Hüdayim GÜLER - Dostça
Köşe Yazarı
Hüdayim GÜLER - Dostça
 

KÜTAHYALI OLMAK YETMEZ, SEVDALISI OLMAK LAZIM..!!

Zordur Kütahyalı olmak, Kütahyada doğmak,Kütahyanın tozlu,çamurlu sokaklarında düşe kalka büyümek.Kışla önünde Merkez hanında oturmak.Taksim kahvehanesinde çay içmek,Cumhuriyet Caddesinde volta atmak..! Azot kıraarhanesinde bilardo sırası beklemek, Beşbeşin kahvesinden karaborsa sigara almak,Gökçimen-Sultanbağı kabadayılarının kavgalarına şahit olmak, ulucami sabahçı kahvesinde sabahlamak, hisar caddesinde kuru leblebi ile şarap içip müdavimlerinin anılarını dinlemek,Hisar çay bahçesinin üstünden yazlık Kemer sinemasını ‘’Beleş’’ seyretmek, Çamlıbahcede yeşil renkli Azot Fabrikasının işçi servislerinde babasının iş den gelmesini beklemek,Taş bina Kütahya lisesinin önünde sevdiği kızı görebilme hayali ile gece uykusuz sabahı etmek,Maltepe de kurulan bayram şenliklerinde ip üstünde yürüyen cambazı seyretmek, Ferah gazozu ile meşhur dört direk fırının mis gibi bol susamlı simidini yemek..Yıldız..Saray..Hülya...Dilek sinemalarında Kara Murat..Malkoçoğlu...Tarkan filmlerinin serisi seyretmek...Tüm bunlar Kütahyalı olmaya yeter elbet de, ama asıl Kütahyalı olmak tüm bunları yaşamış veya yaşayan.... Babasından,abisinden veya eş dostundan dinlemiş olanların bu Kütahyaya hizmet etme noktalarına gelememiş olması en büyük eksiklğimiz galiba. Kütahyalı olmak ayrıcalıktır dedim de…hizmet etmek de bir onur ve gurur kaynağı olmalı...Olmalı ama nerdeeee… Eski Kütahyadan geriye ne bıraktılar Hizmet için varız, Hizmete talibiz diyenler…? Ne fabrikaları ne işletmeleri ne de doğal güzellikleri ve yeşil alanları hepsi ya satıldı ya da imara açıyoruz ayağı ile yandaşlara peşkeş çekildi. Sonramı..? sonrası gençleri göç eden,emeklileri için ‘’Filler mezarlığı’’ konumunda bir şehir kaldı geriye. İstihdam yaratacak, genç nüfus göçünü durduracak yeni yatırım artık hayal bile edilemez hale geldik. Son günlerde Gediz İlçemiz sınırlarında bulunan ve Ege bölgesinin en güzel doğa harikası,bölgenin oksijen deposu kayak merkezi,doğal kaynakları ile turizm ve mesire alanı olan Murat Dağında siyanürle altın arama için bir İngiliz devi Şirkete izin verilmesi bu doğa katliamını bizlere isdihdam diye yutturmaya çalışan bir siyasi anlayış. Bunun açıklaması ise bir o kadar manidar.Neymiş efendim Dünyanın her yerinde bu altın arama işi siyanürle yapılıyormuş.Afrikada bu böyleymiş…!!! İyide koskoca afrika kıtasında bir tane Murat dağı emsalinde doğa harikası yer varmı…? Afrikada gözünün alabildiği boş arazide siyanürle arasan ne olur, aramasan ne olur.Kaldı ki Afrikada zaten millet açlıkdan,yoksullukdan ölüyor. Siyanürle altın çıkararak acaba yaşama şansımız olabilirmi..ömrümüzü uzatabilirmiyiz derdine düşmüşler.Acaba bizde mi…….? Bu durumdayız ya da bu duruma düşme aşamasındamıyız diye düşünesi geliyor insanın(Allah korusun) Yetkililer ya da siyasiler diyor ki...Siyanür ile altın arama işi son derece teknik ve sağlıklı olarak yapılacak.Su dinlendirme ve arıtma havuzları yapılacak vb.emniyet tebdirlerinden söz ediliyor. Ama unutulan ya da hatırlanamak istenmiyen bir konu var ki Murat dağının ve Gediz İlçesinin 1.derece deprem bölgesi konumunda olduğudur.Olası bir depremde bu önlem diye anlatılan su arıtma ve dinlendirme havuzlarının zarar görmesi neticesinde bu siyanür denen zehirin yer altı ve mevcut dere sularına karışmasını kim ve nasıl önleyecektir. Diğer bir konu ve asıl unutulan husus ise Bu doğa harikası ve belkide dünyada eşi ve benzeri bulunmayan 1580 rakımında hem sıcak suyun hemde karpuz çatlatan derecede soğuk suyun bulunması özellliğidir.bu doğa harikası yerin hiç bir kimyasal zehirsiz olsa dahi altın aranması nedeniyle doğasının bozulmasına hangi vicdan musade eder......? Diğer bir gündem konusu ise Kütahya merkeze yapılmasınna başlanan mülteci geçici toplama evleri. Aman Allahım ya…..ey Kütahyam….istihdam diye sana yutturulmaya çalışılan şu işlere bakın Allah aşkına. Neymiş efendim orada sınır dışı edilecek mültecilerin kalması için yapılan konutlarda bilmem kaç kişi çalışacakmış.oranın ihtiyaçları Kütahya esnafından karşılanmak suretiyle ekonomiye katkı sağlanacakmış. Way arkadaş ya….Kütahya meğer nelerin getirisine muhtaç hale getririlmiş de haberimize geçmemiş. Bırakın beyler böyle boş işleri….Taşıma su ile değirmen döndürmekle….kepceyle alıp sattığınız fabrikaların yerine kaşıkla vermeye çalıştığınız can suyu ile Kütahyanın işsizlikden kaynaklanan ne genç neslin göçünü ne de ekonomik sıkıntılarını gideremezsiniz. Hava Er Eğitim Tugayındaki askere, DPÜ’deki öğrenciye endeksli bir ekonomi ile Kütahyanın ekonomisini ayakta tutmaya çalışmak yerine Ilıca ve Yoncalı kaplıcalarını yerli ve yabancı turizme tam anlamı ile kazandırmak, turizm sektöründe isim yapmış yerli ve yabancı otel ve hizmet sektörününün bu yerlerde yatırım yapmasını sağlamak, mevcut Organize Sanayi Bölgelerine (OSB) Sanayi devi olarak adlandırılan yerli ve yabancı sanayicilerinin yatırım yapmasını özendirmek ve ZAFER Hava limanının kargo ve endüstriyel amaçlı olarak kullanımını ön plana çıkartacak yatırımcılar gelmesini sağlamak, yani Kütahyayı yatırım yapılabilir bir sanayi bölgesi seviyesine getirmek için özendirici teşvikler ve kredilerle yatırım için cazibe merkezi haline getirmek lazımdır. Bu görev elbet de Milletvekillerimize düşmektedir, ve gereği süratle yapılmalıdır.Yoksa komşu illerin Milletvekillerinin diline düşmeye devam ederiz vesselam…
Ekleme Tarihi: 03 Temmuz 2019 - Çarşamba
Hüdayim GÜLER - Dostça

