Yüzde 99 u müslüman olan bir ülkede yaşıyoruz şükürler olsun. ..Herşeyi ile gurur duyulacak bir coğrafyada yaşıyor olmakda ayrı bir övünç kaynağı hepimiz için. ...
İslam dininin mensubu olarak uymak zorunda olduğumuz ve kutsal kitabımız Kuran'ı Kerim'in emrettiği ve Peygamberimizin yaptıklarını örnek alarak tertemiz ve şaibesiz bir yaşam sürmenin gayreti içinde olmak hepimizin en büyük arzusudur.
Dinimizin, yapılması ve yapılmaması gereken hareket ve davranışları İYİLİK. ..KÖTÜLÜK. ..ve bunları yapanları ise SEVAP ve GÜNAH olarak mükafatlandırıp veya cezalandırmak suretiyle bir sistemi mevcuttur.
Sevabı hepimiz biliriz de......günaha gelince. .onu hemen dar bir kalıba sokmaya kalkarız ......
Oysa, günahın neler olduğunu tam olarak bilmek ve onlardan sakınmakda bir nevi iyilikdir.
Günah..; o kadar ince detay içerir ve bir o kadarda çoktur ki biz nedense genelde işimize gelenleri biliriz, diğerlerini ya umursamayız..ya da işimize geldiği gibi anlar ''aman o kadarcıkda oluversin'' deriz.
Ama öyle günahlar vardır ki...telafisi ve affı asla mümkün değildir.Büyük günahlara “kebâir” denilir. Onların belli başlıları şunlardır:
Allah’a ortak koşmak,
Adam öldürmek,
Zina iftirasında bulunmak,
Zina etmek,
Cihattan kaçmak,
Sihir yapmak,
Yetimin malını yemek,
Ana-babaya karşı gelmek,
Kul hakkı yemek,
Mekke’nin hareminde günâh işlemek,
Faiz yemek,
Hırsızlık yapmak,
İçki içmek,
Kumar oynamak.
ben bu büyük günahlardan kul hakkı yemek olanına değinmek istiyorum.
Cenab-ı Hak her hakkı affedeceğini, ancak kul hakkını, hak sahibi helal etmedikçe affetmeyeceğini bildiriyor. Kul hakkının en tehlikelisi de millet ve devlet malına tecavüz etmek, hile ve hıyanetle gasbetmektir. Çünkü devlet malı umumun hakkıdır. Onda kıyamete kadar gelecek bütün insanların hakkı vardır. Devlet malını çalmak veya şahsi menfaat için kullanmak hıyanetin en büyüğüdür. Bunda bütün İslâm alimleri ittifak etmişlerdir. Devlet malına hıyanet eden ve çalanlanlarla bu hainleri himaye edenler aynı sorumluluk ve vebaldedir.
Peygamber Efendimiz (SAV), “Hayber savaşında elde edilen ve henüz taksim edilmemiş olan kamuya ait ganimetlerden bazı değersiz eşyayı alan, daha sonra da düşman tarafından öldürülen sahabînin büyük bir günah işlediğini, bu günahtan dolayı şehit olmadığını belirtmiş ve cenaze namazına katılmamıştır.
SÖZÜN ÖZÜ...;
Anlayana sivrisinek saz......Anlamayana davul. Zurna az. .......!!!!!
Anasayfa
Yazarlar
Hüdayim GÜLER - Dostça
Yazı Detayı
Bu yazı 1028+ kez okundu.
Kul Hakkı ve İdarecilik !...
Yüzde 99 u müslüman olan bir ülkede yaşıyoruz şükürler olsun. ..Herşeyi ile gurur duyulacak bir coğrafyada yaşıyor olmakda ayrı bir övünç kaynağı hepimiz için. ...
İslam dininin mensubu olarak uymak zorunda olduğumuz ve kutsal kitabımız Kuran'ı Kerim'in emrettiği ve Peygamberimizin yaptıklarını örnek alarak tertemiz ve şaibesiz bir yaşam sürmenin gayreti içinde olmak hepimizin en büyük arzusudur.
Dinimizin, yapılması ve yapılmaması gereken hareket ve davranışları İYİLİK. ..KÖTÜLÜK. ..ve bunları yapanları ise SEVAP ve GÜNAH olarak mükafatlandırıp veya cezalandırmak suretiyle bir sistemi mevcuttur.
Sevabı hepimiz biliriz de......günaha gelince. .onu hemen dar bir kalıba sokmaya kalkarız ......
Oysa, günahın neler olduğunu tam olarak bilmek ve onlardan sakınmakda bir nevi iyilikdir.
Günah..; o kadar ince detay içerir ve bir o kadarda çoktur ki biz nedense genelde işimize gelenleri biliriz, diğerlerini ya umursamayız..ya da işimize geldiği gibi anlar ''aman o kadarcıkda oluversin'' deriz.
Ama öyle günahlar vardır ki...telafisi ve affı asla mümkün değildir.Büyük günahlara “kebâir” denilir. Onların belli başlıları şunlardır:
Allah’a ortak koşmak,
Adam öldürmek,
Zina iftirasında bulunmak,
Zina etmek,
Cihattan kaçmak,
Sihir yapmak,
Yetimin malını yemek,
Ana-babaya karşı gelmek,
Kul hakkı yemek,
Mekke’nin hareminde günâh işlemek,
Faiz yemek,
Hırsızlık yapmak,
İçki içmek,
Kumar oynamak.
ben bu büyük günahlardan kul hakkı yemek olanına değinmek istiyorum.
Cenab-ı Hak her hakkı affedeceğini, ancak kul hakkını, hak sahibi helal etmedikçe affetmeyeceğini bildiriyor. Kul hakkının en tehlikelisi de millet ve devlet malına tecavüz etmek, hile ve hıyanetle gasbetmektir. Çünkü devlet malı umumun hakkıdır. Onda kıyamete kadar gelecek bütün insanların hakkı vardır. Devlet malını çalmak veya şahsi menfaat için kullanmak hıyanetin en büyüğüdür. Bunda bütün İslâm alimleri ittifak etmişlerdir. Devlet malına hıyanet eden ve çalanlanlarla bu hainleri himaye edenler aynı sorumluluk ve vebaldedir.
Peygamber Efendimiz (SAV), “Hayber savaşında elde edilen ve henüz taksim edilmemiş olan kamuya ait ganimetlerden bazı değersiz eşyayı alan, daha sonra da düşman tarafından öldürülen sahabînin büyük bir günah işlediğini, bu günahtan dolayı şehit olmadığını belirtmiş ve cenaze namazına katılmamıştır.
SÖZÜN ÖZÜ...;
Anlayana sivrisinek saz......Anlamayana davul. Zurna az. .......!!!!!
Ekleme
Tarihi: 09 Ekim 2018 - Salı
Kul Hakkı ve İdarecilik !...
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.