Şehrin birinde önemli bir soruna çözüm aranırken kürsüye fikrini söylemek için konuya hâkim olan biri çıkar.
Ancak, insanlar sürekli kendi aralarında konuşmakta, konuşmacıyı dinlememektedir.
Bunun üzerine konuşmacı
"Size bir hikaye anlatıp ineceğim" diye bağırır ve sessizlik olunca anlatmaya başlar:
"Vatandaşın biri alışveriş etmeye geldiği şehirden köyüne gitmek için bir eşek kiralamış. O eşeğin üzerinde, kiralayan eşeğin sahibi de yayan olarak yanlarında beraber yola çıkmışlar.
Derken öğle sıcağı bastırmış, biraz dinlenmek ve öğle yemeği yemek için durmuşlar ama hiç gölgelik yokmuş. Eşeğin sahibi hemen eşeğinin gölgesine sığınmış...
Eşeği kiralayan, "Sen çekil gölgede benim oturmam gerek" demiş.
Eşeğin sahibi itiraz etmiş...: "Tabi ki ben oturacağım, çünkü eşek benim''
Yolcu; "Ama eşeği kiraladım" deyince de,
Eşeğin sahibi; "Ben sana eşeği kiraladım, gölgesini değil'' demiş
Tabi sonunda aralarında kavga çıkmış."
Hikayeyi dinleyen herkes dikkat kesilmiş ve hikayenin sonunu bekliyormuş ama konuşmacı bu noktada kürsüden inmiş ve uzaklaşmaya başlamış.
Dinleyiciler: "Hey ne oldu sonunda..? Hikayenin sonunu anlat" diye bağrışmaya başlayınca, Konuşmacı kürsüye dönmüş ve demiş ki..;
''Ben bu kürsüde sizin için çok önemli bir konuda bir şeyler anlatmaya çalışıyorum ama siz eşeğin gölgesini merak ediyorsunuz. Artık ne fikrimi söyleyeceğim ne de öykünün sonunu." demiş ve yürüyüp gitmiş.
SÖZÜN ÖZÜ.....;
Herhangi bir sorunun çözümü için yapılan toplantı, açık oturum, panel ya da bilgi sahibi olunacak konferans ve seminerlerin maalesef hiç denecek kadar az ilgi gördüğü, hasbelkader veya mecburiyetten katılım sağlanan bu tür toplantılarda; anlatılanı dinlemek yerine, gelenlerin birbirleri ile konuşmaları maalesef ne çözüm getiriyor, ne de amaçlanan bilgi paylaşımı gerçekleşebiliyor.
Günümüzde Sosyal medyada milyonlarca, Lay lay lom.!
Yazı, fotoğraf ve karikatürler. Çok beğeni alıyor. Çok paylaşım yapılıyor.. Herkes sosyal medyanın uyduruk paylaşımların esiri olmuş durumda.
Sosyal medya çılgınlığından fırsat bulup da bilimsel, çözüm üretici, bilgilendirici toplantılara katılanlarda konuyu dinlemek ve anlamak yerine, dinlenmediğini hisseden konuşmacının anlattığı öykünün sonunu daha çok merak ettiği bir toplum haline getirildik maalesef.
Ha... Sahi... Eşeğin gölgesi kimin hakkı. Sizin bir fikriniz var mı ???