Ülkenin birlik ve bütünlüğünün sağlanması ve istikrarın sürmesi çerçevesinde sağlanan yeni kapı ruhunun Başkanlık sisteminin kabulünde ''Cumhur ittifakı''na dönüşmesi neticesinde başlayan AKP-MHP yakınlaşmasının olumlu sinyallerini hep birlik de gördük. Millet yararına bir çok Kanun ve KHK çıkartılarak Devlet-Millet ilişkisinin tekrar sağlanması açısından iyi bir işbirliği sergilendiği hepimizin malumudur. Devlet işleyişinin bazı noktalarda tıkandığını çok iyi gözlemleyen MHP'nin Sayın Genel Başkanı Devlet Bahçeli bu tıkanıklığı açacak İki Kanun teklifini hazırlayarak meclise sunmuştu. Neydi bunlar..; Birincisi EYT yani. Emeklilikde Yaşa Takılanlar hakkındaydı.  Diğeri ise '' Kader Mahkumu'' olarak nitelendirilen tutuklu ve hükümlüler için hazırlanan af teklif yasasıydı. Her iki Kanun teklifide sudan sebeblerle AKP tarafından meclis de reddedildi. Neymiş efendim..; EYT'nin Kanunlaşması halinde hazineye getireceği yük 750 milyarmış.Emeklilik için gerekli olan 25 yıl prim ödemiş olan vatandaş, Kanunen dolması gereken yaşa gelmediği için yaşı beklemek zorunda bırakılıyordu.Bunun Hazineye getireceği yükün hesabını yapan AKP Hükümeti, milyonlarca güya savaş mağduru mülteciye hiç karşılıksız her ay ödediği 1300 TL'yi nedense yük olarak saymıyor... Aynı şekilde ''Kader Mahkumu'' olarak adlandırılan tutuklu ve hükümlülere yapılacak af Kanun teklifini de ''Ben uyuşturucuları affeden bir hükümet olarak anılmak istemem'' diyen Sayın Cumhurbaşkanı Barış adı altında çıkartılan uzlaşma ile Habur sınır kapısında kurulan çadır mahkemelerinde, ellerinde daha şehit olan asker ve sivillerimizin kanı kurumamış teröristleri salıverirken '' Ben şehitlerimin katillerini salıveren bir hükümet olarak anılmak istemem'' neden diyememiştir...??? Herşeye rağmen,Genel seçimde yapılan ittifakdan her iki partininde başarılı bir şekilde çıkması, önümüzdeki yerel seçimlerdede ittifakı gündeme getirmiş ve hatta heyetlerin görüşmesi bile başlamıştı. Ama, sırf MHP Meclise getirdi diye EYT ve Genel Af yasa tasarılarının meclisde AKP tarafından reddedilmesi ile başlayan gerginlik, ve yine MHP'nin AKP'yi rahatlatmak açısından Yerel Seçimlerde İstanbul da Büyük Şehir Belediye Başkan adayı çıkartmama jestine karşılık AKP'den MHP'nin güçlü olduğu yerlerde aynı iyi niyeti göstermeye kayıtsız kalması Yerel Seçimlerdeki ittifakı imkansız hale getirmiştir. MHP'nin bu oyunbozanlık karşısında kayıtsız kalmadığı,Sayın Devlet Bahçelinin Ankara Büyük Şehir Belediye Başkan Adayı olarak Eski AKP li ve Sayın Erdoğan tarafından görevden alınan Melih Gökçek'in aday gösterilebileceğini açıklaması AKP' de şok etkisi yaratmıştır. Tüm bu gelişmelerin ışığında AKP'nin yaptırdığı anketlerde hiç de iyi olmayan sonuçların çıkmış olması, Sayın Erdoğan'ın tekrar MHP ile görüşmesini gündeme getirmiştir. Sayın Erdoğan'ın görüşme çağrısına olumlu yanıt veren Sayın Devlet Bahçeli'nin, görüşmenin konusunu merak edenlere "gündemi davet sahibi belirler" demesi, Bana göre..; Kader mahkumlarına af tasarısını uyuşturuculara af diye niteleyen Sayın Erdoğan'a ''Kurt kışı geçirir ama yediği ayazı unutmaz'' sözünü hatırlatır niteliğindeydi.  Söz konusu görüşme nasıl sonuçlanırsa sonuçlansın inkar edilmeyen bir gerçek var ki.AKP'nin önümüzdeki yerel seçimlerde çok büyük kayıplara uğrayacağıdır.Bu kayıpların en büyük nedeni ise...MHP'nin verdiği iki Kanun teklifinin AKP tarafından reddedilmesidir. Bu saat den sonra yeniden gündeme alınsa bile AKP ye olumlu yansıması MHP'ye yansımasının 0n'da biri kadar ancak olur. AKP'nin bu iki Kanun tasarısı karşısındaki takınmaya çalıştığı tutumu '' Aşağıya tükürsen sakal, yukarıya tükürsen bıyık'' atalar sözünün tam karşılığıdır. Zaman MHP'nin haklılığını bir kez daha gösterecektir. ALLAH KİMSEYİ AKP'NİN BU DURUM KARŞISINDAKİ ÇARESİZLİĞİNE DÜŞÜRMESİN..!!