Hüdayim GÜLER - Dostça
Köşe Yazarı
Hüdayim GÜLER - Dostça
 

Asla Gerçekleşmeyecek İmha Planı....

Bulunduğumuz coğrafi bölge, dünyanın en güzel bölgesi. Yeraltı ve yer üstü zenginlikleri saymakla bitmeyen sanki cennetin yeryüzündeki fragmanı gibi. Tüm bu zenginlik ve güzelliklerin yanı sıra stratejik yapısı nedeniyle önemi ise, dost Ülkelerin takdirine şayan, emperyalist ve sömürgeci ülkelerin ise ağzının salyalarını akıttığı, elde edebilmek adına tarihler boyunca her türlü entrikaları deneme tahtası yaptığı ve günümüzde de hala bu kirli emellerinden vazgeçmedikleri bir kavganın ve soğuk savaşın merkezi konumuzdayız. Türk insanının gen yapısını Oktar Babuna ile kısmen elde eden ve daha sonra bize özel olarak hazırlanan GDO belasını, daha iyi ve fazla ürün alma sevdamızı ''Gübre'' denen kimyasal zehire ilave olarak Ülkemizde kullanımını sağlama çabaları ile 50 yıllık yıkım ve imha planlarının son halkasını Ortadoğu'da suni bir savaş çıkartıp, savaş mağduru mülteci adı altında göçe zorlayarak Ülkemizin sınır kapılarını arkasına kadar açma planları başarılı bir şekilde yürütülmüştür. Avrupa'ya geçişlerini önlemek için tampon ülke olmamız karşılığında Avrupa İnsan Hakları ve daha farklı misyoner kuruluşların parasal destek yardımı karşılığı ülkemizde kalıcı ikametgahlarının sağlanması planın bir parçasıydı elbet de. Savaş mağduru ve insanlık gereği adı altında, insanlara verdiğimiz değerin yumuşak karnımız olduğunu iyi bilen bu dış güçler güya insani yardım yaptıklarını iddia ederek sayıları 5 milyonun üzerinde olan bu ''Mülteci'' lerin ülkemizde kaldığı süre içerisinde, bir şarkının sözleri gibi '' Şehirlere bombalar yağardı her gece, biz durmadan sevişirdik'' çocuk fabrikası misali hızla ürediklerini gözler önündedir. Ve öyle bir zaman gelecek ki...20-30 yıl sonra mahalle muhtarlıkları dahil yerel yönetim ve hatta genel seçimlerde meclise girmeleri önlenemeyecek duruma gelecektir. Nasıl ki şimdi PKK'nın zamanındaki dağ kadrosunun HDP'nin milletvekilleri olarak meclise girmesi önlenemediyse, işte o zamanlarda böyle olacak.. Maalesef bizde çözümler ve sorunlar önceden hesap edilme gereği duyulmadığı için, düşünülmeden yapılan işlerin sorun olması halinde çözeriz mantığı bile hareket edildiği için hep sonradan meydana gelen problemlere uğraşır oluyoruz... Seçilmesi, Meclise gitmesi bir tarafa tutuklanması gerekenleri Milletvekili müracaatları yapıldığı safhada reddetmek yerine, seçildikten ve parlamentoya girdikten sonra suçlamaya kalkmak bir sürü yeni yeni sorunlar yaratmaktadır. Sorunları, ileride doğabilecek sıkıntıları ve sonrasında gelişecek istenmeyen olayları önceden hissedebilmek yetisine bir türlü akıl erdiremediğimiz için maalesef sonradan bulunan çözümler beraberinde birçok sıkıntılar yaratmaktadır. Tek eksiğimiz net ve isabetli ileri görüş ve dış güçlerin kirli ayak oyunlarını zamanında fark edemeyişimizdir. Ama şu unutulmamalıdır... Kuvvet her zaman kirli oyunu bozmuştur.Geçmiş tarihimizde bunun onlarca örneği mevcuttur. Her ne olursa olsun, istedikleri kadar oyun üstüne oyun kursunlar, tüm pisliklerini denesinler, Şehit kanları ile sulanmış, hayır duaları ile yıkanmış, sağlam temeller üzerine kurulmuş Türkiye Cumhuriyeti Devletinin bir karış toprağını almayı bir tarafa bırakın, bir tek çakıl taşını dahi yerinden oynatamayacaksınız. Dünya var olduğu müddetçe Bu Vatan ilelebet payidar kalacaktır.Bundan kimsenin zerre kadar şüphesi olmasın.. Şüphesi olan varsa Dedelerine, atalarına bir sorsun derim.....!!!
Ekleme Tarihi: 06 Haziran 2021 - Pazar
Hüdayim GÜLER - Dostça

Asla Gerçekleşmeyecek İmha Planı....

