Mustafa UYSAL - Tarih Köşesi
Köşe Yazarı
Mustafa UYSAL - Tarih Köşesi
 

SEYAHATNAMELERDE KÜTAHYA- 2.BÖLÜM

Evliya Çelebi (XVII. yy):  “Kütahya kenti, 500 akçe mevleviyettir. Yirmi dört ilçesi, dokuz bucağı, Şeyhülislamı, nakibüleşrafı (esnaflar başkanı), sipahi kethüdası ve birde kalesi vardır. Gevhenigin Kalesi, mavi bir kaya üstüne altıgen biçimde oturtulmuş, kırmızı bir yüzüktaşını andırır. Çevresi 3000 adımdır.  Bir uçurumun üzerinde olduğu için hendeğe gerek kalmamıştır. Kayalıkları öylesine sarp, öylesine uçurumdur ki, doruğuna tırmanmak ya da çıkmak olası değildir. Eski kale bu denli yüksekteyken, kuzeyinde yapılan Yenikale kentin suyunu güvenceye alma bakımından önemli fakat alçak bir yerde yapılmıştır.Zira bir değirmeni döndürecek kadar güçlü akan buz gibi güzelim su, eski kalenin kuzeyinde ve dışındaydı. Sözü geçen su yeni kalenin içine alınarak, savaşlarda halkın susuz kalması olasılığı gibi bir sakınca da ortadan kaldırılmış oldu. Yenikale ile birlikte tüm kale 70 kuledir. Kuleler birbirine çok yakındır. Her kulenin arası iki kulacı geçmez. Kale çok sağlam ve eski bir yapı olup üç katlı demirden üç kapısı vardır. Birincisi doğuya açılır ve bu kapıdan aşağı çarşıya inilir. Bu kapının önünde mermerden karşılıklı iki arslan heykeli görürsünüz. Kapının önündeki gözcüler kenti avuç gibi görürler. İkinci kapısı güneye Sultanbağı tarafına açılır. Üçüncü kapısıyla da aşağıya yani kuzeyde ki Yenikaleye inilir. Eskikalenin güneyinde ki bitim noktasından sonra, İçkaleye varılır. Karemsi bir yapıdır. Çevresi 1000 adımdır. Doğuya açılan küçük bir kapısı vardır. Kapı tahtadan olup manda derisi çekilerek sağlamlaştırılmıştır. Kapının iç yüzeyindeki birkaç su sarnıcı, dizdar imam, müezzin ve kethüda evleriyle 2 tane buğday ambarı vardır. Dışkale Germiyanoğlu Camisi 1 mescit, 70 kadar da toprak damlı ev vardır. İşin şaşırtıcı yanı, bu sarp kayanın üzerinde sağlam buz gibi bir çeşmenin bulunuşudur. Aşağıkale de 20 kadar toprak damlı ev, birde tahta minareli mescit vardır. Asıl kent, bu kalenin kuzey ve kuzeydoğu kesimlerin kapsayarak yayılmış ve serpilmiştir. Kentin Sultanbağı semti, dere içinde; Zeyrek mahallesi ise düzlük bir yerdedir. Hızır dağı kaleye kuşbakışı bakar görünümdedir. İçkale’nin topları Hızırlık’a kuş kondurmaz. Araları top menzili uzaklığındadır. Aşağı varoşu 34 mahalleden oluşur. Kent hıncahınç, bağ bahçe güllük ve gülistanlıktır. Evleri sarayı andırır. Suları evlerin içindedir. 3 Ermeni 3 de Rum mahallesi vardır. Bu mahallelerin tümünde yedi binin üstünde toprak damlı ev vardır. En ünlü sarayı Ali Paşa Sarayı’dır. Germiyanoğulları yapımı olur, iki katta 360b odası olan hamamlı bahçeli divanhaneli eski bir saraydır. Halep sarayının meydanı kadar bir avlusu vardır. Ne var ki üstü kiremitsizdir. Uftadoğlu Sarayı, Saçlızade Hasan Ağa Sarayı da dönemlerinin en ünlü saraylarıdır. Bu güzelim kent 1612’de Celali Karayazıcı ve Said Arab’ın kırım ve yıkımına uğrayarak taş taş kalmamıştır. Charles Texier (XIX. yy): “Yörenin tarımına can veren Porsuk Çayıdır. Bizans Döneminde Kütahya Kenti’nin en hakim noktasına büyük bir şato oturtuldu. En güçlü savunma araç gereç ve silahlarıyla donatılan şato iki kat duvarla berkitildi. Şatonun eski “Gotyaum” kentinin yerine kurulduğu kuşkusuzdur. Zira kentin öbür kesimlerinde, eski yapıtları ya da izlerini hep bu şato çevresinde görürüz. Şatonun surlarının arasında, Bizans’tan kalma bir kilisenin  kalıntılarına rastlanır. Bu kalıntıların üzerinde ki resim ve nakışlar hala seçilebilir durumdadır. Bu yörede bulunan lahitler ve üzerinde ki kabartmalar,Asya tarzı bir özellik gösterirler. Bu lahitlerin birinin üzerinde “1071 yılında Bizanslılar’ın kenti barış ve huzur içinde yaşattığı” yazmaktadır. Arkeolojik araştırmalarımız da şato duvarlarından birinin yıkıntıları arasında mimari süsleme parçalarına rastlanır. Bunlardan biri mermer bir aslan başıydı. İçkalede de, 1430-1450 yıllarında Osmanlılarca dökülmüş eski topların birinin örneğini gördük. Suidas’a göre, Ezop bu kentte doğmuştur. Mustafa UYSAL Araştırmacı-Yazar Kaynakça: Osmanlı Belgelerinde “Kütahya” Sayfa: 40-41
Ekleme Tarihi: 31 Ocak 2019 - Perşembe
Mustafa UYSAL - Tarih Köşesi

