Sabır... Bir çoğumuzun sık sık kullandığı bir Kelime.. Peki nedir sabır.. anlamı nedir... Hangi durumlar için kullanılır... SABIR....; îtidâli muhâfaza etme, tahammül gösterme, acıya katlanma, göğüs germe, sıkıntı ve meşakkatlere karşı soğukkanlılıkla mukâvemet etme, aklın ve dînin gösterdiği yolda sebât etme mânâlarına gelir.... Sabır, güzel ahlâkın ağırlık merkezidir. Îmânın yarısı, ferah ve saâdetin anah­tarıdır. Cennet nîmetlerine kavuşturan büyük bir fazîlettir. Her türlü hayırlar ve yüksek kazançlar “sabır”da olduğu için başta ülü’l-azm peygamberler, bil-cümle enbiyâ, evliyâ ve ulemâ, sabrı meslek hâline getir­mişlerdir. Bizler, nefs ne kadar isterse istesin, harâm olan şeylere meyletmemek; bilakis ne derece ağır olursa olsun, sabredip tahammül göstermekle mükellefiz. Allâh’ın emirlerini, ne kadar zor gelirse gelsin, sabırla îfâ etmek mecbûriyetindeyiz... Şimdi gelelim günümüzdeki olaylara ve sabır etme olayına..... Haksızlık karşısında... Sorumsuzluk karşısında... Sabır edilip sessiz kalınır mı..? Sessiz kalıp sabır göstermek haksızlık yapanları cesaretlendirip daha da küstahlaştırmaz mı?... Çevremizdeki ve geleceğimize yön verenlerin haksız davranışları karşısında sabır göstermek bu davranışlara ortak olma anlamına gelmez mi?... Ve Peygamberimizin (S.A.V) "haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır" Hadisi Şerifine ters düşmez mi?  Her şeyi Allah'a havale ederek, verilen aklı kullanmayıp işin kolayına kaçmak ne derece doğru bir harekettir... Günümüz şartlarının aklımızı kullanmak yerine Yaradan'a havale etmek, yersiz ve haksız olaylara "Sabır" göstermemizin sonucu değil midir? ... Hangi olaylar ve konular karşısında sabır göstermek..."Sabrın sonu selamet"tir. Hangi konularda "Sabrın sonu felaket"tir.....  Bir düşünün derim....!!!