Bulunduğumuz coğrafi bölge, dünyanın en güzel bölgesi. Yeraltı ve yer üstü zenginlikleri saymakla bitmeyen sanki cennetin yeryüzündeki fragmanı gibi.

Tüm bu zenginlik ve güzelliklerin yanı sıra stratejik yapısı nedeniyle önemi ise, dost Ülkelerin takdirine şayan, emperyalist ve sömürgeci ülkelerin ise ağzının salyalarını akıttığı, elde edebilmek adına tarihler boyunca her türlü entrikaları deneme tahtası yaptığı ve günümüzde de hala bu kirli emellerinden vazgeçmedikleri bir kavganın ve soğuk savaşın merkezi konumuzdayız.

Türk insanının gen yapısını Oktar Babuna ile kısmen elde eden ve daha sonra bize özel olarak hazırlanan GDO belasını, daha iyi ve fazla ürün alma sevdamızı ''Gübre'' denen kimyasal zehire ilave olarak Ülkemizde kullanımını sağlama çabaları ile 50 yıllık yıkım ve imha planlarının son halkasını Ortadoğu'da suni bir savaş çıkartıp, savaş mağduru mülteci adı altında göçe zorlayarak Ülkemizin sınır kapılarını arkasına kadar açma planları başarılı bir şekilde yürütülmüştür. Avrupa'ya geçişlerini önlemek için tampon ülke olmamız karşılığında Avrupa İnsan Hakları ve daha farklı misyoner kuruluşların parasal destek yardımı karşılığı ülkemizde kalıcı ikametgahlarının sağlanması planın bir parçasıydı elbet de.

Savaş mağduru ve insanlık gereği adı altında, insanlara verdiğimiz değerin yumuşak karnımız olduğunu iyi bilen bu dış güçler güya insani yardım yaptıklarını iddia ederek sayıları 5 milyonun üzerinde olan bu ''Mülteci'' lerin ülkemizde kaldığı süre içerisinde, bir şarkının sözleri gibi '' Şehirlere bombalar yağardı her gece, biz durmadan sevişirdik'' çocuk fabrikası misali hızla ürediklerini gözler önündedir. Ve öyle bir zaman gelecek ki...20-30 yıl sonra mahalle muhtarlıkları dahil yerel yönetim ve hatta genel seçimlerde meclise girmeleri önlenemeyecek duruma gelecektir. Nasıl ki şimdi PKK'nın zamanındaki dağ kadrosunun HDP'nin milletvekilleri olarak meclise girmesi önlenemediyse, işte o zamanlarda böyle olacak..

Maalesef bizde çözümler ve sorunlar önceden hesap edilme gereği duyulmadığı için, düşünülmeden yapılan işlerin sorun olması halinde çözeriz mantığı bile hareket edildiği için hep sonradan meydana gelen problemlere uğraşır oluyoruz... Seçilmesi, Meclise gitmesi bir tarafa tutuklanması gerekenleri Milletvekili müracaatları yapıldığı safhada reddetmek yerine, seçildikten ve parlamentoya girdikten sonra suçlamaya kalkmak bir sürü yeni yeni sorunlar yaratmaktadır.

Sorunları, ileride doğabilecek sıkıntıları ve sonrasında gelişecek istenmeyen olayları önceden hissedebilmek yetisine bir türlü akıl erdiremediğimiz için maalesef sonradan bulunan çözümler beraberinde birçok sıkıntılar yaratmaktadır.

Tek eksiğimiz net ve isabetli ileri görüş ve dış güçlerin kirli ayak oyunlarını zamanında fark edemeyişimizdir.

Ama şu unutulmamalıdır... Kuvvet her zaman kirli oyunu bozmuştur.Geçmiş tarihimizde bunun onlarca örneği mevcuttur.

Her ne olursa olsun, istedikleri kadar oyun üstüne oyun kursunlar, tüm pisliklerini denesinler, Şehit kanları ile sulanmış, hayır duaları ile yıkanmış, sağlam temeller üzerine kurulmuş Türkiye Cumhuriyeti Devletinin bir karış toprağını almayı bir tarafa bırakın, bir tek çakıl taşını dahi yerinden oynatamayacaksınız. Dünya var olduğu müddetçe Bu Vatan ilelebet payidar kalacaktır.Bundan kimsenin zerre kadar şüphesi olmasın..

Şüphesi olan varsa Dedelerine, atalarına bir sorsun derim.....!!!

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve dorukmedya.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.