Hüdayim GÜLER - Dostça
Köşe Yazarı
Hüdayim GÜLER - Dostça
 

Şehit Sayılmalılar...!!!

Genel anlamda; Şehit, düşmana karşı ülkenin savunulması sırasında hayatını kaybedenler için kullanılan bir kavramdır. “Şehit” kavramı askeri bir özellik taşır, ancak terör eylemleri nedeniyle hayatlarını görev sırasında veya görevden dolayı kaybeden yargı mensubu, asker, polis ve kamu görevlilerinin de “şehit” olarak nitelendirildiği görülmektedir. Terör eylemi olmasa bile, görev sırasında gerçekleşen çatışmada veya görevinden dolayı uğradığı saldırıda hayatını kaybeden yargı mensubu, asker ve polis “görev şehidi” sayılmaktadır. İslam dinimizde ise, Peygamberlik mertebesinden sonra Allah katında en makbul mertebe Şehitlik mertebesidir. Şehit kime denir Şehitlik mertebesi nedir diyecek olursak... –Allâh yolunda öldürülen şehîddir..                                                     -Allâh yolunda ölen şehîddir..                                                         -Bulaşıcı hastalıktan ölen şehîddir.. Genel anlamda Dinimizce de  şehitliğin tarifi budur.. Tüm dünyayı kasıp kavuran Kovid 19 virüsü olarak adlandırılan bu beladan kurtulmak için Ülke halkı olarak herkes elinden geleni yapmaya çalışmaktadır. Tüm bu toplu mücadeleye rağmen hızla yayılan bu amansız  virüse yakalananların tedavisi ile uğraşan sağlık çalışanlarımız, evlerini, ailelerini eşlerini, çoluk çocuklarını en sevdiği yakınlarını bile görememek adına var güçleri ile bizler için mücadele vermektedirler. Bu amansız virüse yakalanan bir çok hastayı da tekrar sağlığına kavuşturmayı başarmışlardır. Ama bu arada..; Bu amansız virüs ile mücadele sırasında bizler için, hastalarımız için mücadele ederken de kendileri bu hastalığa yakalanmış ve hatta Sağlık bakanının en son açıklamasına göre..; Sağlık çalışanları içerisinde testi pozitif çıkan kişi sayısı 40 bini geçtiği, Hayatını kaybeden sağlık çalışanı sayısı 107 olmuştur. Yani bizlerin ve yakınlarımızın sağlığını kurtarmak ve korumak adına kendi hayatlarını nice saymışlardır. Tıpkı Vatanın birlik ve bütünlüğü korumak uğruna  hayatlarını kaybeden silahlı kuvvet mensuplarımız gibi... Başımızda terör belası olmasaydı. Toprak bütünlüğümüze göz diken iç ve dış düşmanlarımız olmasaydı.Her Türk  evladının yapmakla yükümlü olduğu, Peygamber ocağı kabul edilen vatan borcu olan askerlik görevini sağ salim ifa edip geleceklerdi. Tüm Dünyayı etkisi altına alan Kovid -19 virüs belası olmasaydı, sağlık çalışanlarımız da normal görevlerini sürdürüp, mesai bitiminde evlerine gidecek sevdikleri ile sosyal yaşantılarını sürdüreceklerdi. Ama öyle olmadı, olamadı.... Görevleri ve bulundukları pozisyon gereği gece gündüz demeden Bizlerin ve yakınlarımızın sağlığı için uğraştılar ve hala da devam ediyorlar. Bu olağan üstü mücadele sırasında kendilerinin bu virüse yakalanarak tedavi gördükleri, tüm çabalara rağmen hayatlarını bizlerin sağlığını koruyabilmek adına kaybeden sağlık çalışanlarımız maalesef olmuştur. Terör belasının ve hainlerinin ülkemiz üzerindeki kirli emellerini gerçekleştirmelerini önlemek adına vatan savunmasında hayatlarını kaybedenlerin Şehit kabul edilerek geride kalan yakınlarına Devlet tarafından tanınan her türlü Maddi ve manevi hakkın, Ülkemizin bu amansız virüs hastalığından kurtarmak adına hayatlarını kaybeden sağlık çalışanlarının da şehit sayılması ve Devletimiz tarafından şehitlik haklarından faydalanılmasının sağlanması gerekmektedir. Sağlık Bakanının ve Hükümetin gerekli çalışmalar yaparak hayatını kaybeden sağlık çalışanlarının da şehit sayılması için gerekli düzenlemelerin yapılacağına inanıyorum ve yapılacak her türlü maddi ve manevi yardımların benim hakkım olan kısmı ANAMIN AK SÜTÜ helal olsun diyorum....
Ekleme Tarihi: 22 Ekim 2020 - Perşembe
Hüdayim GÜLER - Dostça

Şehit Sayılmalılar...!!!

