Ahmet Yakupoğlu, Kütahya’nın Saray Mahalle’nde Ahıardı Dilsizoğlu Camii yakınındaki evde 1920 Kasım ayında doğmuştu. Yakupoğulları’ndan Hacı Halil Ağa ile Şefika Hanım’ın oğludur. Resme olan alakası henüz küçük yaşlarda resimli kitapları uzun uzun incelemesiyle başladı. İlk tahsiline 1927 yılında Derviş Paşa İlkokulu’nda başlayan Yakupoğlu, resimlerin birkaçını okul salonlarında sergiliyor, diğer derslerinde de başarılı oluyordu. İlk ve orta tahsili sırasında Vahid Paşa İlk Halk Kütüphanesi’nin devamlı okuyusu olarak, resimli kitapların ve resim sanatı üzerine yazılmış kitapların tamamını okuyan Yakupoğlu, iyi bir ressam olmanın yollarını arıyordu.
1941 yılında Vahid Paşa İl Halk Kütüphanesi’nde yazma eserleri incelemek üzere Kütahya’ya gelen İstanbul Üniversitesi profesörlerinden Süheyl Ünver ile tanışma imkanı buldu. Kütahya Lisesi’nden sonra Devlet Güzel Sanatlar Akademisi giriş imtihanlarınıa çok güzel ve başarılı resimlerle giren Yakupoğlu, sözlü mülakata gerek kalmadan Akademi’ye alındı. Süheyl Ünver Bey’in teklifiyle Resim Bölümü Feyhaman Duran Atölyesi’ni seçti. Orada karşılaştığı Kütahyalı Mimar Süleyman Şahap’ın kılavuzluğu sayesinde Fatih Medreselerinde kalma imkanı buldu. 1945’te akademiden mezun oldu. İstanbul’da kaldığı yıllarda Prof. Dr. Süheyl Ünver’den minyatür ve tezhip, Emin Dede’nin varisi Neyzen Halil Dikmen’den ney, yine Neyzen Nurullah Kılınç Bey ile Süleyman Erguner’den musiki dersleri aldı ve bu dersleri banda kaydederek gelecek kuşaklara bu usullerin aktarılmasını sağladı.
Ahmet Yakuoğlu’nun kopya resimler hariç iki bine yakın orijinal resmi bulunmaktadır. Bin kadar yağlı boya tablosunda Kütahya ve civarının sokaklarını, eski eserlerini, mesire yerlerini, insan tiplerini tespit etmiş ve bu koleksiyonun daime teşhire sunulduğu bir ziyaret mahalli oluşturmuştur. Çinili Camii bizzat kendisi yaptırmıştır ve Kütahya’ya hediye etmiştir. Sun’ullah Gaybi Türbesi, Karagöz Ahmed Paşa Türbesi, Ana Sultan Türbesi, Hıdırlık Mescidi, Paşa Sultan Kapısı, Tellal Çeşmesi gibi bir çok önemli eserin restorasyonunda görev almış, “ Çini Beldesi” Kütahya’ya aynı zamanda “Neyzenler Beldesi” sıfatını kazandırmış, kırkın üzerinde neyzen yetişmiştir. Kütahya güneyindeki Yellice Dağı yamaç ve eteklerinde, yirmi bin dönümden fazla arazinin “çam korusu” haline gelebilmesi için, Orman Ağaçlandırma Bölge Müdürü Doğan Eren’le beraber mücadele vermiş; gerek şehrin gerekse tabiatın geleceğine hizmet etmiştir.
Ressam Ahmet Yakupoğlu uzun süre İzmir’de manevi kızım dediği Havva Hanımın yanında çalışmalarına devam etmiş ve orada hastalanmıştır. Bakımı zorlaşınca Kütahya Dpü Evliya Çelebi Hastahanesi’ne getirilerek özel bir odada tedavi görmüştür. Bütün varlığını Dumlupınar Üniversitesi’ne bağışlayan Yakupoğlu 2 Ekim Pazar günü hayata gözlerini yummuş ve pazartesi günü; Sayın Kütahya Valisi Ahmet Hamdi Nayır, Eski Kütahya Valisi Sayın Şerif Yılmaz, Kütahya Belediye Başkanı Sayın Kamil Saraçoğlu, Dpü Rektoru Sayın Remzi Gören, protokol üyeleri ve Kütahya halkının iştirak cenaze ettiği töreninde Hıdırlıkaltı mezarlığında babasının kabri yanında toprağa verilmiştir. Ölümünün 2. Yıl dönümünde rahmet anıyor ve mekanın cennet olmasını Allah’tan diliyoruz.
Mustafa UYSAL
Araştırmacı-Yazar
Kaynakça: Kütahya’da Son Osmanlılar
M. Mustafa Kalyon
Sayfa:160-161-162-163-164-165