Mustafa UYSAL - Tarih Köşesi
Köşe Yazarı
Mustafa UYSAL - Tarih Köşesi
 

Halkı Tercüme Etmek- Kütahya’nın Türküleri Interpretıng The People: Türküs Of Kütahya

Kütahya; tarihi durumu, coğrafi konumu, tabii güzellikleri, şifalı suları, sanatsever halkının tesiri ile yaşatılan, şekillendirilen örf ve adetler, gelenekler, törenler, deyimler, türküler ve oyunlarıyla muhteşem bir kültür alanıdır. Kütahya türküleri ise bu zenginliğin içerisinde çok önemli bir yere sahiptir. Kütahya is a magnificent cultural area with its history, geographical location, natural beauties, healing waters, customs and traditions, ceremonies, idioms, türküs, and plays that are kept alive and shaped by the influence of its art-loving people. Kütahya türküs have an important place among this richness. Sözlü ve yazılı edebiyatımızın en zengin türlerinin başında türküler gelir. Başlangıçta ferdi bir nitelik taşıyan türküler, daha sonra halk arasında ağızdan ağıza, kulaktan kulağa dolaşır ve anonim bir nitelik kazanır. Fuat Köprülü, türkü terimini şu şekilde izah etmektedir: “Türklere mahsus bir beste ile söylenen şarkılardır.” Anonim halk şiirinin en eski türlerinden bir olan türkü deyimine, Doğu Türkleri arasında 15. Yüzyılda rastlanmakta ise de Anadolu’ da ilk türkü örneklerini 16. yüzyılda bulabiliyoruz. Anonim halk şiirinin en eski türlerinden biri olan türkü, Türk halkıyla bütünleşmiş bir türdür. Buna bağlı olarak ortaya çıkan “türkü yakma” geleneği de halkımızın içinde yer edinmiş önemli bir gelenektir. Dolayısıyla kişisel ve toplumsal hisler tümüyle türkülerde yer edinmiş ve günümüze kadar gelmişlerdir. Türk milleti acılarını, sevinçlerini, kederlerini, kahramanlıklarını, özlemlerini, nefretlerini, hoşgörüsünü türkülere dökmüştür. Türkülerde ağlamış, türkülerde gülmüştür. Savaş meydanlarında, çöğür şairlerinin, saz şairlerinin deyişleriyle coşmuş, bir bozlakta gurbet acısını duymuş, pınarın başındaki güzele mani söyleyerek aşkını dile getirmiştir. Halk edebiyatında ezgi uydurmaya, Anadolu köylerinde bir olay üzerine ezgili küçük manzumeler yapmaya “türkü yakmak” denir. Genellikle yaşanılan bir olay üzerine yakılan türküler, dilden dile, kulaktan kulağa dolaştığı için değişmelere uğrar ve gittiği yere uyum sağlar. Türkü, Türk milletiyle bütünleşmiş bir türdür. Âşık Veysel ne güzel ifade etmiş; “Türk’üz, türkü çağırırız.” Bu yazımızda sizlere, Kütahya Türküleri ile ilgili olarak bilgi vermeye çalışacağım.  Kütahya; tarihi durumu, coğrafi konumu, tabi güzellikleri, şifalı suları, sanatsever halkının tesiri ile yaşatılan, şekillendirilen örf ve adetler gelenekler, törenler, deyimler, türküler ve oyunlarıyla muhteşem bir kültür alanıdır. Kütahya türküleri bu zenginliğin içerisinde çok önemli bir yere sahiptir. Bu türküler, türkü söyleme geleneği içerisinde önemli bir konuma sahiptir. Kütahyalı, acılarını, sevinçlerini, başına gelen felaketleri, aşklarını, sevdalarını bu türkülere dökmüş ve bu türküler kulaktan kulağa dolaşarak, nesilden nesille aktarılarak günümüze kadar gelmiştir. Bu türkülerde, Kütahya halkının hayata bakışını ve hayatını yorumlayışını; dillere destan sevdalarını, çaresiz âşıklarını, haksızlığına başkaldıran yiğitlerini, gencecik yaşta katledilen günahsız insanlarını, geleneklerini, göreneklerini, samimiyetlerini, bulmak mümkündür. Türkü (Turkish Folk Song) is one of the richest genres of our oral and written literature. Türküs, which have an individual feature, in the beginning, are passed from person to person and gain an anonymous identity. Fuat Köprülü defined the türkü term as follows; “These are the songs sung with composes unique to Turks.” Although the phrase türkü, one of the oldest types of anonymous folk poetry, is encountered among the Eastern Turks in the 15th century, we can find the first examples in Anatolia in the 16th century. Türkü, one of the oldest types of Anonymous folk poetry, is a genre integrated with Turkish people. The tradition of “burning türküs” (composing folk songs), which emerged as a result of this, is an important tradition that has gained a place among our people. Therefore, individual and social emotions have taken place in türküs and survived until today. Turkish nation explained their pains, joys, sorrows, heroisms, longings, hates, and tolerance in türküs. On the battlefields, they were enthused by the sayings of çöğür (Turkish string instrument) poets and saz poets, they felt the pain of being abroad with a bozlak (Central Anatolian folk song), and they expressed their love with a chansonette to the beauty at the head of the spring. In folk literature, melodising and making small melodies about an event in Anatolian villages is called “burning a türkü.” Türküs which are usually burnt on an event, change and adapt to the places they go because they are passed from person to person. Türkü is a genre that became integrated with Turkish people. How beautifully Aşık Veysel expressed it; “We are Turks, we sing türküs.” In this article, I will try to give you information about Kütahya Türküs.  Kütahya is a magnificent cultural area with its history,  eographical location, natural beauties, healing waters, and traditions, ceremonies, idioms, türküs, and plays that are kept alive and shaped by the influence of its art-loving people. Kütahya türküs have an important place among this richness. They also have an important place among singing türkü traditions. People of Kütahya put their pains, joys, disasters they experienced, loves in them, and they have been passed from person to person, from one generation to the next one and come to thebpresent. In these türküs, it is possible to find Kütahya people’s perspective, interpretation of life, legendary love stories, brave ones who rebelled against injustice, innocent ones who were murdered at a young age, customs, traditions, and sincerity. Not: İlgili makaleden alıntı yapılarak yazılmıştır. Ayrıca İnternational Dublin University Master/Yüksek Lisans Öğrenimi için Lojistik ve Tedarik Zinciri Yönetimi bölümüne kayıt işlemimi tamamlayıp Uzaktan Öğretim ile lisansüstü eğitimim başladı. 2 Ocak 2024 tarihinde başlayacak süreçte de hep yine Yerel Kütahya Doruk Gazetesi’nde ve kendi bulunduğum şehirden yazılarıma aynı ve düzenli olarak yazmaya devam ediyorum. Yeni yılın bol kütüphane, yazı ve makale ile başarı getirmesi dileğiyle. Yeni yılınız kutlu olsun. Sağlıcak’la kalın. Mustafa UYSAL Araştırmacı-Yazar Kaynakça: Kütahya Belediyesi Kültür Yayınları Çivit Dergisi Sayı: 1 Temmuz/Agustos 2021 Sayfa: 8-9-10-11-12-13 Yazar: Erhan BOZKURT
Ekleme Tarihi: 25 Aralık 2023 - Pazartesi
Mustafa UYSAL - Tarih Köşesi

