgar ise, erik ağacının da söğüt ağacı gibi eğilmesini ister. Ancak erik ağacı bu eğilir mi? Sonuna kadar karşı koyar direnir. Bu üçlünün mücadelesi yıllardır süre gelir. Ne erik ağacı pes eder, nede rüzgar vaz geçer nede söğüt ağacı huyunu değiştirir. Gerçekte ise söğüt ne kadar büyük olsa da değeri erik ağacının değerinin onda biri etmez, söğüt ağacının gölgesi bile yoktur. Bizler erik ağacına gösterdiğimiz ilgiyi söğüt ağacına göstermeyiz. Eriği budar, ilaçlar ve gübrelerken söğüt ağacını ise bırakıvermişizdir saldım çayıra Mevla kayıra misali. Erik ağacı yaşarken değerli faydaları olduğu gibi, kuruyup öldükten sonra daha da değerlidir, farklı boyutlarda yaşamaya devam eder. Üflemeli çalgılarda en güzel sesi verir, telli çalgılarda da öyle, çakı sapı, bıçak sapı gibi çeşitli el aletlerinde ilk tercihtir. Sevgili dostlar insanlar da böyle değimlidir? Kimisi söğüt ağacı gibidir ne kadar çok rüzgar vursa da eğilir rüzgarın estiği yöne kırılmaz bir dalı. Rüzgarın ve menfaatlerinin yönüne göre tespit eder yolunu. Kimisi de erik ağacı gibidir, bilse de bir dalı kalmayacağını eğilmez karşı koyar sonun da kuruyup yok olacağını bile bile. Kırılıp incinir ancak doğru bildiği yolda yürümeye, insanca yaşamaya, çevresine yaralı olmaya devam eder. İnsanoğlunu anlamak gerçekten güç. Yolun sonunu bile bile, beraberinde götürebileceklerinden çok iyi haberdar olduğu halde bu kinin, nefretin, kıskançlığın mantıklı bir açıklamasını bulamıyorum. Her insan böylemi? Tabi ki değil.  Bir yerde okuduğum ve insanların farkını çok iyi ortaya koyan bir benzetme ile bu haftaki yazımı sonlandırmak istiyorum. Çok sevdiği ineğinin kaybolduğunda üç farkı insanın üç farkı duası; Birincisi” Allah’ım benim ineğim kayboldu inşallah ihtiyacı olan birinin eline geçer ve ihtiyacını giderir” diye dua edermiş İkincisi ise “ Allah’ım benim ineğim kayboldu. İnşallah boğası olan birinin eline geçer buzası ile birlikte alırım” diye dua edermiş. Üçüncünün duası ise” Allah’ım benim ineğim kayboldu. İnşaalah  komşumunki de kaybolur” Evet sevgili dostlar; erik ağacı ile başladık inek ile bitirdik. Söylediğim gibi hayatın her evresinde pay çıkaracak çok şey var. Önemli olan gerçeği görmek, doğruyu anlamak ve zorda olsa doğru yolda yürümektir. Bu şekilde gerçek insan olunur, insanca anılır, insanlarca değer verilir. Gerisi kendiliğinden gelir zaten. Hepinize iyi haftalar….
Ekleme Tarihi: 26 Ekim 2020 - Pazartesi
Muttalip KORKMAZ - Bana Göre

Hangi Ağaç

Dünyada ders alınacak o kadar çok şey var ki, anlayabilene. İnsanoğlu bu derslik olayları, ibretlik olguları görür bir türlü ders almaz. Bir kısmı anlayamaz, ama bir çoğumuzda farkında olduğu halde pay çıkarmak istemez, yaşamını yönlendirmede kullanmaz. Aslında en büyük ders alınacak olay ölümün varlığı, her nefsin ölümü tadacak olması. Bu haftaki yazımda ağaçlardan bahsetmek istiyorum. İnsan yaşantısıyla örtüşen ağaç yapılarından.

Rüzgar her vurduğunda erik ağacının bir dalını kırarmış, erik ağacı da her seferinde rüzgarı af edermiş ve yeni dallar çıkarma mücadelesi verirmiş. Rüzgar ise, erik ağacının da söğüt ağacı gibi eğilmesini ister. Ancak erik ağacı bu eğilir mi? Sonuna kadar karşı koyar direnir. Bu üçlünün mücadelesi yıllardır süre gelir. Ne erik ağacı pes eder, nede rüzgar vaz geçer nede söğüt ağacı huyunu değiştirir.

Gerçekte ise söğüt ne kadar büyük olsa da değeri erik ağacının değerinin onda biri etmez, söğüt ağacının gölgesi bile yoktur. Bizler erik ağacına gösterdiğimiz ilgiyi söğüt ağacına göstermeyiz. Eriği budar, ilaçlar ve gübrelerken söğüt ağacını ise bırakıvermişizdir saldım çayıra Mevla kayıra misali. Erik ağacı yaşarken değerli faydaları olduğu gibi, kuruyup öldükten sonra daha da değerlidir, farklı boyutlarda yaşamaya devam eder. Üflemeli çalgılarda en güzel sesi verir, telli çalgılarda da öyle, çakı sapı, bıçak sapı gibi çeşitli el aletlerinde ilk tercihtir.

Sevgili dostlar insanlar da böyle değimlidir? Kimisi söğüt ağacı gibidir ne kadar çok rüzgar vursa da eğilir rüzgarın estiği yöne kırılmaz bir dalı. Rüzgarın ve menfaatlerinin yönüne göre tespit eder yolunu.

Kimisi de erik ağacı gibidir, bilse de bir dalı kalmayacağını eğilmez karşı koyar sonun da kuruyup yok olacağını bile bile. Kırılıp incinir ancak doğru bildiği yolda yürümeye, insanca yaşamaya, çevresine yaralı olmaya devam eder.

İnsanoğlunu anlamak gerçekten güç. Yolun sonunu bile bile, beraberinde götürebileceklerinden çok iyi haberdar olduğu halde bu kinin, nefretin, kıskançlığın mantıklı bir açıklamasını bulamıyorum. Her insan böylemi? Tabi ki değil.  Bir yerde okuduğum ve insanların farkını çok iyi ortaya koyan bir benzetme ile bu haftaki yazımı sonlandırmak istiyorum.

Çok sevdiği ineğinin kaybolduğunda üç farkı insanın üç farkı duası;

Birincisi” Allah’ım benim ineğim kayboldu inşallah ihtiyacı olan birinin eline geçer ve ihtiyacını giderir” diye dua edermiş

İkincisi ise “ Allah’ım benim ineğim kayboldu. İnşallah boğası olan birinin eline geçer buzası ile birlikte alırım” diye dua edermiş.

Üçüncünün duası ise” Allah’ım benim ineğim kayboldu. İnşaalah  komşumunki de kaybolur”

Evet sevgili dostlar; erik ağacı ile başladık inek ile bitirdik. Söylediğim gibi hayatın her evresinde pay çıkaracak çok şey var. Önemli olan gerçeği görmek, doğruyu anlamak ve zorda olsa doğru yolda yürümektir. Bu şekilde gerçek insan olunur, insanca anılır, insanlarca değer verilir. Gerisi kendiliğinden gelir zaten. Hepinize iyi haftalar….

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve dorukmedya.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.