Türklük gurur ve şuurumuz ile İslam ahlak ve faziletimiz millet olarak her zaman kurtuluş ve yükselişimizde temel yol gösterici olmuştur. Bu mazide böyleydi, gelecekte de böyle olmalıdır... Yazıma bir hikaye ile başlamak istiyorum. Doğrudur değildir, gerçektir değildir tartışılır. Ama ders alınması açısından önem arz ettiği için yazmak istiyorum. Geçmiş dönemde Ülkenin birinde 15 yaşındaki bir çocuk marketten ekmek çalarken yakalanmış. Kaçmaya çalışırken de bir de raf kırmış. Çocuk tutuklanmış ve mahkemeye çıkartılmış. Kararı vermeden önce hakim çocuğun neden böyle bir şey yaptığını duymak ister ve çocuğa sorar, Hakim: ′′ Neden çaldın.? ′′ Çocuk: ′′ Ekmeğe ihtiyacım vardı. ′′ Hakim: ′′ Çalmak yerine ekmek alamadınız mı..? ′′ Oğlan: ′′ Satın alacak param yoktu ". Hakim: ′′ Ailenden para isteyebilirdin ′′ Oğlan: ′′ Evde sadece annem var. Annem hasta ve işsiz. Sırf bunun için biraz ekmek ve peynir çaldım.'' Hakim: ′′ Sen küçüksün, normalde işin de yok ′′ Oğlan: ′′ Yıkama üzerinde çalıştım. Bir hafta önce hasta olduğu için anneme hizmet etmek için izin aldım ve bu yüzden kovuldum. ′′ Hakim: ′′ Yardım isteyecek yeriniz ,kimseniz yok muydu..? ′′ Oğlan: ′′ Her gün evden çıktığımda herhangi bir iş için eleman arayan en az on adresle iletişime geçiyorum ama başarısız. Sonunda hırsızlık yapmaya karar verdim. ′′ Çocuğun ifadesinin ardından hakim bir süre sessiz kaldıktan sonra kararını açıkladı...: -" Çalmak, özellikle EKMEK çalmak çok utanç verici bir suçtur. Ve işte hepimiz bu suçtan sorumluyuz. Bu odadaki herkes ve ben de dahil bu suçtan sorumluyuz... O zaman tüm mahkeme katılımcılarını 100 lira ile ′′ cezalandırdım ′′ Siz her biriniz 100 lira verene kadar kimse mahkeme salonundan ayrılmayacak. Hakim de 100 lira verdikten sonra aç çocuğu polise teslim eden markete'de 1,000 lira para cezası verdi. Kararı duyduktan sonra çocuk gözyaşlarını tutamadı ve karar beraat ile sonuçlandı. Hakim gözyaşlarını saklamaya çalışarak salonu terk etti. Ve son sözleri şunlar oldu..: -"Bir kişi EKMEK çalarken yakalanırsa, o milletin, toplumun, devletin tüm insanları utanmalıdır" Bu hikayeyi niye anlattım.... Şöyle bir yaşadığımız olaylara baktığımız da görünen tablo, herkesin kendinden başkasını düşünemez hale geldiğini, kimsenin kimseye acımadığı, haklı yada haksız... Haram ya da helal... emeğinin karşılığını yada fazlası hesap kitap edilmeden o gününü kazançla kapatma derdine düşmüşüz.... Alın teri karşılığı diye bir şey kalmamış....Hak...Hukuk...Adalet hak getirenlere...kimin gücü kime yeterse lere gelmişiz... Ve son zamanlarda bir çok kimseden duyduğum ibret verici ve ürperten şu cümleyi duymaya başladım...." Allah'ın acımadığına ben mi acıyacağım " Ne kadar bencilce ve ne kadar gaddarca bir söz.... İster istemez kendimize şu soruyu sormak lüzumu nasıl oluyor elbette.... " Sahi biz ne ara bu duruma geldik...?" Hani biz... Komşusu aç iken yatan bizden değildir diyen yüce peygamberin (S.a.v.) ümmetiydik.. Hani biz bir dilim ekmeği sofrada herkese eşit olarak paylaştıran bir aile yapısının birer ferdiydik.... Hani biz sabah dükkanına gelen ikinci müşterisine ben siftah yaptım komşum henüz siftah yapamadı ondan alır mısın diyen bir anlayışın mensuplarıydık... Ne oldu bize.... hani nerde birimiz hepimiz, hepimiz birimiz için....  sözlerini sadık kalanlar...  Evrim mi geçirdik yoksa şeytanın ve kötü ruhların esir aldığı bireylerin oluşturduğu bir toplum mu olduk.... Yoksa...... Allah korusun milli ve manevi değerlerimizi örf ve ananelerimizi bizi biz yapan her şeyimizi unutup, menfaatlerimizin peşine düşüp şahsi çıkarlarımız peşinde yok olup gitmeye yüz mü tuttuk..!! Tabi ki Hayır......; Türklük gurur ve şuurumuz ile İslam ahlak ve faziletimiz millet olarak her zaman kurtuluş ve yükselişimizde temel yol gösterici olmuştur. Bu mazide böyleydi, gelecekte de böyle olmalıdır... Tüm bu olumsuzluklara karşı dik durup kendimize gelerek....Ne zaman ayağa kalkacağız... Ne zaman eskisi gibi birlik ve beraberliğimizi tekrar sağlayacağız... Biliyor musunuz...??? " EY TÜRK...TİTRE VE KENDİNE DÖN...." dediğimiz zaman.....!!!