Her büyük felaketin ve acının sonrasında yapılan klasikleşen açıklamalar vardır. -Yapanın yanına bırakmayacağız -Daha fazlasını yapanlara tattıracağız Ve en son şu ciğerlerimizin yandığı yangınlar sonrasında yapılan açıklama.. -Faillerine en ağır ceza verilecektir. Size soruyorum... Verilse ne olur...? Binlerce metrekare orman alanı kül olmuş..... Yüzlerce ev yanmış, hayvan, börtü böcek telef olmuş, ekili mahsuller tarım arazileri kullanılamaz hale gelmiş. Tüm bunlara sebep olmuş birsi ya da birileri yakalandı diyelim sorguya alındı dedi ki yasa dışı örgüt üyesiyim..yak dediler yaktım, zaten yasa dışı örgüt, nesini araştıracağız....nereye varmak için uğraşacağız.... Zaten o örgütlerle savaş halinde değil miyiz....ne olacak....? Verilecek ceza ömür boyu ağırlaştırılmış müebbet hapis...dahası....dahası yok hepsi bu kadar. Her şey yandığı ile kalacak. Yok, olanlar yok olduğu ile kalacak... Geride şehitler ve gözyaşı dökenler kalacak...Devletimiz yaraları sarmak için, bir nebze olsun acıları hafifletmek için ne gerekirse yapmaya çalışacak..... Ama o anları yaşayanlar ve hayatta kalanlar asla bu kâbusu unutamayacaklar... Yaşantılarında bir kahroluş ve yok oluşun izleri sürekli kalacaktır. Konuyu şuraya getirmek istiyorum... Bazı olaylar insanların veya devletlerin kaderi değildir. Bazı kötü olaylar ve yaşananlar insanların kendi hataları yada devletin zafiyetinden oluşur. Ülkemiz Allaha binlerce şükür olsun ki, dünyanın en güzel yeryüzü parçası, tabiri caiz ise yeryüzü cenneti. Herkesin gıpta ile baktığı, kıskandığı, elde etmek için her türlü nankörlüğü ve şerefsizliği yaptığı ve yapmaktan asla vazgeçmeyeceği bir doğa harikası ve stratejik bir nokta konumunda. Hal böyle olunca her fırsatta bizi en derinden yaralayacak bizi en derinden üzecek, kahredecek her türlü eylem, şantaj ve provakatif olayları yapmaktan asla geri kalmayacaklarını hepimiz çok ama çok iyi biliyoruz. Ama. Nedense çoğu zaman olduğu gibi maalesef önlem almakta geç kalıyoruz. Olası ve önlenemeyen bir durum sonrasında yapılması gerekenler konusunda yeterli araç, gereç ve ekipman konularında eksik kalıyoruz. Her ne hikmet ise hep bu eksikliğimiz ve zafiyetimiz sonrasında telafisi mümkün olmayan yaralara sebep olacak olaylar yaşıyoruz. Bu yaşadığımız acı olayın son olması temennisi ile Her Kurum koruması gereken alanlarını olabilecek provokasyonlara ve sabotajlara karşı en mükemmel tedbirler almalı, gerekli her türlü ekipmanları temin edip her an her şey olacakmış gibi, olması çok yüksek zaman ve ortamlarda teyakkuz durumunda bulunmaları sağlanmalıdır. Sağlanmalı ki... Olan olduktan sonra ah... Vah etmenin faydasız olacağının idrakinde olalım... Allak bu ve buna benzer bir daha başka acılar yaşanmasın inşallah...