1307 Rumi 1891 Miladi tarihinde Kütahya’da dünyaya gelen ve 1913 yılından 1944 yılına kadar öğretmenlik yaparak evlatlarımızın yetişmesinde dikkat ve rikkat ile en kutsal görevde memlekete yararına çalışan büyük bir insandır. 1944 senesinde olduktan sonra da İshak Fakih Camii yanındaki küçük dükkanda saatçilik yapan bu zatı, Kütahyalılar Saatçi Nuri Efendi diye bilirdi. Çünkü öğretmenliğinin büyük bölümü Tavşanlı ve Tepecik Köyü’nde geçmişti ve emekli olduktan sonra Saray Camii civarındaki hem evi hem de dergahı olan mülküne gelebilmişti. 30 seneyi geçen öğretmenlik vazifesinden sonra gerek evinde ve gerekse dükkanında gelen ziyaretçilere iyi insan olma hususunda tebliğ ve irşadlarda bulunmaya devam ederdi.
Oğlu merhum Fevzi Can babasına ait bazı belgelerin fotokopilerini verdi. Buradan çıkan bilgiler ışığında Nuri Efendi; 1. Dünya Savaşı’nda yani seferberlikte yedek subay olarak birçok cephelerde çarpışarak vazife gördükten sonra Milli Mücadele’ye de ilk gününden bitinceye kadar fasılasız çalışmış ve hem Dünya Savaşı’nda, hem de Milli Mücadele’deki başarısından dolayı İstiklal Madalyası ile taltif edilmiştir.
Oğlu, Fevzi Can’ın verdiği belgeler arasında, 2. Dünya Savaşı döneminde 1942 yılında verilen bir memuriyet tayini o günleri anlatması bakımından çok ilgi çekicidir. Görev, El Koyma Memuru, Kütahya’nın Porsuk, Alayunt ve Çayca Köyleri civarındaki on köy bir mıntıka olarak teyit ediliyor. Bu mıntıkada kontrol, tespit ve el koyma memuru olarak tayin edildiği bildiriyor. Ziraat Müdürlüğü başlıklı ve vali imzalı bu yazıdan o harp senesi günleri halkın kendi malına bile sahip çıkamayacağı günleri hatırlatıyor. Ekmek, gazyağı ve Amerikan bezinin karne ile verildiği o günleri Cenab-ı Hak bir daha bunu aziz millete göstermesin.
*İlgili kaynakta bu bilgiler aynen bu şekilde geçmektedir.
İlgili kaynakta yazar anısı anlatmaktadır. “ 1958 yılında şehrimizde, Kütahya İlinde Yetişenler Derneği ismi altında, 17 Aralık Hazreti Mevlana’nın Şeb-i Arus Gecesi’ni yaşamakta olan Mevlevi’lerin iştiraki ile sema ayinini kendi kıyafetleri ile yapmak istedik. Bu sırada Abdülbaki Gölpınarlı merhum da şehrimizde idi. Burada bu semazen gösterisini Mustafa Nuri Can Bey geldi. O gün semazen olarak; Hamdi Çelebi, Murat Ergun, Ziya Örnek, Muhittin ve Ahmet Özevren ve oğlu Sedat iştirak etmişler ve mıtrıpta: KUdümzen, Yazar M. Mustafa Kalyon , Neyzenler: Necmi Akın, Vehbi Dürrüoğlu, Şemsi Güvey, Zeki Ermumcu. Naathan: Ahmet Gürel, … Fazıl Güvey, Mehmet Altıntaş, Nurettin Altınay.” Olduğu kendi yöresel ve yöre kültürü ile yazan yazardan aynen aktardım.
Vefattan sonra ev kamulaştırılmış. Üç mezar bulunmaktadır:
- Gazi Ali Baba 2)Süvari Yüzbaşı Şeyh Haydar Efendi 3) Rufai Şeyhi Fevzi Efendi.
Mustafa UYSAL
Araştırmacı-Yazar
Kaynakça: Kütahya’da Son Osmanlılar
M.Mustafa KALYON