Kütahya Sosyal Bilimler Lisesi
Köşe Yazarı
Kütahya Sosyal Bilimler Lisesi
 

Yağmur BİLGİÇ - Sürüklenen Hayat

Hayatın akışına kendimizi bıraktığımızda her şey yoluna girebilecek mi? Akış bana hep korkunç gelmiştir. Neyin akışıydı ki bu? Bir nehrin sonunun nereye gittiğini bilebilir miydik ki? Sonunun nereye gittiğini bilmediğimiz bir zamanda kendimizi bırakıp sürüklenmek ne kadar mantıklıydı? Gerçi içimde hep şüpheler olur yıllar, aylar,yarınlar hatta iki dakika sonrası için bile... Şüphe insanın içini hep kapkara kaplar. O karanlığın içinde boğuluruz belki de.Kimse farketmese de... Fakat şüphe bir sonraki karanlıkta  nerde ne olduğunu bildiğimizden bize bir ışık tutar.Böylece sonunu getirebildiğimiz karanlıklar olur... Ama düşününce belki de kendimizi kandırıyoruz. Acı bize acı vermez olmuş, gözyaşları bir anlam ifade etmemeye başlamış.Bizde alışkanlık haline getirdiğimiz bu evreleri sonunun bize acı tebessüm getirdiğini düşünür olmuşuz.Acıya alışmak kolay değildir.Acıdan tatlı anlıyorsak bu da hayatımızdaki çoğu olaya karşı güzel taraftan bakabilmeyi öğretir.Peki hisler...   Hisler kaybolursa... Utanmak, kırılmak, kızmak, sevmek... Tüm bu insanı insan yapan olgularımızdan koparsak bizi diğer varlıklardan ayırt eden şey ne olacak? Biri size kızıyorsa hatta belki bunaltıyorsa bu sizi insan yerine koyduğundan değil midir? Hiç tepki vermeyen biri ne kadar hayattan zevk almış olabilirdi ki? Hislere, hislerden de oluşan davranışlarımızla bakarız insanlara... Hisler davranışa da dönüştüğü vakit, insan hata da yapar; bile bile dahi olsa sever,yıpranır hatta belki aldanır.Ama his kaybetmek bu Dünya'da tarifi olamaz bir hiçlik.Hisleri olmayan birinin ağaçtan ne farkı kalır? Peki bir insan bir insana karşı hissiz olabilir mi? Hal böyle ki insan sever, üzer, kırar, kızar... Fakat bazen öyle bir evreye gelir ki canından çok sevdiği bir insana karşı bir bakmış hiç bir şey hissedemez olmuş. Tabi kalbi yangın yeri ama belli etmez.Ederse olacakları bilmek istemediğinden çünkü biliyor daha da yanacak kalp bu sefer kontrol edilemeyecek.Çareyi ailesini,arkadaşlarını hatta belki kendini kandırmakta buluyor.Ne nefret besler olmuş ne sevgi... Sadece ufak bir acı... Onu da içinde söndürmeye çalışıyor kimseye farkettirmeden. Savaşı kendi içinde savaşı açanın kendi olduğunu düşünerek mücadele veriyor oysa savaşı başlatan bir çift göze aldanan kalpte... Kalp can çekişiyor tabi; yoruluyor, bıkıyor,yanıyor, Bir türlü sönmüyor... İşte hal böyle olunca maksat kendini kandırmak olsun. Aldanmak... İki çift göze aldandığı gibi işte bu sefer de kendini aldatıyor. Hayatın kendi ellerinden kayıp gitmesine aldanarak müsade ediyor...Aslında hikaye de tam olarak burda başlar burda biter.Bir söze bir insana bir olguya aldanırsın sonunda belki üzülür belki mutlu olur belki ağlarsın.Sonunda kendinle kalır kendini aldatırsın...
Ekleme Tarihi: 09 Şubat 2025 - Pazar
Kütahya Sosyal Bilimler Lisesi

Yağmur BİLGİÇ - Sürüklenen Hayat

Hayatın akışına kendimizi bıraktığımızda her şey yoluna girebilecek mi?

