Yine bir kurban bayramına erişmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Geçtiğimiz sene Allah kabul etsin kurbanımızı kestikten sonra ''Seneye de nasip olsun inşallah'' dileklerimizi hepimiz mutlaka yapmışızdır. Şükürler olsun bu senede kurbanımızı kesmek nasip olacak inşallah. Allah herkesin kestiği kurbanı kabul etsin. Benim bahsedeceğim konu ise çok daha farklı bir boyutta olacak. Ramazan süresincede aynı konudan muzdarip olmuşumdur, Kurban bayramında da durum aynı. Değişen bir şey yok malesef. Şöyle ki....; Ramazanın başlaması ile birlik de gözünü sevdiğim her şeyin fiyatı özellikle yeme-içme temel gıda dediğimiz ürünlerde bir şahlanış gözlenir. Ne hikmetse etinden, sütünden, ekmeğinden pidesinden hele ki hurma altın değerinde olur, fiyatı ikiye üçe katlanır. Kurban bayramında şükür ki fazla zamlanan kalem malzeme pek olmaz. Fiyatı artan sadece kurbanlıklardır. Öyle ki bazı büyükbaş hayvanların fiyatı arsa, araba fiyatları ile eşdeğer olmaya adaydır. Küçükbaş hayvanların fiyatları da zamlardan nasibini fazlasıyla alır.. Satanların yüzlerini güldürür. Güldürür güldürmesine de peki bu artışlar, bu zamlar kurbanlık denilince neden bu kadar artış gösterir?.. Bunun dinimiz gereği hali vakti yerinde olanlara farz olan bir uygulama olması nedeniyle bu kadar fahiş fiyat artışı olmasının amacı nedir...? Acaba kurbanı hali vakti yerinde olan keser diye nasıl olsa zenginler keseceğine göre onlar için çok bir şey fark etmez diyerek mi yüksek fiyatlar istenir...? Hani dinimiz gereği malını fahiş fiyatla satmak, ayıplı malın ayıbını söylemeden satmak günah ya, fazladan alınan bedel hani haram ya. Müslüman din kardeşinin ALLAH RIZASI için keseceği kurbanı bir ay öncesine göre aşırı derecede fahiş fiyatla satmak nasıl bir mantıkla izah edilebilir ki....? Ticari faaliyetlerin sonunda elde edilen kazancı değerli kılan çokluğu değil, bereketidir (Mâide suresi, 5:100). Bereket maddi anlamda nimetin sürekliliği, manevi anlamda da mutluluktur. Bereketi veren sadece Allah’tır. Buna göre bir şeyin kalitesi çokluğundan daha değerli olduğundan helal ve meşru yoldan kazanılan az bir para haram ve gayri meşru yoldan kazanılan çok paradan daha değerlidir. Bu doğal bir kuraldır. Bir ayette bu husus şu şekilde anlatılır: “De ki! Çokluğu hoşuna gitse bile pis (kirli, murdar, habîs) ile –velev ki az olsa da- temiz (tayyibât) bir olmaz.” (Mâide suresi, 5:100). Kanaat, ticaretin kendine özgü tabii-ahlaki kurallarına dayalı kazancı merkeze alması, insanın bütün benliğini saran kazanma arzusunu (tamah, hırs, ihtiras) terbiye etmesi, kontrol altına alması, aç gözlülük etmemesi, helali-haramı ayırması, şüpheli olanlara haram gibi davranıp onlardan uzak durması anlamındadır. Buna göre kanaat, zenginliğe karşı bir tepki değildir. Helal yoldan kazanılan ve mali yükümlülükleri eda edilen servetten oluşan zenginlik, bir de cömertlikle taçlandırılabilirse asla yerilen bir durumu olamaz. Allah, yarattıklarının rızkını üzerine almıştır (Tâhâ suresi, 20:132). İnsana düşen helal yollardan rızkını aramak (Mülk suresi, 67:15; Cuma suresi, 62:10), bu yolda iken şeytana uyup da yasak yollara sapmamak (Bakara suresi, 2:168; İbn Mâce, Ticârât, 2), gerekeni yapıp gerekli tedbirleri aldıktan sonra sonucunu Allah’a bırakmaktır. Allah şöyle buyurur: “Karşılaştığın meselede işi bilenlerle istişare et. Bir de karar verdin mi sebeplerini işle (Fâtır suresi, 35:12; Mülk suresi, 67:15) ve sonucunu Allah’a havale ederek (tevekkül) işine devam et.” (Âl-i İmrân suresi, 3:159.) Peygamberimiz (s.a.v) Müslüman'ın Müslümanlarla yaptığı alış-verişte hile yapan bizden değildir. Yüce Allah rızkının bereketini kaldırır, geçim yollarını kapar ve onu kendi başına bırakır, buyurmuştur. SÖZÜN ÖZÜ...; Ticâret, ferdin iç dünyasını dışarıya yansıtır. Yâni ferdin iç âlemi nasılsa ticareti de öyledir. Onun için Hazret-i Peygamber (s.a.v) bir hadîs-i şerîfinde: “Allâh, sizin namazlarınıza, oruçlarınıza değil, para münâsebetlerinize bakar.” buyurmuştur. Allah katında hatırınızın sayılması için, Müslüman kardeşinize sattığınız maldan aldığınız parayı sayarken helal mi?.. Haram mı diye düşününüz lütfen.... Kurban bayramını ellerinizi ovuşturarak, fırsatçılık yapmayı düşünenlere bekleyenlere sadece şunu söylemek istiyorum '' SAKIN KURBAN BAYRAMINI GANİMET GİBİ GÖRMEYİN... HAKSIZ YERE ÜÇ KURUŞ FAZLA KÂR EDECEĞİM DİYE KURBAN SİZ OLMAYIN'' Diyecen o ki....; Hayırlısı ile eriştiğimiz bu kurban bayramını da kazasız belasız sevdiklerimizle birlikte mutlu şekilde geçirmeyi Allah hepimize nasip etsin... Kestiğimiz kurbanları kabul eylesin. Kestiğimiz kurbanın, kesemeyenlere dağıtılması gereken miktarını dağıtırken adil olun. Kurbanın asıl amaçlarından biriside paylaşmak olduğunu unutmayın. Kendinize verilmesini istemediğiniz payı ihtiyaç sahiplerine vermeyiniz. Dini bayramlarımıza tatil gözüyle bakmayınız.  Başta anne, baba olmak üzere akraba ziyaretlerinizi mutlaka yapınız hatır ve gönül alınız. Çocukları sevindiriniz. Küçükleri sevgiyle kucaklayınız. Bayramı tatil yörelerinden önce yüreğinizde yaşayınız ve yaşatınız. DORUK AİLESİ olarak hepinizin Mübarek Kurban Bayramınızı kutluyor. Hayırlara vesile olmasını diliyorum. KALIN SAĞLICAKLA