Adamın biri, kır koşusu yaparken havada uçan bir balon alçalarak yanına yaklaşmış, yere vurup birkaç kez zıpladıktan sonra tekrar havalanmış. İçinde birkaç adam, dehşet içinde balonun sepetine sıkı sıkı tutunmuşlar. Adamlardan biri, koşu yapana seslenmiş, “Beyefendi, rüzgar nedeniyle yolumuzu kaybettik, bize nerede olduğumuzu söyler misiniz.?” demiş.
Koşucu, balondakilere bakmış, “Yerden 20 metre yükseklikte, bir balonun sepetinin içindesiniz” demiş. Balondaki bozulmuş biraz ve “Beyefendi siz gazeteci olmalısınız” diye seslenmiş bu kez. “Evet” demiş adam, “Gazeteciyim de nasıl anladınız..?” Balondakilerden biri, “Verdiğiniz bilgiler kesinlikle doğru ancak bir işe yaramıyor” deyince, koşucu “Sizler de siyasetçi olmalısınız” diye karşılık vermiş. “Evet öyle” demiş balondaki adam, “Siz nasıl anladınız..?” Yoldaki gülmüş; “Yola çıkarken hava koşullarını bilmiyorsunuz, balonu uçurmayı bilmiyorsunuz, nereye geldiğinizi bilmiyorsunuz, nereye gideceğinizi bilmiyorsunuz. Üstelik içinde bulunduğunuz durumdan dolayı beni suçluyorsunuz.” demiş.
Konuya girecek olursak.... Kütahya merkez Ilıca Kütahya merkez Yoncalı, Tavşanlı ilçesi Göbel, Tavşanlı ilçesi Dereli, Simav ilçesi Eynal, Simav ilçesi Çitgöl, Simav ilçesi Naşa, Gediz ilçesi Ilıca, Emet ilçesi Hisarcık ilçesi Esire Kaplıcaları ve sıcak suları Şimdi soruyorum bu kadar termal suları bulunan bu yerlerde uluslararası veya ulusal termal oteller zincirinden hangisi var...?? Cevap Hiçbirisi yokkk.
Kütahya sevdalısı bir büyüğüm bir zamanlar bu duruma isyan ederken şöyle bir cümle kurmuştu " Hemen dibimizdeki komşu ilimiz Afyon'da bacak kalınlığında sıcak su çıkar, bizde ise belim kalınlığında sıcak su çıkar. Afyon Türkiye'nin termal turizm kenti olarak anılır, Bizim şehrimizin esamesi bile okunmaz. Afyon'da Onlarca beş yıldızlı oteller varken benim şehrimde bir tane yok" demişti yıllar önce. Bu lafın üzerinden uzun zaman geçmesine rağmen değişen bir şey oldu mu..? Şimdilerde bu saydığım termal yörelerde hatırı sayılır bir otel var mı..??? Kocaman bir yokkk... Şehrin taa göbeğinde Zafer meydanında kartpostallara konu olmuş vazonun etrafında Koskoca Hükümet konağının önünde iller arası gastronomi festivali yaptık. Hiçbir sıhhi ortamın olmadığı, her şeyin ( Çağ kebabı, numbar, adana, Urfa,Antep şiş kebab ve ciğer tavanın ) açıkta satıldığı, Kütahya Fuarı adı altında düzenlenen tanıtım fuarının, maksadı dışında otopark ücretinden, giriş ücretine kadar para kazanma mekanına dönüşmesini ve ziyaretçilerin ilgisizliği nedeniyle anlaşma yapılan sanatçıların katılımı iptal edilerek önceden belirlenen süreden üç gün önce kapanması ve daha dün Belediye Binası önünde 15- 20 çadır kurularak düzenlenen yöresel yemekler ve el sanatları sergisinin rezilliği gözler önündeydi.
Belediye Başkan yardımcılarının çadırların önünde poz vererek, Başkan yardımcılarının başarılı ve özverili çalışması diye haber yapılması ilkelliğimizin göstergesiydi. Ilıca kaplıcası Otel Harlek atıl vaziyette... Yıkılan balık restoran arkası Kervansaray atıl vaziyette... Ulucami karşısı yıkılan iş hanı arsası beklemede atıl vaziyette... Fuar ve festival alanı ve çevresi senede 20 gün harici bomboş ve atıl vaziyette... Eski azot sitesi lojmanları ve çevresi Bengisu tesisleri hariç birkaç derneğe tahsis edilmiş geri kalan yerler atıl vaziyette... İlk aklımıza geliveren yer ve mekanlar . Düşünsek buna benzer en az bir bu kadar daha yer söylenebilir.
BEYLER....!!! Burası Türkiye'nin 81 İl statüsünde ve plaka nosu 43 olan Kuruluş ve Kurtuluşun merkezi, Mevlana’ nın oğlu Sultan Veled'in “Kütahya’da bir ay kalana ne mutlu, İki ay kalacak olursanız, daha fazla müstefid ve münfeyiz olursunuz. Kütahya kusursuz bir güzeldir. Böyle kusursuz güzele zeval olur mu..? Ya rab, bu memlekete kaza bela verme, Cennet, Kütahya’nın ya altındadır ya üstünde, Feda olsun Lahor, Keşmir, Tebriz Kütahya’ya” sözlerine Mazhar olmuştur. Hal böyle iken her şeyi ile yeraltı, yerüstü madenleri, eşsiz doğası ile gerçekten Cennet gibi olan bu kadim şehrimize gereken önemi verecek BÜYÜK DÜŞÜNEN birisi neşteri ne zaman vuracaktır. Bu şehir ki, ne zaman Ilıcasın da harap olan Harlek oteli ile, bir türlü gereken önemi verilemeyen Yoncalı’sı ile, Çinileri ile dünya markası olmuş ama demir yığını otogarı ile yıllardır YHT yalanı ile oy devşirilmesi ile, Jandarma tugayı gitti ama yerine Polis okulu gelecek yalanı ile anılmaktan kurtulacaktır..?
BEYLER...!!! Hala neden BÜYÜK DÜŞÜNEN birisi olmamak için inat edip, kendinizi harap ediyorsunuz, neden mızrağı çuvala sığdırmaya çalışıyorsunuz..? Çok mu zor Allah aşkına bunları yapmak... Diyelim ki bilmiyorsunuz, akıl edemiyorsunuz, düşünemiyorsunuz... Şehir planlaması konusunda ulusal ve uluslararası birçok firma var. Neden onlardan yardım almak istemiyorsunuz..??? Neden termal otel sektöründe isim yapmış ulusal otelcilik sektöründeki kurum ve kuruluşlarla çözüm için görüşmüyorsunuz.... Su akar Türk bakar sözünü doğrulatırcasına davranmak......
NEDEN....??? BEYLER....!!! Bu şehrin insanları, evlatları bu şehre umut bağlayan yaşayanlarına, ADAM gibi bir Kütahya bırakmak için elinizi taşın altına koymamak için neden direniyorsunuz. BEYLER...!!! Son sözüm şudur... Günler su gibi akıp gitmektedir. Gelmez denen zamanın nasıl geldiğini anlayamazsınız. Daha önümüzde uzun süremiz var YAPARIZ bakalım dediğiniz o zaman göz açıp kapayıncaya kadar bir bakarsınız gelmiş ve geriye dönüp baktığınızda bir arpa boyu yol almamış olduğunuzu anladığınızda iş işten geçmiş olabilir....
Onun için şapkanızı önünüze koyup ya gereken BÜYÜK DÜŞÜNÜLMÜŞ yatırım ve projeleri hayata geçirin Ya da ...........