Genel anlamda; Şehit, düşmana karşı ülkenin savunulması sırasında hayatını kaybedenler için kullanılan bir kavramdır. “Şehit” kavramı askeri bir özellik taşır, ancak terör eylemleri nedeniyle hayatlarını görev sırasında veya görevden dolayı kaybeden yargı mensubu, asker, polis ve kamu görevlilerinin de “şehit” olarak nitelendirildiği görülmektedir. Terör eylemi olmasa bile, görev sırasında gerçekleşen çatışmada veya görevinden dolayı uğradığı saldırıda hayatını kaybeden yargı mensubu, asker ve polis “görev şehidi” sayılmaktadır.

İslam dinimizde ise, Peygamberlik mertebesinden sonra Allah katında en makbul mertebe Şehitlik mertebesidir.

Şehit kime denir Şehitlik mertebesi nedir diyecek olursak...

–Allâh yolunda öldürülen şehîddir..                                                    

-Allâh yolunda ölen şehîddir..                                                        

-Bulaşıcı hastalıktan ölen şehîddir..

Genel anlamda Dinimizce de  şehitliğin tarifi budur..

Tüm dünyayı kasıp kavuran Kovid 19 virüsü olarak adlandırılan bu beladan kurtulmak için Ülke halkı olarak herkes elinden geleni yapmaya çalışmaktadır. Tüm bu toplu mücadeleye rağmen hızla yayılan bu amansız  virüse yakalananların tedavisi ile uğraşan sağlık çalışanlarımız, evlerini, ailelerini eşlerini, çoluk çocuklarını en sevdiği yakınlarını bile görememek adına var güçleri ile bizler için mücadele vermektedirler. Bu amansız virüse yakalanan bir çok hastayı da tekrar sağlığına kavuşturmayı başarmışlardır.

Ama bu arada..; Bu amansız virüs ile mücadele sırasında bizler için, hastalarımız için mücadele ederken de kendileri bu hastalığa yakalanmış ve hatta Sağlık bakanının en son açıklamasına göre..; Sağlık çalışanları içerisinde testi pozitif çıkan kişi sayısı 40 bini geçtiği, Hayatını kaybeden sağlık çalışanı sayısı 107 olmuştur.

Yani bizlerin ve yakınlarımızın sağlığını kurtarmak ve korumak adına kendi hayatlarını nice saymışlardır. Tıpkı Vatanın birlik ve bütünlüğü korumak uğruna  hayatlarını kaybeden silahlı kuvvet mensuplarımız gibi...

Başımızda terör belası olmasaydı. Toprak bütünlüğümüze göz diken iç ve dış düşmanlarımız olmasaydı.Her Türk  evladının yapmakla yükümlü olduğu, Peygamber ocağı kabul edilen vatan borcu olan askerlik görevini sağ salim ifa edip geleceklerdi.

Tüm Dünyayı etkisi altına alan Kovid -19 virüs belası olmasaydı, sağlık çalışanlarımız da normal görevlerini sürdürüp, mesai bitiminde evlerine gidecek sevdikleri ile sosyal yaşantılarını sürdüreceklerdi.

Ama öyle olmadı, olamadı.... Görevleri ve bulundukları pozisyon gereği gece gündüz demeden Bizlerin ve yakınlarımızın sağlığı için uğraştılar ve hala da devam ediyorlar. Bu olağan üstü mücadele sırasında kendilerinin bu virüse yakalanarak tedavi gördükleri, tüm çabalara rağmen hayatlarını bizlerin sağlığını koruyabilmek adına kaybeden sağlık çalışanlarımız maalesef olmuştur.

Terör belasının ve hainlerinin ülkemiz üzerindeki kirli emellerini gerçekleştirmelerini önlemek adına vatan savunmasında hayatlarını kaybedenlerin Şehit kabul edilerek geride kalan yakınlarına Devlet tarafından tanınan her türlü Maddi ve manevi hakkın, Ülkemizin bu amansız virüs hastalığından kurtarmak adına hayatlarını kaybeden sağlık çalışanlarının da şehit sayılması ve Devletimiz tarafından şehitlik haklarından faydalanılmasının sağlanması gerekmektedir.

Sağlık Bakanının ve Hükümetin gerekli çalışmalar yaparak hayatını kaybeden sağlık çalışanlarının da şehit sayılması için gerekli düzenlemelerin yapılacağına inanıyorum ve yapılacak her türlü maddi ve manevi yardımların benim hakkım olan kısmı ANAMIN AK SÜTÜ helal olsun diyorum....

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve dorukmedya.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.