SEYAHATNAMELERDE KÜTAHYA- 2.BÖLÜM

Evliya Çelebi (XVII. yy):  “Kütahya kenti, 500 akçe mevleviyettir. Yirmi dört ilçesi, dokuz bucağı, Şeyhülislamı, nakibüleşrafı (esnaflar başkanı), sipahi kethüdası ve birde kalesi vardır. Gevhenigin Kalesi, mavi bir kaya üstüne altıgen biçimde oturtulmuş, kırmızı bir yüzüktaşını andırır. Çevresi 3000 adımdır.  Bir uçurumun üzerinde olduğu için hendeğe gerek kalmamıştır. Kayalıkları öylesine sarp, öylesine uçurumdur ki, doruğuna tırmanmak ya da çıkmak olası değildir. Eski kale bu denli yüksekteyken, kuzeyinde yapılan Yenikale kentin suyunu güvenceye alma bakımından önemli fakat alçak bir yerde yapılmıştır.Zira bir değirmeni döndürecek kadar güçlü akan buz gibi güzelim su, eski kalenin kuzeyinde ve dışındaydı. Sözü geçen su yeni kalenin içine alınarak, savaşlarda halkın susuz kalması olasılığı gibi bir sakınca da ortadan kaldırılmış oldu.

Yenikale ile birlikte tüm kale 70 kuledir. Kuleler birbirine çok yakındır. Her kulenin arası iki kulacı geçmez. Kale çok sağlam ve eski bir yapı olup üç katlı demirden üç kapısı vardır. Birincisi doğuya açılır ve bu kapıdan aşağı çarşıya inilir. Bu kapının önünde mermerden karşılıklı iki arslan heykeli görürsünüz. Kapının önündeki gözcüler kenti avuç gibi görürler.

İkinci kapısı güneye Sultanbağı tarafına açılır. Üçüncü kapısıyla da aşağıya yani kuzeyde ki Yenikaleye inilir. Eskikalenin güneyinde ki bitim noktasından sonra, İçkaleye varılır. Karemsi bir yapıdır. Çevresi 1000 adımdır. Doğuya açılan küçük bir kapısı vardır. Kapı tahtadan olup manda derisi çekilerek sağlamlaştırılmıştır. Kapının iç yüzeyindeki birkaç su sarnıcı, dizdar imam, müezzin ve kethüda evleriyle 2 tane buğday ambarı vardır.

Dışkale Germiyanoğlu Camisi 1 mescit, 70 kadar da toprak damlı ev vardır. İşin şaşırtıcı yanı, bu sarp kayanın üzerinde sağlam buz gibi bir çeşmenin bulunuşudur.

Aşağıkale de 20 kadar toprak damlı ev, birde tahta minareli mescit vardır.

Asıl kent, bu kalenin kuzey ve kuzeydoğu kesimlerin kapsayarak yayılmış ve serpilmiştir. Kentin Sultanbağı semti, dere içinde; Zeyrek mahallesi ise düzlük bir yerdedir.

Hızır dağı kaleye kuşbakışı bakar görünümdedir. İçkale’nin topları Hızırlık’a kuş kondurmaz. Araları top menzili uzaklığındadır.

Aşağı varoşu 34 mahalleden oluşur. Kent hıncahınç, bağ bahçe güllük ve gülistanlıktır. Evleri sarayı andırır. Suları evlerin içindedir. 3 Ermeni 3 de Rum mahallesi vardır. Bu mahallelerin tümünde yedi binin üstünde toprak damlı ev vardır.

En ünlü sarayı Ali Paşa Sarayı’dır. Germiyanoğulları yapımı olur, iki katta 360b odası olan hamamlı bahçeli divanhaneli eski bir saraydır. Halep sarayının meydanı kadar bir avlusu vardır. Ne var ki üstü kiremitsizdir. Uftadoğlu Sarayı, Saçlızade Hasan Ağa Sarayı da dönemlerinin en ünlü saraylarıdır. Bu güzelim kent 1612’de Celali Karayazıcı ve Said Arab’ın kırım ve yıkımına uğrayarak taş taş kalmamıştır.

Charles Texier (XIX. yy): “Yörenin tarımına can veren Porsuk Çayıdır. Bizans Döneminde Kütahya Kenti’nin en hakim noktasına büyük bir şato oturtuldu. En güçlü savunma araç gereç ve silahlarıyla donatılan şato iki kat duvarla berkitildi. Şatonun eski “Gotyaum” kentinin yerine kurulduğu kuşkusuzdur. Zira kentin öbür kesimlerinde, eski yapıtları ya da izlerini hep bu şato çevresinde görürüz.

Şatonun surlarının arasında, Bizans’tan kalma bir kilisenin  kalıntılarına rastlanır. Bu kalıntıların üzerinde ki resim ve nakışlar hala seçilebilir durumdadır.

Bu yörede bulunan lahitler ve üzerinde ki kabartmalar,Asya tarzı bir özellik gösterirler. Bu lahitlerin birinin üzerinde “1071 yılında Bizanslılar’ın kenti barış ve huzur içinde yaşattığı” yazmaktadır.

Arkeolojik araştırmalarımız da şato duvarlarından birinin yıkıntıları arasında mimari süsleme parçalarına rastlanır. Bunlardan biri mermer bir aslan başıydı. İçkalede de, 1430-1450 yıllarında Osmanlılarca dökülmüş eski topların birinin örneğini gördük.

Suidas’a göre, Ezop bu kentte doğmuştur.

Mustafa UYSAL

Araştırmacı-Yazar

Kaynakça: Osmanlı Belgelerinde “Kütahya”

Sayfa: 40-41

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve dorukmedya.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.