Cüneyt KÖŞE - Tüketici Köşesi
Köşe Yazarı
Cüneyt KÖŞE - Tüketici Köşesi
 

Bana Olmaz Demeyin, Haklarınızı Öğrenmekten Vazgeçmeyin!

Değerli Tüketici dostlarım, bu köşeyi takip eden dostlarım hatırlayacaktır iki ay kadar önce  uçuş iptalindeki haklarımızdan söz etmiştik. Başkalarının yaşadıklarına üzülüp ,akıl veririz ya hani. Sanki bizim başımızdan hiç  geçemezmiş,- öyle bir garantimiz varmış gibi- hani.Hazırsanız bakalım neler oluyormuş.. ….. Ayın başında  Tüketicinin Korunmasının Güçlendirilmesi Teknik Destek Projesi  için İzmir’e gitmem gerekiyordu. ‘Bu sıcaklarda 5-6 saat otobüs yolculuğu çekilmez, iyisi mi uçakla  gideyim’ dediğimde hayat arkadaşım: burdan İstanbul’a ordan İzmir’e aktarma; olacak iş mi bin şurdan otobuse..’ demişti. Dinlemiş miydim sizce? (Keşke dinleseymişim.. J) Sıcakta yolculuk yapmamak adına sabahın dördünde yollara düştük,05 gibi Zafer Havaalanındaydık. 06:20 uçuşu için 05:30 da uçaktaki yerimizi aldık. Sonra saat 06:00 oldu,06:30 oldu herhangi bir hareketlilik yok. Saat 07 den sonra uçakta  kıpırdanmalar, homurdanmalar başladı. Sakinliğimi korumaya çalışıyorum ama,İzmir uçağı 08:00 yolcu almaya başlayacak  08:35 te  havalanacak. İyi bir hesapla hemen kalksak 35-40 dakika sonra İstanbuldayız.Belki ucu ucuna uçağı yakalayabileceğim. Bu arada (Yeni) İstanbul havaalanına ilk kez gidiyorum. Hep çok karışık ve büyük olduğunu söylemişti arkadaşlarım. Hani tedirginlik de  duymuyorum desem yalan olur. Bu ruh hali içindeyken saat 07:30 oldu. Artık İzmir uçağını yakalamak olası değil. Kalktım kabin amirine durumumu ilettim. Cesaret bulan bir-kaç kişi daha geldi. Tayland’a gideceğini,uçağının Sabiha Gökçen’den hareket edeceğini,bir başkası askere teslim olacağını,yanımda oturan aile İstanbul’dan Kazakistan’a devam edeceklerini söylediler. Ve tabi onlarca farklı hikaye.. Saat sekizi biraz geçiyordu. Artık uğultu ve bağırışlar tahümmül sınırlarını aştıdığında  bizi uçaktan alandaki Kafeteryaya aldılar,yiyecek- içecek ikramında bulundular. Ama kimse sakinleşmiyor,herkes neden uçağı tercih ettiğini,işinin ne kadar acil olduğunu ‘büyük harflerle’ anlatıyordu. Bize uçağın anons sisteminde arıza olduğu söylenmişti. O ana-baba gününde herkes saga sola koşuşturur,bekleyenlerine haber verirken ben bir kenarda öylece otura kaldım.Nasıl arayıp haber verirsin, ‘bin şurdan otobüse 5 sat sonra  İzmir’desin’ denmiş. Biz dinlememişiz. ….. Ve yolcu salonu içinde duyulan anons, uçuşun iptal edildiğini söylüyordu. Açıkçası böyle bir şeyi hiç beklemiyordum. Uçak kaçırma konusunda müzmin biri olan bendeniz hayatımda ilk kez bir IPTAL yaşıyordum.  Bu arada saat onbire yaklaşmaktaydı. Bu kadar zaman içinde İstanbul’dan bir –arızasız- uçak gelebilirdi diye düşündüm içimden.Sonra ne olsa beğenirsiniz, bize arızası nedeniyle İPTAL edilen bu uçuş, mürettebatın  uçağa sesizce dönmesiyle yolcusuz olarak gerçekleşti. Az sonra uçağımızı Kütahya semaları üzerinde gözden kaybolurken gördük. Bir Türk olarak her zaman gurur duyduğum,’yabancı arkadaşlarıma mutlaka THY ile uçmalısınız’ tavsiyesinde bulunduğum marka değeri en yüksek bildiğimiz THY’miz  bizi hayali-sükuta uğratıyordu. OLMADI THY. Asıl acısını daha sonra öğrendim,meğer bu ilk değilmiş ve bu iptaller son zamanlarda bir hayli de artmış... Alana transfer araçları geldiğinde saat 11:30 u gösteriyordu. Üç seçenek sunuyorlardı;Kütahya’ya dönmek,İstanbul ya da Afyon’gitmek.. .Kütahya’ya dönmeye yüzümüz ,İstanbul’da ise artık uçağımız yok; son seçeneği kabul ediyoruz.AFYON’a gitmek..(Bu yazı böyle uzar gider ama burada nokta koyuyorum. Merak edenler için;5 saati göze alamadığım yolculuğum tam 15 saat sürecekti) Alandaki yetkililerin nasıl insiyatif kullanamadıkları bir başka yazı konusu olabilir onu da sonraya bırakalım. Şimdi…..Hani bizim başımıza gelmez di ya. İşte geliyor-gördüğünüz gibi-o zaman haklarımızı tekrar gözden geçirelim mi? Burada çok uzatmadan iki temel hakkımızın altını çizeceğim (detay isteyen dostlar YOLCU OLARAK, HAKLARIMIZIN FARKINDA MIYIZ? başlıklı  yazımızı  http://www.dorukmedya.com  dan okuyabilirler)  İlki;iptal edilen uçuşlarda- eğer iç hat uçuşu ise- 100€ karşılığı TL tazminat hakkınızın olduğudur.(Bunun için THY geri bildirimlerinden uçuş bilgilerinizi girerek bir takip numarası almalısınız. -Bu arkadaşınız takip numarasını aldı,ve sonuçlandığında da sizi bilgilendirecektir)İkincisi de aynı güzergah için bir yıl geçerliliği olan açık bilet alma hakkınız vardır. Ya da biletinizi alandan satın almışsanız para iade hakkınız vardır. (Bizler genellikle acente aracılığıyla ya da internetten aldığımız için bu hakkı kullanamıyoruz) Bitirirken bir kez daha yinelemek istiyorum; benim başımdan geçmez demeyin lütfen haklarınızı iyi öğrenin ve tüm dost ve sevdiklerinize de öğretin. Sağlıklı ve sorunsuz günler dileğiyle.
Ekleme Tarihi: 28 Temmuz 2019 - Pazar
Cüneyt KÖŞE - Tüketici Köşesi