Halkı Tercüme Etmek- Kütahya’nın Türküleri Interpretıng The People: Türküs Of Kütahya

Kütahya; tarihi durumu, coğrafi konumu, tabii güzellikleri, şifalı suları, sanatsever halkının tesiri ile yaşatılan, şekillendirilen örf ve adetler, gelenekler, törenler, deyimler, türküler ve oyunlarıyla muhteşem bir kültür alanıdır. Kütahya türküleri ise bu zenginliğin içerisinde çok önemli bir yere sahiptir.

Kütahya is a magnificent cultural area with its history, geographical location, natural beauties, healing waters, customs and traditions, ceremonies, idioms, türküs, and plays that are kept alive and shaped by the influence of its art-loving people. Kütahya türküs have an important place among this richness.

Sözlü ve yazılı edebiyatımızın en zengin türlerinin başında türküler gelir. Başlangıçta ferdi bir nitelik taşıyan türküler, daha sonra halk arasında ağızdan ağıza, kulaktan kulağa dolaşır ve anonim bir nitelik kazanır. Fuat Köprülü, türkü terimini şu şekilde izah etmektedir: “Türklere mahsus bir beste ile söylenen şarkılardır.”

Anonim halk şiirinin en eski türlerinden bir olan türkü deyimine, Doğu Türkleri arasında 15. Yüzyılda rastlanmakta ise de Anadolu’ da ilk türkü örneklerini 16. yüzyılda bulabiliyoruz. Anonim halk şiirinin en eski türlerinden biri olan türkü, Türk halkıyla bütünleşmiş bir türdür. Buna bağlı olarak ortaya çıkan “türkü yakma” geleneği de halkımızın içinde yer edinmiş önemli bir gelenektir. Dolayısıyla kişisel ve toplumsal hisler tümüyle türkülerde yer edinmiş ve günümüze kadar gelmişlerdir. Türk milleti acılarını, sevinçlerini, kederlerini, kahramanlıklarını, özlemlerini, nefretlerini, hoşgörüsünü türkülere dökmüştür. Türkülerde ağlamış, türkülerde gülmüştür. Savaş meydanlarında, çöğür şairlerinin, saz şairlerinin deyişleriyle coşmuş, bir bozlakta gurbet acısını duymuş, pınarın başındaki güzele mani söyleyerek aşkını dile getirmiştir.