Akış bana hep korkunç gelmiştir. Neyin akışıydı ki bu?

Bir nehrin sonunun nereye gittiğini bilebilir miydik ki?

Sonunun nereye gittiğini bilmediğimiz bir zamanda kendimizi bırakıp sürüklenmek ne kadar mantıklıydı?

Gerçi içimde hep şüpheler olur yıllar, aylar,yarınlar hatta iki dakika sonrası için bile...

Şüphe insanın içini hep kapkara kaplar. O karanlığın içinde boğuluruz belki de.Kimse farketmese de...

Fakat şüphe bir sonraki karanlıkta  nerde ne olduğunu bildiğimizden bize bir ışık tutar.Böylece sonunu getirebildiğimiz karanlıklar olur...

Ama düşününce belki de kendimizi kandırıyoruz. Acı bize acı vermez olmuş, gözyaşları bir anlam ifade etmemeye başlamış.Bizde alışkanlık haline getirdiğimiz bu evreleri sonunun bize acı tebessüm getirdiğini düşünür olmuşuz.Acıya alışmak kolay değildir.Acıdan tatlı anlıyorsak bu da hayatımızdaki çoğu olaya karşı güzel taraftan bakabilmeyi öğretir.Peki hisler...

 

Hisler kaybolursa...

Utanmak, kırılmak, kızmak, sevmek...

Tüm bu insanı insan yapan olgularımızdan koparsak bizi diğer varlıklardan ayırt eden şey ne olacak?

Biri size kızıyorsa hatta belki bunaltıyorsa bu sizi insan yerine koyduğundan değil midir?

Hiç tepki vermeyen biri ne kadar hayattan zevk almış olabilirdi ki?

Hislere, hislerden de oluşan davranışlarımızla bakarız insanlara...

Hisler davranışa da dönüştüğü vakit, insan hata da yapar; bile bile dahi olsa sever,yıpranır hatta belki aldanır.Ama his kaybetmek bu Dünya'da tarifi olamaz bir hiçlik.Hisleri olmayan birinin ağaçtan ne farkı kalır?

Peki bir insan bir insana karşı hissiz olabilir mi?

Hal böyle ki insan sever, üzer, kırar, kızar...

Fakat bazen öyle bir evreye gelir ki canından çok sevdiği bir insana karşı bir bakmış hiç bir şey hissedemez olmuş. Tabi kalbi yangın yeri ama belli etmez.Ederse olacakları bilmek istemediğinden çünkü biliyor daha da yanacak kalp bu sefer kontrol edilemeyecek.Çareyi ailesini,arkadaşlarını hatta belki kendini kandırmakta buluyor.Ne nefret besler olmuş ne sevgi...

Sadece ufak bir acı... Onu da içinde söndürmeye çalışıyor kimseye farkettirmeden. Savaşı kendi içinde savaşı açanın kendi olduğunu düşünerek mücadele veriyor oysa savaşı başlatan bir çift göze aldanan kalpte...

Kalp can çekişiyor tabi; yoruluyor, bıkıyor,yanıyor,

Bir türlü sönmüyor... İşte hal böyle olunca maksat kendini kandırmak olsun.

Aldanmak...

İki çift göze aldandığı gibi işte bu sefer de kendini aldatıyor. Hayatın kendi ellerinden kayıp gitmesine aldanarak müsade ediyor...Aslında hikaye de tam olarak burda başlar burda biter.Bir söze bir insana bir olguya aldanırsın sonunda belki üzülür belki mutlu olur belki ağlarsın.Sonunda kendinle kalır kendini aldatırsın...

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve dorukmedya.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
aohbet islami sohbetler omegle tv türk sohbet cinsel sohbet dini chat etanj armatür juul iqos iluma