Av. M. Sabit ÖZDOĞLAR - Gözlem
Köşe Yazarı
Av. M. Sabit ÖZDOĞLAR - Gözlem
 

Fıkra Gibi Ama Tamamen Gerçek

Küçük bir mahkeme salonunda savcı iddianameyi okumaya başladı.. *“Sayın hakim, kitap kırmızı kapakla çıkmıştır ve adı "Sınıf"tır. Bu nedenle TCK’nın 216. madde sine göre,(yani “halkın; din, dil, ırk, mezhep, sosyal sınıf veya bölge farklılığı açısından farklı özelliklere sahip bir kısmını, diğer bir kısmı aleyhine kin ve düşmanlığa ittiği gerekçesiyle suçludur. Gereğinin yapılmasını arz ederim."* Adam şaşkınlıkla etrafına baktı. Her şey ona şaka gibi geliyordu. Bir şiir kitabı için miydi tüm bunlar? Bu mahkeme, bu savcı, yanında kendisini savunmak için duran avukat, hâkimin önündeki yazman. *Öğretmendi, yıllarını okuldaki öğrencilerine vermişti. Çocuklarım” diyordu onlara..* Kitabında da çocuklarını anlatmıştı zaten. *O halde neydi suç olan? Neden buradaydı?* Savcı devam ediyordu. *"ama kitap kırmızı, üstelik adı da Sınıf.”* Şiirlerinden kesik kesik mısralar geldi adamın aklına… *“yoklama defterinden öğrenmedim sizi, benim haylaz çocuklarım! “İsterken adam olmanızı çoğunuz semtine uğramaz oldu okulun palto, ayakkabı yüzünden, kiminiz limon satar, Balık Pazarı’nda kiminiz Tahtakale’de çaycılık eder.”* Buydu söyledikleri sadece. Bu nedenle *Nazım Hikmet’in kitaplarından sonra ilk kez bu kitap toplatılmış ve yasaklanmıştı.* Yasaklanmıştı kitap, *kapağını rengi kırmızıyı.* *Adı da Sınıf’tı.* Beyninde zonklamaya devam ediyordu, *yasaklanan* kitabındaki şiirler. *“Benim bilgili, becerikli çocuğum, kalktığın zaman tahtaya yüzünün kızarması neden?* *Ayağında sağlamca bir pabuç sırtında bir ceket yok diye mi?* *Ne var bunda sıkılacak, utanmak bize düşer çocuğum!”* *** Birden herkes ayağa kalktı. Hâkim kararı açıklıyordu. *Hayatında ilk kez tutuklanıyordu adam.* 6 ay hapiste yattı. O zaman ki yasalara göre 6 aydan fazla hapiste yatan bir kişi öğretmenlikten çıkarılıyordu. Adam tam tamına 6 ay hapiste yatmıştı. Ne bir gün fazla ne bir gün eksik. *Ama 6 aydan fazla yatmış gösterilip öğretmenlikten de atıldı.* Yılmadı, onlara güzel bir dünya kurabilmek için yazmaya devam etti. Tutuklandı yine, işkenceye maruz kaldı, hatta yetmiş yaşında kendi köyünün halkı içinde gözleri bağlanarak elleri kelepçeli gözaltına bile alındı. *** Bu adam kim mi? Bu adam; sizin romanlarını okuduğunuz, tiyatro ve filmlerini izlediğiniz *"Hababam Sınıfı’nın yazarı Rıfat Ilgaz'dır.* Şimdi bu okuduklarınıza da gülebilirsiniz. Gülün doğal olarak.. Ama bir de sizden küçük bir isteğim olacak... Bu *gerçek fıkrayı* en az bir dostunuza duyurmak, iletmek için zaman ayırmanız.. *Hababam Sınıfı'nın hatırına* *Rıfat Ilgaz* gibi değerlerimizi unutmayalım. *Unutturmayalım!*
Ekleme Tarihi: 13 Ekim 2023 - Cuma
Av. M. Sabit ÖZDOĞLAR - Gözlem

Fıkra Gibi Ama Tamamen Gerçek

Küçük bir mahkeme salonunda savcı iddianameyi okumaya başladı..

