Not: 2011 Yılı Kütahya İli Çevre Durumu Raporu’ndan alıntı yapılarak makale yazılmıştır. Kütahya Kenti’nin daha doğru ve belgeler şehrimizin ahlaki, örfi, modern yasalara uyan, net kurallarla hem Kütahya Şehri yerli halkı, belirli süreli yurt içi turist kapsamında olan üniversite öğrencileri, Yurtiçi ve Yurtdışı kısa süreli Turist Kafileleri-İş Adamları- Asker ve Yakınları-Bilimsel Akademisyenler, ilerlemeci gelecek için Kütahya Obası dahil yerel hobi İş Grupları dahil yetiştirilmiş teknik mühendisler, şehir planlanlamacıları herkesin %53 Orman Florası olan oksijen açıdan yeterli deprem riski olan bir kent olduğu Yerel Belediye Seçimleri’nde Kütahya Şehrine yakışan adaylarla yenileşen ve gelişen bir olması fikrindeyim. Saygılarımla.
İlimizin 7000 yıl öncelerine kadar uzanan tarihi bir geçmişi vardır. Antik kaynaklar Ünlü masalcı Esop’un doğduğu yer olarak Kütahya’yı gösterir. O çağlarda Kütahya’nın adının Kotiaeon olduğunu sikkelerden biliyoruz; daha sonraları Seramonum adını alan İlde o günlerde de toprak kap çalışması yapılmaktaydı. İlimiz topraklarına yerleşen en eski halk Friglerdir. M.Ö 12. yüzyılın sonlarında Anadolu’ya göç eden Frigler Hitit İmparatorluğunu ortadan kaldırarak bölgeye hakim oldular. M.Ö. 676’da Kimmerler Frigya Kralı III. Midas’ı bozguna uğratarak Kütahya ve çevresine egemen oldular.
Alyattes’in Lidya kralı olduğu dönemde Kimmer egemenliğini yıkan Lidyalılar yönetimi ele aldılar. M.Ö. 546’da Anadolu’yu istila eden Persler Lidya ordusunu yenilgiye uğrattılar. M.Ö. 334 yılında Biga Çayı yakınlarında, Makedonyalı Büyük İskender, Pers’leri yenerek bölgede üstünlük kurdu. Büyük İskender’in M.Ö. 323’de ölümü ile Kütahya ve yöresi, komutanlarından Antigonos’a geçti. M.Ö. 133’de ise Roma egemenliği altına girdi. Bizans döneminde piskoposluk merkezi olarak önemini koruyan Kütahya ve kalesi, daha sonra Anadolu Selçuklularının hakimiyetine geçti. 1078’de Anadolu Selçuklu Devletini kuran Kutalmış oğlu Süleyman Şah, Kütahya’yı da ele geçirdi. 1097’de Haçlıların saldırısına uğrayan Kütahya, kısa süren bir işgal döneminden sonra tekrar Türk hakimiyetine girdi. II. Kılıçarslan kaybedilen diğer yerlerle birlikte Kütahya’yı da geri aldı.
1277’de Anadolu Selçuklu Devleti’nin dağılmasıyla birlikte bu topraklar Germiyanoğulları Beylerinin payına düştü. Son Germiyanoğlu Beyi II. Yakup’un akrabalık kurduğu Osmanoğullarına bütün topraklarını ölümünden sonra bırakmasıyla Kütahya Osmanlıların sancağı oldu.
1850-1851 yılları arasında Macar bağımsızlık hareketinin milli kahramanlarından Lajos Kossuth şehrimizde konuk olarak kalmıştır. 1867’den itibaren Hüdavendigar vilayetine bağlı bir sancak merkezi olan Kütahya, 2. Meşrutiyetten sonra bağımsız bir sancak olmuştur.
I. Dünya Savaşından sonra 17 Temmuz 1921’de Yunan işgaline uğrayan Kütahya Türk ordularının 26 Ağustos 1922’de başlattığı Büyük Taarruzla makus talihini yenmiş ve sonsuza kadar yaşayacak Türkiye Cumhuriyeti tarihinin Dumlupınar’da yazıldığı bir İli olmuştur. Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün; “Ordular! İlk hedefiniz Akdeniz’dir. İleri....” komutunu verdiği yer olan Başkomutanlık Karargahı Kütahya Zafertepe Çalköy’dedir.
13 Temmuz 1766’da imzalanan dünyanın ilk toplu sözleşmesi Kütahya’da yapılmıştır. Dünyadaki ilk borsa, Aizanoi Antik Kenti’nde kurulmuş olup, Çavdarhisar İlçemizdedir. Ünlü seyyah Evliya Çelebi Kütahyalıdır. Tarihiyle zengin Kütahya madencilik ve termal turizmde önemli bir yere sahiptir. Çinicilik ve Porselen Kütahya ile özdeşleşmiştir. Topraklarının % 53’ü ormanla kaplı olup flora ve fauna yönünden zengindir.
Mustafa UYSAL
Araştırmacı-Yazar
Kaynakça: Kütahya İli Çevre Durumu Raporu-2011 Yılı
Online Web Adresi: https://webdosya.csb.gov.tr/db/ced/editordosya/kutahya_icdr2011.pdf