Av. M. Sabit ÖZDOĞLAR - Gözlem
Köşe Yazarı
Av. M. Sabit ÖZDOĞLAR - Gözlem
 

Köylü Milletin Efendisidir

Atatürk, Enver Paşa tarafından Sofya'ya askeri ataşe olarak gönderilir. Bulgaristan henüz 5 yıllık bir ülkedir. Üzgündür Atatürk İstanbul'dan gittiği için. Bir pastane vardır Sofya'da. Diplomatik erkân, genel olarak o pastanede kahvaltı yapmaktadır. Atatürk de orada yapar kahvaltılarını. Bir sabah bir köylü girer pastaneye. Bohçası vardır yanında, bırakır bir masanın yanına, oturur. Bir garson gelir, köylü süt ve kek ister. Garson ise köylünün pastaneden ayrılmasını ister. İtiraz eder köylü. Birkaç garson daha gelip tekrarlarlar dışarı çıkmasını. Köylü öfkelenir ve bağırmaya başlar. "Senin sattığın sütü ben üretiyorum, senin sattığın pasta, börek, çöreğin ununu ben üretiyorum. Peynirini, yoğurdunu ben üretip veriyorum. Pastana koyduğun meyveleri ben üretiyorum ve sen benim ürettiklerimi bana vermiyorsun öyle mi? Hayır çıkmıyorum ve kahvaltımı burada yapacağım" der.. Herkes suspus olur. Köylünün istedikleri masasına gelir, kahvaltısını yapar ve bir miktar parayı masaya fırlatarak çıkar ve gider. Tüm her şeyi izler Atatürk. Küçük kareli not defterine şu notu düşer. "Bir gün benim köylüm de bu köylü gibi olursa millet olduk demektir "der ve ekler. "KÖYLÜ MİLLETİN EFENDİSİDİR " Evet değerli okurlarım  bu hikâyede anlatıldığı gibi hak aramak varlığını ortaya koymak millet olabilmenin önemli unsurlarından biridir.
Ekleme Tarihi: 31 Ocak 2022 - Pazartesi
Av. M. Sabit ÖZDOĞLAR - Gözlem

Köylü Milletin Efendisidir

Atatürk, Enver Paşa tarafından Sofya'ya askeri ataşe olarak gönderilir. Bulgaristan henüz 5 yıllık bir ülkedir. Üzgündür Atatürk İstanbul'dan gittiği için. Bir pastane vardır Sofya'da. Diplomatik erkân, genel olarak o pastanede kahvaltı yapmaktadır. Atatürk de orada yapar kahvaltılarını.


Bir sabah bir köylü girer pastaneye. Bohçası vardır yanında, bırakır bir masanın yanına, oturur. Bir garson gelir, köylü süt ve kek ister. Garson ise köylünün pastaneden ayrılmasını ister. İtiraz eder köylü. Birkaç garson daha gelip tekrarlarlar dışarı çıkmasını.


Köylü öfkelenir ve bağırmaya başlar. "Senin sattığın sütü ben üretiyorum, senin sattığın pasta, börek, çöreğin ununu ben üretiyorum. Peynirini, yoğurdunu ben üretip veriyorum. Pastana koyduğun meyveleri ben üretiyorum ve sen benim ürettiklerimi bana vermiyorsun öyle mi? Hayır çıkmıyorum ve kahvaltımı burada yapacağım" der..


Herkes suspus olur. Köylünün istedikleri masasına gelir, kahvaltısını yapar ve bir miktar parayı masaya fırlatarak çıkar ve gider.


Tüm her şeyi izler Atatürk. Küçük kareli not defterine şu notu düşer. "Bir gün benim köylüm de bu köylü gibi olursa millet olduk demektir "der ve ekler. "KÖYLÜ MİLLETİN EFENDİSİDİR "

Evet değerli okurlarım  bu hikâyede anlatıldığı gibi hak aramak varlığını ortaya koymak millet olabilmenin önemli unsurlarından biridir.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve dorukmedya.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.