KÜTAHYALI OLMAK YETMEZ, SEVDALISI OLMAK LAZIM..!!

Zordur Kütahyalı olmak, Kütahyada doğmak,Kütahyanın tozlu,çamurlu sokaklarında düşe kalka büyümek.Kışla önünde Merkez hanında oturmak.Taksim kahvehanesinde çay içmek,Cumhuriyet Caddesinde volta atmak..! Azot kıraarhanesinde bilardo sırası beklemek, Beşbeşin kahvesinden karaborsa sigara almak,Gökçimen-Sultanbağı kabadayılarının kavgalarına şahit olmak, ulucami sabahçı kahvesinde sabahlamak, hisar caddesinde kuru leblebi ile şarap içip müdavimlerinin anılarını dinlemek,Hisar çay bahçesinin üstünden yazlık Kemer sinemasını ‘’Beleş’’ seyretmek, Çamlıbahcede yeşil renkli Azot Fabrikasının işçi servislerinde babasının iş den gelmesini beklemek,Taş bina Kütahya lisesinin önünde sevdiği kızı görebilme hayali ile gece uykusuz sabahı etmek,Maltepe de kurulan bayram şenliklerinde ip üstünde yürüyen cambazı seyretmek, Ferah gazozu ile meşhur dört direk fırının mis gibi bol susamlı simidini yemek..Yıldız..Saray..Hülya...Dilek sinemalarında Kara Murat..Malkoçoğlu...Tarkan filmlerinin serisi seyretmek...Tüm bunlar Kütahyalı olmaya yeter elbet de, ama asıl Kütahyalı olmak tüm bunları yaşamış veya yaşayan.... Babasından,abisinden veya eş dostundan dinlemiş olanların bu Kütahyaya hizmet etme noktalarına gelememiş olması en büyük eksiklğimiz galiba.

Kütahyalı olmak ayrıcalıktır dedim de…hizmet etmek de bir onur ve gurur kaynağı olmalı...Olmalı ama nerdeeee…

Eski Kütahyadan geriye ne bıraktılar Hizmet için varız, Hizmete talibiz diyenler…? Ne fabrikaları ne işletmeleri ne de doğal güzellikleri ve yeşil alanları hepsi ya satıldı ya da imara açıyoruz ayağı ile yandaşlara peşkeş çekildi. Sonramı..? sonrası gençleri göç eden,emeklileri için ‘’Filler mezarlığı’’ konumunda bir şehir kaldı geriye.