Halk edebiyatında ezgi uydurmaya, Anadolu köylerinde bir olay üzerine ezgili küçük manzumeler yapmaya “türkü yakmak” denir. Genellikle yaşanılan bir olay üzerine yakılan türküler, dilden dile, kulaktan kulağa dolaştığı için değişmelere uğrar ve gittiği yere uyum sağlar. Türkü, Türk milletiyle bütünleşmiş bir türdür. Âşık Veysel ne güzel ifade etmiş; “Türk’üz, türkü çağırırız.” Bu yazımızda sizlere, Kütahya Türküleri ile ilgili olarak bilgi vermeye çalışacağım.

 Kütahya; tarihi durumu, coğrafi konumu, tabi güzellikleri, şifalı suları, sanatsever halkının tesiri ile yaşatılan, şekillendirilen örf ve adetler gelenekler, törenler, deyimler, türküler ve oyunlarıyla muhteşem bir kültür alanıdır. Kütahya türküleri bu zenginliğin içerisinde çok önemli bir yere sahiptir. Bu türküler, türkü söyleme geleneği içerisinde önemli bir konuma sahiptir. Kütahyalı, acılarını, sevinçlerini, başına gelen felaketleri, aşklarını, sevdalarını bu türkülere dökmüş ve bu türküler kulaktan kulağa dolaşarak, nesilden nesille aktarılarak günümüze kadar gelmiştir. Bu türkülerde, Kütahya halkının hayata bakışını ve hayatını yorumlayışını; dillere destan sevdalarını, çaresiz âşıklarını, haksızlığına başkaldıran yiğitlerini, gencecik yaşta katledilen günahsız insanlarını, geleneklerini, göreneklerini, samimiyetlerini, bulmak mümkündür.

Türkü (Turkish Folk Song) is one of the richest genres of our oral and written literature. Türküs, which have an individual feature, in the beginning, are passed from person to person and gain an anonymous identity. Fuat Köprülü defined the türkü term as follows; “These are the songs sung with composes unique to Turks.” Although the phrase türkü, one of the oldest types of anonymous folk poetry, is encountered among the Eastern Turks in the 15th century, we can find the first examples in Anatolia in the 16th century.

Türkü, one of the oldest types of Anonymous folk poetry, is a genre integrated with Turkish people. The tradition of “burning türküs” (composing folk songs), which emerged as a result of this, is an important tradition that has gained a place among our people. Therefore, individual and social emotions have taken place in türküs and survived until today. Turkish nation explained their pains, joys, sorrows, heroisms, longings, hates, and tolerance in türküs. On the battlefields, they were enthused by the sayings of çöğür (Turkish string instrument) poets and saz poets, they felt the pain of being abroad with a bozlak (Central Anatolian folk song), and they expressed their love with a chansonette to the beauty at the head of the spring.

In folk literature, melodising and making small melodies about an event in Anatolian villages is called “burning a türkü.” Türküs which are usually burnt on an event, change and adapt to the places they go because they are passed from person to person. Türkü is a genre that became integrated with Turkish people. How beautifully Aşık Veysel expressed it; “We are Turks, we sing türküs.” In this article, I will try to give you information about Kütahya Türküs.

 Kütahya is a magnificent cultural area with its history,  eographical location, natural beauties, healing waters, and traditions, ceremonies, idioms, türküs, and plays that are kept alive and shaped by the influence of its art-loving people. Kütahya türküs have an important place among this richness. They also have an important place among singing türkü traditions. People of Kütahya put their pains, joys, disasters they experienced, loves in them, and they have been passed from person to person, from one generation to the next one and come to thebpresent. In these türküs, it is possible to find Kütahya people’s perspective, interpretation of life, legendary love stories, brave ones who rebelled against injustice, innocent ones who were murdered at a young age, customs, traditions, and sincerity.

Not: İlgili makaleden alıntı yapılarak yazılmıştır. Ayrıca İnternational Dublin University Master/Yüksek Lisans Öğrenimi için Lojistik ve Tedarik Zinciri Yönetimi bölümüne kayıt işlemimi tamamlayıp Uzaktan Öğretim ile lisansüstü eğitimim başladı. 2 Ocak 2024 tarihinde başlayacak süreçte de hep yine Yerel Kütahya Doruk Gazetesi’nde ve kendi bulunduğum şehirden yazılarıma aynı ve düzenli olarak yazmaya devam ediyorum. Yeni yılın bol kütüphane, yazı ve makale ile başarı getirmesi dileğiyle. Yeni yılınız kutlu olsun. Sağlıcak’la kalın.

Mustafa UYSAL

Araştırmacı-Yazar

Kaynakça: Kütahya Belediyesi Kültür Yayınları

Çivit Dergisi Sayı: 1 Temmuz/Agustos 2021

Sayfa: 8-9-10-11-12-13

Yazar: Erhan BOZKURT

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve dorukmedya.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.