Kütahya Şehri konum, yer, iklimsel ve tarihi her dönemde gelişime açık ancak kendisini devletleşme dahil her noktaya getirecek yetişmiş kişileri hep önemli makamlar vererek hayat standart ilkeleri farklılık gösterse de hep başka şehir ve ülkelere gönderme taraftarı olduğu Kütahyalı önemli ilim adamlarının sadece mezar taşlarına bakarak anlaşılabilir. Yani Aizanoi Merkezli bir Ege Bölgesi şehri saygın bir nokta ile başlamak yerine daha fazla gelişmemiş bir ova Kütahya Şehri merkezi olması bir örneğidir. Daha önemlisi Çanakkale Şehitlikleri yakın bir değere sahip Dumlupınar Şehitleri şehir merkezi olsa zaten Anadolu Havzası dahil askeri, idari, hukuki, yasama, yürütme, yargı, ilim ve endüstriyel gelişime oteriter konumla ülkede daha fazla temsilsel kazanım elde edilebillir. Ha keza Frig Vadisi merkezli dış yalıtım reklam ağırlık verilse bile Dünya’nın en kültürlü insanları şehirde akademik açıdan ilerleme sağlanabilir. Peki ya ne yapmalıda Kütahya Şehri Cumhuriyet’in 2. asrında kültürel kilim ilmeklerini gençlere ve değerlerini motiflerini Türk Bayrağı’nın en iyi şekilde anlatabilir. Ayna etkisi yaparak görüntü kirliliği anlatılan tarihi mekanları Karagöz ve Hacivat karakterlerine vucüt bulması sağlanabilir. Ezop masalları kültürel soy şekilleri anlatılarak maket görsellere dönüşse de onların hikayesel ve tiyatral alt metinleri hazırlanmalı hatta Kral Midas ve Cumhuriyet Dönemi benzer karakterlerle tarihsel dönemlerde aynı tepeye aynı dağa aynı ovaya aynı soy benzeri ağaçlara aynı suya veya gıdasal tepkimeye farklı tepkilerle nesiller olarak Cumhuriyet ve Demokrasi rejimi doğru anlatabilir. Dumlupınar Şehitliği’nde üniforma ile kurşunun bir lokma aş bile değişen kınalı kuzular çok yakışıklı anlatabilir. İyi kötü kavramları karekterlere fiziksel özelliklerle yansıtabilir. Dumlupınar Türk Bayrağını iyi şekilde hilafet yanlısını kötü göstererek düşman işgalcı askerleri ahlak kötü değerlerle anlatılabilir. Yine ne çıkar bilimsel araştırmalar net bir şekilde Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin asilliğini ortaya koymaktadır. Hiç geçmiş unsuru barındırmadan “Halkın Yönetim Şeklini” sonuna kadar çalışarak savunma olarak asil Türkiye Cumhuriyeti Devleti 100 senelik bir güçlü devlet anlayışı olarak “Muasır Medeniyetler Seviyesine” ulaşma hedefi sorunları çözme anında tekrar değerleri ile Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’e  saygı duyan bir devlet anlayışı net bir şekilde durmaktadır. Peki ne yapmak gerekiyor Kütahya Şehri’nin tarihsel tüm süreci ile anlatabilmek için? Öncelikle güvenlik güçleri ile her türlü tarihi eser kaçaklığına mücadele etmeye başlamalıyız. Daha sonra tüm müze müdürlükleri ile çalışarak önem arz bölgeleri sit bölgesi yapmalıyız. Ahit, Mezar, Ören Yerleri Kütahya Şehri kontrolünde asla taşınma dahil her türlü unsura karşı yasal güvence altına alınması için T.B.M.M. ile ortak iş bilirliği içinde sabit konumda tutmalıyız. Kütahya yeni müzesi yakın dönemde hazırlıkları devam ederken nihayi kanunlarla yol üstünde bulunması sebebi ile Adli, Güvenlik, Kütahya İl Turizm Müdürlüğü ile güvence altına alınsa da her türlü tarihi eser kaçaklığı konusunda eğitimli ekiplerle doğru güvenlik alınarak açılmalıdır. Bu eserleri taşımak Milli İstibarahat Teşkilatı (MİT) ile anlaşılarak yapılması etrafında bulunan Cezaevi, Otogar, Fabrikalar kötü ihtimali olma riski azaltılmadır. Kütahya şehri dışında başka bir kent yoktur. Bu tarihi eserler taşınma sırasında asla en küçük hasara uğramamalıdır. Saygılarımla. Mustafa UYSAL Araştırmacı-Yazar