Hüdayim GÜLER - Dostça
Köşe Yazarı
Hüdayim GÜLER - Dostça
 

Din Adamları ve Politikacılar

Yeryüzünde ve Ülkemizde barış ve huzurun tesis edilememesinin yıllarca hep sebepleri aranmış, araştırılmış ve neden ise bir türlü bulunamamıştır ya da bulunmak istenmemiştir. Her gelen ya da yetkili her kişi bir şeyler söylemiş uygulamış şunu şöyle yapalım demiş, bu böyle olsun demiş ama neden ise bir türlü ne barış sağlanabilmiş ne ekonomik rahatlığa kavuşulabilinmiştir. Tam tersine her geçen gün daha da kötüye gitmeye başlamıştır. Ve bu kötü gidiş en sonunda başımıza kovid 19 virüs belasını musallat etmiştir. Peki bu dünyada ve Ülkemizde istenen düzeyde ve arzulanan şekilde refah ve huzur ortamı nasıl sağlanabilir. Eksik olan nedir. Nerede hata yada hatalar yapılmıştır da bu gün bu çaresiz durumlara düşülmüştür. Geçtiğimiz günlerde Facebook' da yayınlanan bir video dikkatimi çekti. Bu gün ki Dünyamızın ve Ülkemizin bu durumda olmasının sebeplerini ve çözümünü içerdiğine inandığım o videodaki konuşma metnini Sizlerle paylaşmak istedim. Cem Vakfı’nın 17. KURULUŞ YILDÖNÜMÜ Gecesinde, Ermeni Patrikhanesi’ni PEDER ZAVEN BIÇAKÇI temsil etmiştir. Yaptığı konuşması aşağıdaki gibidir: “Allah, yer toprağından insanı yarattı ve burnuna hayat nefesi üfletti ve de insan yaşayan can oldu. Allah insanı kendine benzetti ve suretinden yarattı ve onu Adem bahçesine yerleştirdi.” Bugün eğer sorun yaşıyorsak, bakmak ve korunmakla yükümlü olduğumuz insanı ve doğayı ihmal ettiğimizdendir. Sağlıklı bir iletişimde önce Sevgi ve Güven ortamının oluşması, eşitlik ortamının oluşması gerekir. Bu sorumlulukların tamamı insana verilmiş bir görevdir. Gecede, Vakıf başkanı demiş ki; “Kuraklık nedeniyle göçler başlamış. Aslında bu kuraklık, insanın yüreğinde başlamıştır. O kuraklık yüzünden insanlar birbirlerini dışlıyor.” Bir insanın istirahat edeceği, huzur duyacağı yer, bir başka ülke değildir. Başka bir insanın yüreğidir. Onun için kanunların verdiği yeri değil, insanların yüreğindeki yeri istiyorum. Barış, sevgi, huzur, merhamet gibi güzellikler, insanlar arasında neden yoktur. Bunların sebebi yani iki tür insandan dolayı, bu güzellikler yaşanmıyor. 1-DİN ADAMLARI 2-POLİTİKACILAR Din adamları vaaz ettiklerini, politikacılar da vaat ettiklerini yaşamıyorlar. “Adamın birini cennete götürmüşler. Bakmış her şey çok güzel, her tarafta melekler hizmet ediyorlar. Adam, meleğe sormuş. -Siz burada ne satıyorsunuz? Melek demiş ki; -Biz burada Sevgi- Adalet- Barış- Merhamet satıyoruz. Bunlar dünyada azaldı. -Bunlardan Dünya’ya götürebilir miyim? Melek, -Tabi ki istediğiniz kadar götürebilirsiniz. Öyleyse 500 Ton Adalet, 250 Ton Sevgi, 200 Ton Huzur götürmek istiyorum. Melek onları getirmeye giderken; adamı bir endişe almış. Bu miktar siparişi, nasıl Dünyaya götüreceğinin telaşına düşmüş. Bir de ne görsün; meleğin elinde, eskilerde küçük para kesecikleri kadar bir torbayla gelmez mi! Hayretler içinde sorar: -Bu nedir? -Senin istediklerinin tamamı bu kesenin içindedir. -Biz size sevginin, hoşgörünün, merhametin, güzelliğin ve adaletin tohumlarını veriyoruz. Bunları insanların kalplerine ekip, büyütmek ve çoğaltmak sizlere kalmıştır.” Sevgili dostlarım inanıyorum ki bu konuşmayı yapan din adamının söylediklerine hepimiz yürekten katılıyoruz. Şu son günlerde başımızın belası olan kovid 19 belasından kurtulmak için din adamının söylediklerinin yapılması gerekir mi.... Ya da zamanında yapılsaydı bu bela başımıza gelmeyebilir miydi...diye düşünmeden edemiyor insan. Bana göre gelmezdi.... Bu dünya bu kadar yaşanmazlık içinde olmazdı. Bu zamana kadar yapılmadığı için bu durumlara düştük diyelim.... En azından bundan sonra yaşanacak bir dünya için...Huzur için.. Mutluluk için... Gelin bu din adamının söylediklerine kulak verelim ve uygulayalım. Ben her şeyin çok daha güzel olacağına yürekten inanıyorum....YA SİZ....???
Ekleme Tarihi: 13 Mayıs 2020 - Çarşamba
Hüdayim GÜLER - Dostça

Din Adamları ve Politikacılar

Yeryüzünde ve Ülkemizde barış ve huzurun tesis edilememesinin yıllarca hep sebepleri aranmış, araştırılmış ve neden ise bir türlü bulunamamıştır ya da bulunmak istenmemiştir.