*“Sayın hakim, kitap kırmızı kapakla çıkmıştır ve adı "Sınıf"tır. Bu nedenle TCK’nın 216. madde sine göre,(yani “halkın; din, dil, ırk, mezhep, sosyal sınıf veya bölge farklılığı açısından farklı özelliklere sahip bir kısmını, diğer bir kısmı aleyhine kin ve düşmanlığa ittiği gerekçesiyle suçludur. Gereğinin yapılmasını arz ederim."*

Adam şaşkınlıkla etrafına baktı. Her şey ona şaka gibi geliyordu. Bir şiir kitabı için miydi tüm bunlar?
Bu mahkeme, bu savcı, yanında kendisini savunmak için duran avukat, hâkimin önündeki yazman.

*Öğretmendi, yıllarını okuldaki öğrencilerine vermişti. Çocuklarım” diyordu onlara..*

Kitabında da çocuklarını anlatmıştı zaten.

*O halde neydi suç olan? Neden buradaydı?*

Savcı devam ediyordu.
*"ama kitap kırmızı, üstelik adı da Sınıf.”*

Şiirlerinden kesik kesik mısralar geldi adamın aklına…

*“yoklama defterinden öğrenmedim sizi, benim haylaz çocuklarım! “İsterken adam olmanızı çoğunuz semtine uğramaz oldu okulun palto, ayakkabı yüzünden, kiminiz limon satar, Balık Pazarı’nda kiminiz Tahtakale’de çaycılık eder.”*

Buydu söyledikleri sadece.
Bu nedenle
*Nazım Hikmet’in kitaplarından sonra ilk kez bu kitap toplatılmış ve yasaklanmıştı.*

Yasaklanmıştı kitap,
*kapağını rengi kırmızıyı.*
*Adı da Sınıf’tı.*

Beyninde zonklamaya devam ediyordu, *yasaklanan* kitabındaki şiirler.

*“Benim bilgili, becerikli çocuğum, kalktığın zaman tahtaya yüzünün kızarması neden?*
*Ayağında sağlamca bir pabuç sırtında bir ceket yok diye mi?*
*Ne var bunda sıkılacak, utanmak bize düşer çocuğum!”*

***

Birden herkes ayağa kalktı.
Hâkim kararı açıklıyordu.
*Hayatında ilk kez tutuklanıyordu adam.*

6 ay hapiste yattı.
O zaman ki yasalara göre 6 aydan fazla hapiste yatan bir kişi öğretmenlikten çıkarılıyordu.
Adam tam tamına 6 ay hapiste yatmıştı. Ne bir gün fazla ne bir gün eksik.
*Ama 6 aydan fazla yatmış gösterilip öğretmenlikten de atıldı.*

Yılmadı, onlara güzel bir dünya kurabilmek için yazmaya devam etti.

Tutuklandı yine, işkenceye maruz kaldı, hatta yetmiş yaşında kendi köyünün halkı içinde gözleri bağlanarak elleri kelepçeli gözaltına bile alındı.

***
Bu adam kim mi?

Bu adam; sizin romanlarını okuduğunuz, tiyatro ve filmlerini izlediğiniz *"Hababam Sınıfı’nın yazarı Rıfat Ilgaz'dır.*

Şimdi bu okuduklarınıza da gülebilirsiniz.

Gülün doğal olarak.. Ama bir de sizden küçük bir isteğim olacak...
Bu *gerçek fıkrayı* en az bir dostunuza duyurmak, iletmek için zaman ayırmanız..

*Hababam Sınıfı'nın hatırına*

*Rıfat Ilgaz* gibi değerlerimizi unutmayalım. *Unutturmayalım!*

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve dorukmedya.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.