İstihdam yaratacak, genç nüfus göçünü durduracak yeni yatırım artık hayal bile edilemez hale geldik.

Son günlerde Gediz İlçemiz sınırlarında bulunan ve Ege bölgesinin en güzel doğa harikası,bölgenin oksijen deposu kayak merkezi,doğal kaynakları ile turizm ve mesire alanı olan Murat Dağında siyanürle altın arama için bir İngiliz devi Şirkete izin verilmesi bu doğa katliamını bizlere isdihdam diye yutturmaya çalışan bir siyasi anlayış. Bunun açıklaması ise bir o kadar manidar.Neymiş efendim Dünyanın her yerinde bu altın arama işi siyanürle yapılıyormuş.Afrikada bu böyleymiş…!!! İyide koskoca afrika kıtasında bir tane Murat dağı emsalinde doğa harikası yer varmı…? Afrikada gözünün alabildiği boş arazide siyanürle arasan ne olur, aramasan ne olur.Kaldı ki Afrikada zaten millet açlıkdan,yoksullukdan ölüyor. Siyanürle altın çıkararak acaba yaşama şansımız olabilirmi..ömrümüzü uzatabilirmiyiz derdine düşmüşler.Acaba bizde mi…….? Bu durumdayız ya da bu duruma düşme aşamasındamıyız diye düşünesi geliyor insanın(Allah korusun)

Yetkililer ya da siyasiler diyor ki...Siyanür ile altın arama işi son derece teknik ve sağlıklı olarak yapılacak.Su dinlendirme ve arıtma havuzları yapılacak vb.emniyet tebdirlerinden söz ediliyor. Ama unutulan ya da hatırlanamak istenmiyen bir konu var ki Murat dağının ve Gediz İlçesinin 1.derece deprem bölgesi konumunda olduğudur.Olası bir depremde bu önlem diye anlatılan su arıtma ve dinlendirme havuzlarının zarar görmesi neticesinde bu siyanür denen zehirin yer altı ve mevcut dere sularına karışmasını kim ve nasıl önleyecektir.

Diğer bir konu ve asıl unutulan husus ise Bu doğa harikası ve belkide dünyada eşi ve benzeri bulunmayan 1580 rakımında hem sıcak suyun hemde karpuz çatlatan derecede soğuk suyun bulunması özellliğidir.bu doğa harikası yerin hiç bir kimyasal zehirsiz olsa dahi altın aranması nedeniyle doğasının bozulmasına hangi vicdan musade eder......?

Diğer bir gündem konusu ise Kütahya merkeze yapılmasınna başlanan mülteci geçici toplama evleri.

Aman Allahım ya…..ey Kütahyam….istihdam diye sana yutturulmaya çalışılan şu işlere bakın Allah aşkına.

Neymiş efendim orada sınır dışı edilecek mültecilerin kalması için yapılan konutlarda bilmem kaç kişi çalışacakmış.oranın ihtiyaçları Kütahya esnafından karşılanmak suretiyle ekonomiye katkı sağlanacakmış. Way arkadaş ya….Kütahya meğer nelerin getirisine muhtaç hale getririlmiş de haberimize geçmemiş.

Bırakın beyler böyle boş işleri….Taşıma su ile değirmen döndürmekle….kepceyle alıp sattığınız fabrikaların yerine kaşıkla vermeye çalıştığınız can suyu ile Kütahyanın işsizlikden kaynaklanan ne genç neslin göçünü ne de ekonomik sıkıntılarını gideremezsiniz.

Hava Er Eğitim Tugayındaki askere, DPÜ’deki öğrenciye endeksli bir ekonomi ile Kütahyanın ekonomisini ayakta tutmaya çalışmak yerine Ilıca ve Yoncalı kaplıcalarını yerli ve yabancı turizme tam anlamı ile kazandırmak, turizm sektöründe isim yapmış yerli ve yabancı otel ve hizmet sektörününün bu yerlerde yatırım yapmasını sağlamak, mevcut Organize Sanayi Bölgelerine (OSB) Sanayi devi olarak adlandırılan yerli ve yabancı sanayicilerinin yatırım yapmasını özendirmek ve ZAFER Hava limanının kargo ve endüstriyel amaçlı olarak kullanımını ön plana çıkartacak yatırımcılar gelmesini sağlamak, yani Kütahyayı yatırım yapılabilir bir sanayi bölgesi seviyesine getirmek için özendirici teşvikler ve kredilerle yatırım için cazibe merkezi haline getirmek lazımdır.

Bu görev elbet de Milletvekillerimize düşmektedir, ve gereği süratle yapılmalıdır.Yoksa komşu illerin Milletvekillerinin diline düşmeye devam ederiz vesselam…

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve dorukmedya.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.