Adamın biri, kır koşusu yaparken havada uçan bir balon alçalarak yanına yaklaşmış, yere vurup birkaç kez zıpladıktan sonra tekrar havalanmış.
İçinde birkaç adam, dehşet içinde balonun sepetine sıkı sıkı tutunmuşlar.
Balondaki biri, koşu yapana seslenmiş..;
“Beyefendi, rüzgar nedeniyle yolumuzu kaybettik, bize nerede olduğumuzu söyler misiniz...?”
Koşucu, balondakilere bakmış, “Yerden 20 metre yükseklikte, bir balonun sepetinin içindesiniz nerede olduğunuzu daha iyi görürsünüz” demiş...
Balondaki bozulmuş biraz ve “Beyefendi siz gazeteci olmalısınız” diye seslenmiş bu kez.
“Evet” demiş adam, “Gazeteciyim de nasıl anladınız ...?”
Balondakilerden biri, “Verdiğiniz bilgiler kesinlikle doğru ancak bir işe yaramıyor” deyince, koşucu “Sizler de siyasetçi olmalısınız” diye karşılık vermiş.
“Evet öyle” demiş balondaki adam, “Siz nasıl anladınız...?”
Yoldaki gülmüş..;
“Yola çıkarken hava koşullarını bilmiyorsunuz, balonu uçurmayı bilmiyorsunuz, nereye geldiğinizi bilmiyorsunuz, nereye gideceğinizi bilmiyorsunuz.
Üstelik içinde bulunduğunuz durumdan dolayı beni suçluyorsunuz...”!!!
Geçtiğimiz günlerde yaşadığımız deprem felaketinden sonra herkes bir şeyler söyledi.... Siyasetçisi bir şey söyledi.. Gazetecisi, televizyoncusu bir şeyler söyledi..
Beyler..; orada canlar yok oldu....analar, babalar, evlatlar... Kısacası hayatlar yok oldu... Varlıklar, mallar, mülkler, gelecekler, hayaller, yok oldu....
Adını her ne koyarsanız koyun... Kimse, acıyı, çeken kadar hissedemez... Sizler konuşun durun ne derseniz deyin... Ders alınmadığı sürece, Ne büyüklere vaatler, ne de küçüklere dağıttığınız harçlıklar geçmişi asla geri getiremez...
Çünkü...;
ATEŞ DÜŞTÜĞÜ YERİ YAKAR....!!!