Bana Olmaz Demeyin, Haklarınızı Öğrenmekten Vazgeçmeyin!

Değerli Tüketici dostlarım, bu köşeyi takip eden dostlarım hatırlayacaktır iki ay kadar önce  uçuş iptalindeki haklarımızdan söz etmiştik. Başkalarının yaşadıklarına üzülüp ,akıl veririz ya hani. Sanki bizim başımızdan hiç  geçemezmiş,- öyle bir garantimiz varmış gibi- hani.Hazırsanız bakalım neler oluyormuş..

…..

Ayın başında  Tüketicinin Korunmasının Güçlendirilmesi Teknik Destek Projesi  için İzmir’e gitmem gerekiyordu. ‘Bu sıcaklarda 5-6 saat otobüs yolculuğu çekilmez, iyisi mi uçakla  gideyim’ dediğimde hayat arkadaşım: burdan İstanbul’a ordan İzmir’e aktarma; olacak iş mi bin şurdan otobuse..’ demişti. Dinlemiş miydim sizce?

(Keşke dinleseymişim.. J)

Sıcakta yolculuk yapmamak adına sabahın dördünde yollara düştük,05 gibi Zafer Havaalanındaydık. 06:20 uçuşu için 05:30 da uçaktaki yerimizi aldık. Sonra saat 06:00 oldu,06:30 oldu herhangi bir hareketlilik yok. Saat 07 den sonra uçakta  kıpırdanmalar, homurdanmalar başladı. Sakinliğimi korumaya çalışıyorum ama,İzmir uçağı 08:00 yolcu almaya başlayacak  08:35 te  havalanacak. İyi bir hesapla hemen kalksak 35-40 dakika sonra İstanbuldayız.Belki ucu ucuna uçağı yakalayabileceğim. Bu arada (Yeni) İstanbul havaalanına ilk kez gidiyorum. Hep çok karışık ve büyük olduğunu söylemişti arkadaşlarım. Hani tedirginlik de  duymuyorum desem yalan olur. Bu ruh hali içindeyken saat 07:30 oldu. Artık İzmir uçağını yakalamak olası değil. Kalktım kabin amirine durumumu ilettim. Cesaret bulan bir-kaç kişi daha geldi. Tayland’a gideceğini,uçağının Sabiha Gökçen’den hareket edeceğini,bir başkası askere teslim olacağını,yanımda oturan aile İstanbul’dan Kazakistan’a devam edeceklerini söylediler. Ve tabi onlarca farklı hikaye..

