Bektaşiler arasında meşhur olan Azbi Mustafa Ahmet Efendi Kütahyalı olup ilk dönemlerde dergahında önemli bir görevdeydi. Bu vazifede iken halvetiye Tarikatinin Mısri Şubesi Müessisi Mehmet Niyazi Efendi’yi menfaya götürmeye memur edilmiştir. Yolda kemaline hayran olduğu Mısri Niyazi Efendi’ye menfaya götürmeye memu edilmiş ve yolda kemaline hayran olduğu Mısri Efendi’ye intisap eylemiştir.
Divanında:
* Bir kuş dilinin remzidir
* Mısri vücudüm mısrıdır
* Azbiya haktan dolıyım
* Niyazinin kuluyum
Daima ferhunde olmaz gülizari kimsenin
Kimseye kalmaz cihanda inkisarı kimsenin
* Kerima şanına layık olan her dem sehavettir.
*Nekim bizden olup sadır kamu anı kabahattır
* Nola can içre canana mukarrer eylesem hizmet
* Dilimde zikri süphanı elimde bir emanettir
* Eğerçi ben künehkarım şefialmüznibin sensin
* Ümidim ruzı mahşerde keremkara şefaattir
* Çihana şahı İskender, Süleyman olmadan Azbi
* Muhammet ümmetli ol mak bana aynı saadettir.
* Hak sana senden yakındır cümle eşya sendedir
* Bir nazar eyle gözün aç bak temaşa sendedir
• Bir görüp bir söyle bir sor bir otur
• Mescidi meydana sensin hem kilisa sendedir
Alemi kübra özündür azbiya habdan garaz
Yedi kat yer, yedi kat gök yedi kat derya sendedir
Nasihatnamesinden:
* Sana yerden gökden büyük nasihat
* Erenlerden, pirlerden budur emanet
* Yalanciyle hemdem olma ziyandır
* Erkanı evliya şahı merdandır
Gördüğün ört görmediğin söyleme
Gördüğün ört görmediğin söyleme
Yalancı olanın ilmi noksandır
Gördüğün ört görmediğin söyleme
Mustafa UYSAL
Araştırmacı - Yazar
Kaynakça: Bizans ve Selçukiylerle Germiyan ve Osman Oğulları Döneminde
“Kütahya Şehri”
Yazan: Balıkesir Meb’usu, Kütahya Fahri Hemşerisi
İsmail Hakkı UZUNÇARŞILIOĞLU
Sayfa:223-224