Kütahya Porselen fabrikasının kuruluş macerası, Mart 1970 tarihi sonunda Gediz Depremi ile başlar. Gediz, Emet, Simav ve Kütahya’da büyük tahribat yapan bu depremin yaralarını sarmak, çaresiz ve işsiz kalan insanlara iş bulmak lazımdı. O sıralarda Almanya yabancı işçi arıyordu. Bu işçi ihtiyacı da; Kuzey Vestfalya Eyaleti’ndeki kömür madeni için, yeraltında çalışacak genç ve güçlü kişilerdi. Gediz, Seyitömer, Değirmisaz, Tavşanlı, Tunçbilek gibi kömür madenlerinin bulunduğu çevredekiler Almanya’nın ihtiyacı olan işçi tanımına uyuyordu. Almanya belli bölgelerde Kütahyalı işçilerin olduğu bölgeler oluşmuştur.
Dönemin Kütahya Belediye Başkanı Abdurrahman Karaa ve beraberindeki heyet Almanya’ya giderek ticari ilişkilerle ziyarette bulunmuştur. Kütahyalı işçilerin ortaklığıyla Kütahya Porselen fabrikasının kurulmasına karar verilmiştir. Bunun sebebi de Türkiye Cumhuriyeti’nde yeterli döviz olmadığı için teknik araçların alınması için Almanya’da çalışan işçilerden sağlanarak çözüm bulunmuştur.
Deprem bir nevi ticari fırsata dönüşmüş olmuştur. Kütahya’da” Kütahya Porselen” ve “Kümaş”, Gediz’de “Gimsan”, Simav’da “ Sefaş” fabrikaları kurularak Kütahya ekonomisine ve iş gücüne büyük katkı sağlıyordu.
Kütahya Heyetinin ilk seyahatinde hangi fabrika kurulacağı kararlaştırılmamıştı. Daha sonra merhum Vedat Çinicioğlu ve diğer yetkili kişilerle yapılan toplantıda porselen fabrikası kurulmasına karar verildi.İsmi de “Kütahya Porselen” olarak tespit edildi.
Fabrika kurulmadan önce porselen eşyalar “Bulgar Pazarı” denilen pazarlarda ve basit; kaliteden, estetikten uzak eşyalardı. Kütahya Porselen ilk ürünlerini verdiğinde beyaz, ince, hafif ve zarif olarak pazarda hak ettiği yeri aldı. Mutfak eşyalarındaki imalat devam ederken, çini sanatındaki renkler ve desenlerde vazo, tabak, Fincen vs. gibi geleneksel Kütahya sanat eserleri de Ahmet Gürel kurduğu sanat atölyesinde üretime başlandı. Fabrikanın kurulmasında ve Kütahya’ya kazandırılmasında Sayın Abdurrahman Karaa ve Heyetinin yaptığı katkılar için teşekkür ediyoruz. Yeni girişimçilerinde desteklenerek özgün , saygın ve milli fabrikaların kurulması destek verilerek sayılarının artırılması gerektiğini düşünüyorum.
Mustafa UYSAL
Araştırmacı-Yazar
Kaynakça: Kütahya’da Son Osmanlılar
M. Mustafa KALYON
Kütahya Balediyesi Kültür Yayınları
Sayfa:143-144