Saat sekizi biraz geçiyordu. Artık uğultu ve bağırışlar tahümmül sınırlarını aştıdığında  bizi uçaktan alandaki Kafeteryaya aldılar,yiyecek- içecek ikramında bulundular. Ama kimse sakinleşmiyor,herkes neden uçağı tercih ettiğini,işinin ne kadar acil olduğunu ‘büyük harflerle’ anlatıyordu. Bize uçağın anons sisteminde arıza olduğu söylenmişti. O ana-baba gününde herkes saga sola koşuşturur,bekleyenlerine haber verirken ben bir kenarda öylece otura kaldım.Nasıl arayıp haber verirsin, ‘bin şurdan otobüse 5 sat sonra  İzmir’desin’ denmiş. Biz dinlememişiz.

…..

Ve yolcu salonu içinde duyulan anons, uçuşun iptal edildiğini söylüyordu. Açıkçası böyle bir şeyi hiç beklemiyordum. Uçak kaçırma konusunda müzmin biri olan bendeniz hayatımda ilk kez bir IPTAL yaşıyordum.  Bu arada saat onbire yaklaşmaktaydı. Bu kadar zaman içinde İstanbul’dan bir –arızasız- uçak gelebilirdi diye düşündüm içimden.Sonra ne olsa beğenirsiniz, bize arızası nedeniyle İPTAL edilen bu uçuş, mürettebatın  uçağa sesizce dönmesiyle yolcusuz olarak gerçekleşti. Az sonra uçağımızı Kütahya semaları üzerinde gözden kaybolurken gördük.

Bir Türk olarak her zaman gurur duyduğum,’yabancı arkadaşlarıma mutlaka THY ile uçmalısınız’ tavsiyesinde bulunduğum marka değeri en yüksek bildiğimiz THY’miz  bizi hayali-sükuta uğratıyordu. OLMADI THY. Asıl acısını daha sonra öğrendim,meğer bu ilk değilmiş ve bu iptaller son zamanlarda bir hayli de artmış...

Alana transfer araçları geldiğinde saat 11:30 u gösteriyordu. Üç seçenek sunuyorlardı;Kütahya’ya dönmek,İstanbul ya da Afyon’gitmek.. .Kütahya’ya dönmeye yüzümüz ,İstanbul’da ise artık uçağımız yok; son seçeneği kabul ediyoruz.AFYON’a gitmek..(Bu yazı böyle uzar gider ama burada nokta koyuyorum. Merak edenler için;5 saati göze alamadığım yolculuğum tam 15 saat sürecekti)

Alandaki yetkililerin nasıl insiyatif kullanamadıkları bir başka yazı konusu olabilir onu da sonraya bırakalım. Şimdi…..Hani bizim başımıza gelmez di ya. İşte geliyor-gördüğünüz gibi-o zaman haklarımızı tekrar gözden geçirelim mi? Burada çok uzatmadan iki temel hakkımızın altını çizeceğim (detay isteyen dostlar YOLCU OLARAK, HAKLARIMIZIN FARKINDA MIYIZ? başlıklı  yazımızı  http://www.dorukmedya.com  dan okuyabilirler

İlki;iptal edilen uçuşlarda- eğer iç hat uçuşu ise- 100€ karşılığı TL tazminat hakkınızın olduğudur.(Bunun için THY geri bildirimlerinden uçuş bilgilerinizi girerek bir takip numarası almalısınız. -Bu arkadaşınız takip numarasını aldı,ve sonuçlandığında da sizi bilgilendirecektir)İkincisi de aynı güzergah için bir yıl geçerliliği olan açık bilet alma hakkınız vardır. Ya da biletinizi alandan satın almışsanız para iade hakkınız vardır. (Bizler genellikle acente aracılığıyla ya da internetten aldığımız için bu hakkı kullanamıyoruz)

Bitirirken bir kez daha yinelemek istiyorum; benim başımdan geçmez demeyin lütfen haklarınızı iyi öğrenin ve tüm dost ve sevdiklerinize de öğretin.

Sağlıklı ve sorunsuz günler dileğiyle.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve dorukmedya.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.