Her gelen ya da yetkili her kişi bir şeyler söylemiş uygulamış şunu şöyle yapalım demiş, bu böyle olsun demiş ama neden ise bir türlü ne barış sağlanabilmiş ne ekonomik rahatlığa kavuşulabilinmiştir. Tam tersine her geçen gün daha da kötüye gitmeye başlamıştır.

Ve bu kötü gidiş en sonunda başımıza kovid 19 virüs belasını musallat etmiştir.

Peki bu dünyada ve Ülkemizde istenen düzeyde ve arzulanan şekilde refah ve huzur ortamı nasıl sağlanabilir. Eksik olan nedir. Nerede hata yada hatalar yapılmıştır da bu gün bu çaresiz durumlara düşülmüştür.

Geçtiğimiz günlerde Facebook' da yayınlanan bir video dikkatimi çekti. Bu gün ki Dünyamızın ve Ülkemizin bu durumda olmasının sebeplerini ve çözümünü içerdiğine inandığım o videodaki konuşma metnini Sizlerle paylaşmak istedim.

Cem Vakfı’nın 17. KURULUŞ YILDÖNÜMÜ Gecesinde, Ermeni Patrikhanesi’ni PEDER ZAVEN BIÇAKÇI temsil etmiştir. Yaptığı konuşması aşağıdaki gibidir:

“Allah, yer toprağından insanı yarattı ve burnuna hayat nefesi üfletti ve de insan yaşayan can oldu.

Allah insanı kendine benzetti ve suretinden yarattı ve onu Adem bahçesine yerleştirdi.”

Bugün eğer sorun yaşıyorsak, bakmak ve korunmakla yükümlü olduğumuz insanı ve doğayı ihmal ettiğimizdendir.

Sağlıklı bir iletişimde önce Sevgi ve Güven ortamının oluşması, eşitlik ortamının oluşması gerekir. Bu sorumlulukların tamamı insana verilmiş bir görevdir.

Gecede, Vakıf başkanı demiş ki; “Kuraklık nedeniyle göçler başlamış. Aslında bu kuraklık, insanın yüreğinde başlamıştır. O kuraklık yüzünden insanlar birbirlerini dışlıyor.”

Bir insanın istirahat edeceği, huzur duyacağı yer, bir başka ülke değildir. Başka bir insanın yüreğidir.

Onun için kanunların verdiği yeri değil, insanların yüreğindeki yeri istiyorum.

Barış, sevgi, huzur, merhamet gibi güzellikler, insanlar arasında neden yoktur. Bunların sebebi yani iki tür insandan dolayı, bu güzellikler yaşanmıyor.

1-DİN ADAMLARI

2-POLİTİKACILAR

Din adamları vaaz ettiklerini, politikacılar da vaat ettiklerini yaşamıyorlar.

“Adamın birini cennete götürmüşler.

Bakmış her şey çok güzel, her tarafta melekler hizmet ediyorlar. Adam, meleğe sormuş.

-Siz burada ne satıyorsunuz?

Melek demiş ki;

-Biz burada Sevgi- Adalet- Barış- Merhamet satıyoruz. Bunlar dünyada azaldı.

-Bunlardan Dünya’ya götürebilir miyim?

Melek,

-Tabi ki istediğiniz kadar götürebilirsiniz. Öyleyse 500 Ton Adalet, 250 Ton Sevgi, 200 Ton Huzur götürmek istiyorum.

Melek onları getirmeye giderken; adamı bir endişe almış. Bu miktar siparişi, nasıl Dünyaya götüreceğinin telaşına düşmüş.

Bir de ne görsün; meleğin elinde, eskilerde küçük para kesecikleri kadar bir torbayla gelmez mi!

Hayretler içinde sorar:

-Bu nedir?

-Senin istediklerinin tamamı bu kesenin içindedir.

-Biz size sevginin, hoşgörünün, merhametin, güzelliğin ve adaletin tohumlarını veriyoruz.

Bunları insanların kalplerine ekip, büyütmek ve çoğaltmak sizlere kalmıştır.”

Sevgili dostlarım inanıyorum ki bu konuşmayı yapan din adamının söylediklerine hepimiz yürekten katılıyoruz.

Şu son günlerde başımızın belası olan kovid 19 belasından kurtulmak için din adamının söylediklerinin yapılması gerekir mi.... Ya da zamanında yapılsaydı bu bela başımıza gelmeyebilir miydi...diye düşünmeden edemiyor insan.

Bana göre gelmezdi.... Bu dünya bu kadar yaşanmazlık içinde olmazdı.

Bu zamana kadar yapılmadığı için bu durumlara düştük diyelim.... En azından bundan sonra yaşanacak bir dünya için...Huzur için.. Mutluluk için... Gelin bu din adamının söylediklerine kulak verelim ve uygulayalım.

Ben her şeyin çok daha güzel olacağına yürekten inanıyorum....YA SİZ....???

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve dorukmedya.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.