Muttalip KORKMAZ - Bana Göre
Köşe Yazarı
Muttalip KORKMAZ - Bana Göre
 

Dünya Kuyunun Ağzı Kadar

İnsanoğlu için dünya, yaşadığı yerdir, çevresidir. Dünyası önce evi ve ailesidir. Sonra bu çember biraz daha genişler arkadaşları ve mahallesi olur. Daha sonra ikamet ettiği şehir. Dünyayı düşündüğünüzde bir kuyu kadar küçük insanın dünyası. Zaman zaman kendi çevresinden, mutfağından, iş dünyasından kopup ufuklara açılmazsa dünya onun için kuyunun ağzı kadardır. İnsan çoğu zaman kurbağa gibi kapatır kendini kuyunun içine. Bir kuyunun dibinden seyretmek ister, ya da seyretmek zorunda kalır dünyayı, hayatı, diğer insanları. Oysa dünya bir kuyudan çok daha büyüktür. Kişinin, gördüğü şeyin, gerçeğinin ne kadarı olduğunu kavrayabilmesi için kuyudan başını çıkartması şarttır. Aksi halde dünyası da, o dünyanın gerçekliği de küçülür, tüm dünyanın kendi kuyusundan ibaret olduğu hissine kapılır. Bazen yaşam şartları, bazen başarı ve çok para kazanma hırsı, bazen de iş ve yaşam çevresi kişinin başını kaldırmasına imkân tanımaz. İstemez kendi dünyasından başka dünyaların da olduğunu öğrenmesini. Yada hırsından fırsat bulamaz. Hâlbuki en az onun dünyası kadar güzel ve imkânları ile fırsatları ile yaşam şartları ile onun dünyasından daha çok büyük bir dünya var hayatta. Peki, dünyamızı nasıl büyüteceğiz? Birincisi eğitim ve okumak suretiyle dünyanın büyük olduğunu ve keşfetmenin gerekli olduğunu çok iyi inanmalıyız. Bu şekilde  dünyamızı, bilgi dağarcığımız ve ufkumuzu genişletebiliriz. Gerçek eğitim insanın dünyasını büyütmesinin yanı sıra insan olmasına, insanca yaşamasına ve çevresine, dünyaya yararlı birey olasına da en büyük vesiledir. İkincisi ise seyahat ile. Yaş önemli değil 7 den 77 sine gezilerek, yeni yerler görüp, yeni insanlar tanıyarak. Yeni meslekler, dostlar ve en değerlisi bilgiler edinerek dünyamızı büyütebiliriz. Olaylara, insan ilişkilerine, gelecek planlarına daha büyük açıdan bakarak, farklı yönler ile değerlendirmek suretiyle daha doğru kararlar verebiliriz. Üçüncüsü de bu konu teşvik edilmeli, desteklenmeli ve ufku geniş, olaylara değişik açılardan bakabilen ve çözüm odaklı yeni bir nesil yetiştirilmesi huşunda tüm bireylerin, tüm kurumların, tüm toplulukların üzerine düşeni yapması gerekir. Değerli dostlar, unutulmaması gereken bir hususta dünyamız ne kadar büyümüş olursa olsun her zaman geriye dönüş vardır. İnsanoğlu sonunda tekrar ailesine, mahallesine, akraba ve dost çevresine, kısacası kendi kuyusuna dönecektir. Dolayısıyla onlar ile irtibatı hiç koparmamalı, onları  hiçbir zaman ihmal etmemeli, onları asla kırmamalı, gücendirmemelidir. Söylendiği gibi “ yükseklere çıkarken tutunduğunuz dalları kırmayın. Zira inerken o dallara ihtiyacınız olacaktır.” Hepinize iyi haftalar…
Ekleme Tarihi: 16 Şubat 2021 - Salı
Muttalip KORKMAZ - Bana Göre

Dünya Kuyunun Ağzı Kadar

İnsanoğlu için dünya, yaşadığı yerdir, çevresidir. Dünyası önce evi ve ailesidir. Sonra bu çember biraz daha genişler arkadaşları ve mahallesi olur. Daha sonra ikamet ettiği şehir. Dünyayı düşündüğünüzde bir kuyu kadar küçük insanın dünyası. Zaman zaman kendi çevresinden, mutfağından, iş dünyasından kopup ufuklara açılmazsa dünya onun için kuyunun ağzı kadardır.

İnsan çoğu zaman kurbağa gibi kapatır kendini kuyunun içine. Bir kuyunun dibinden seyretmek ister, ya da seyretmek zorunda kalır dünyayı, hayatı, diğer insanları. Oysa dünya bir kuyudan çok daha büyüktür. Kişinin, gördüğü şeyin, gerçeğinin ne kadarı olduğunu kavrayabilmesi için kuyudan başını çıkartması şarttır. Aksi halde dünyası da, o dünyanın gerçekliği de küçülür, tüm dünyanın kendi kuyusundan ibaret olduğu hissine kapılır.

Bazen yaşam şartları, bazen başarı ve çok para kazanma hırsı, bazen de iş ve yaşam çevresi kişinin başını kaldırmasına imkân tanımaz. İstemez kendi dünyasından başka dünyaların da olduğunu öğrenmesini. Yada hırsından fırsat bulamaz. Hâlbuki en az onun dünyası kadar güzel ve imkânları ile fırsatları ile yaşam şartları ile onun dünyasından daha çok büyük bir dünya var hayatta.

Peki, dünyamızı nasıl büyüteceğiz? Birincisi eğitim ve okumak suretiyle dünyanın büyük olduğunu ve keşfetmenin gerekli olduğunu çok iyi inanmalıyız. Bu şekilde  dünyamızı, bilgi dağarcığımız ve ufkumuzu genişletebiliriz. Gerçek eğitim insanın dünyasını büyütmesinin yanı sıra insan olmasına, insanca yaşamasına ve çevresine, dünyaya yararlı birey olasına da en büyük vesiledir.

İkincisi ise seyahat ile. Yaş önemli değil 7 den 77 sine gezilerek, yeni yerler görüp, yeni insanlar tanıyarak. Yeni meslekler, dostlar ve en değerlisi bilgiler edinerek dünyamızı büyütebiliriz. Olaylara, insan ilişkilerine, gelecek planlarına daha büyük açıdan bakarak, farklı yönler ile değerlendirmek suretiyle daha doğru kararlar verebiliriz.

Üçüncüsü de bu konu teşvik edilmeli, desteklenmeli ve ufku geniş, olaylara değişik açılardan bakabilen ve çözüm odaklı yeni bir nesil yetiştirilmesi huşunda tüm bireylerin, tüm kurumların, tüm toplulukların üzerine düşeni yapması gerekir.

Değerli dostlar, unutulmaması gereken bir hususta dünyamız ne kadar büyümüş olursa olsun her zaman geriye dönüş vardır. İnsanoğlu sonunda tekrar ailesine, mahallesine, akraba ve dost çevresine, kısacası kendi kuyusuna dönecektir. Dolayısıyla onlar ile irtibatı hiç koparmamalı, onları  hiçbir zaman ihmal etmemeli, onları asla kırmamalı, gücendirmemelidir. Söylendiği gibi “ yükseklere çıkarken tutunduğunuz dalları kırmayın. Zira inerken o dallara ihtiyacınız olacaktır.” Hepinize iyi haftalar…

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve dorukmedya.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.