Günlerden bir gün
Hamama gideceği tuttu,
Sadrazam hazretlerinin.
Bir yanında birinci veziri,
Bir yanında ikinci veziri,
Bir yanında üçüncü veziri...
Sonra efendime söyleyeyim.
Peşkircibaşısı,
Nalıncıbaşısı,
Sabuncubaşısı,
Velhasıl tam dört yüz kişilik kafile.
Peştemal takıp girdiler hamama.
Geçtiler kurnaların başına.
Üçer beşer...
Sadrazam deseniz,
Kuruldu göbektaşına.
Yan gelip yattı.
Memleketin en ünlü tellakları,
Sardılar dört yanını.
Kimi elini kaptı, kimi bacağını.
Bir keseleme, bir sürtme faslıdır başladı.
Tamam on iki saat !!!!
On iki ünlü tellak,
İncitmeden keselediler,
Hazretin mübarek vücudunu...
Öylesine kir çıktı ki sormayın
Her biri nah parmağım gibi !!!
Aman efendimiz bu ne kiri?
Demeye kalmadı...
Keselerin altında eriyip gitti
Koskoca sadrazam...
Bütün maiyet erkanı yerinden fırladı.
-" Nittünüz devletliyi"??? dediler tellâklara.
Tellaklar cevap verdi:
- "Biz yıkadık, keseledik,
Devletlinin kirden ibaret olduğunu bilemedik.
Suç bizde değil."
Neyleyelim ??
Kir bitti Sadrazam elden gitti !!!!!
Ümit Yaşar Oğuzcan
( 1926 - 1984 )