Kütahya Barosundan Avukatlar Günüyle İlgili Basın Açıklaması

(İHA) - İhlas Haber Ajansı | 05.04.2015 - 21:01, Güncelleme: 13.11.2023 - 06:33 6354+ kez okundu.
 

Kütahya Barosundan Avukatlar Günüyle İlgili Basın Açıklaması

 Baro Başkanı Avukat Ahmet ATAM: "Türkiye Barolar Birliği’nin 15,16 Mayıs 1987 tarihli Genel Kurul kararı ile 5 Nisan tarihinin Avukatlar günü olmasına karar verilmiş ve 5 Nisan 1958 tarihinde tüm Baro Başkanları’nın  İzmir ‘de biraraya geldiği bu tarih avukatlar günü olarak kutlanmaya başlanmıştır. Avukatların, mahkemenin bir parçası olmasının hukuki alt yapısını ülkemizde 1926 tarihli Avukatlık Kanunu ile oluşturulmuş ve günümüzde ise 1136 sayılı Avukatlık Kanunu kapsamında avukat hak ve görevleri düzenlenmiştir. Üstün, ayrıcalıklı ve güzel konuşan anlamına gelen  avukat kelimesi ,meslek olarak Antik Yunan çağından itibaren var olmuştur. Bu süreç boyunca mesleğin ilk aranan özelliğini olan itibarını korumuş ve   itibarın unsurları olan yeterlilik , güvenilirlik ve samimiyet vasıflarını onurla taşımıştır.      Demokrasinin olmazsa olmazlarından kuvvetler ayrılığı ilkesinin yargı ayağında görev yapan avukatlar   bütün eylem ve işlemlerinde , hukukun üstünlüğünün tesisi ve adaletin her zaman tecellisi için  mücadele etmiştir.Bu mücadele sırasında da hiç zaman kamuoyunda meslek adına , itibarımızı zedeleyecek bir davranışımız olmamıştır. Ancak , 31.03.2015 tarihinde İstanbul Çağlayan Adliyesinde savcı Mehmet Selim Kiraz ölümü ile sonuçlanan üzücü olayın ardından, Savcı Mehmet Selim Kiraz ölümü ile ilgili olarak üzüntümüzü her platformda samimiyetle dile getirmemize rağmen , bir kısım medyada, terör saldırısında suçta kullanılan silahların avukat cübbesi giyilerek adliye sokulduğu gerekçe gösterilerek avukatlar zan altında bırakılmıştır.Bu haberlerin ve açıklamaların kamuoyunda meydana oluşturduğu etkiyi sosyal medyadan da üzülerek  gözlemlemekteyiz.Bu suni gerekçeyle yapılan suçlamalar neticesinde avukat meslektaşlarımız kamuoyunun zihninde şüpheli konumuna getirilmiştir.Bu gelişmelerin devamında avukatların aranmasına dair düzenlemelerin de gündeme geldiği gözlenmektedir.1136 sayılı yasanın 58.maddesinde ,”Avukatların avukatlık veya Türkiye Barolar Birliği ya da baroların organlarındaki görevlerinden doğan veya görev sırasında işledikleri suçlardan dolayı haklarında soruşturma, Adalet Bakanlığının vereceği izin üzerine, suçun işlendiği yer Cumhuriyet savcısı tarafından yapılır. Avukat yazıhaneleri ve konutları ancak mahkeme kararı ile ve kararda belirtilen olayla ilgili olarak Cumhuriyet savcısı denetiminde ve baro temsilcisinin katılımı ile aranabilir. Ağır ceza mahkemesinin görev alanına giren bir suçtan dolayı suçüstü hali dışında avukatın üzeri aranamaz. “denmektedir. Bu yasal  düzenlemenin gerekçesi  ise  tamamen hukukun üstünlüğünü, insan hakları,adil yargılanma hakkı ve savunmanın kutsallığıdır.Avukatların aranmasına ilişkin yasa hükmüne aleyhte yeni bir yasal düzenleme yapılması kamuoyunun zihninde şu anki gelişmelerle şüpheli konumuna yerleştirilen avukatlık itibarını sanık  konumuna  taşıyacaktır.      Türkiye Barolar Birliği ‘ne kayıtlı 94000 avukat olarak üzerimizdeki cübbelerimizle her daim  hukukun üstünlüğünün ve insan haklarına ilişkin evrensel değerlerin, yasama, yürütme ve yargının temsilcileri olduk ve üzerimizde cübbemizle müvekkillerimizin haklarını savunduk.Bunu yaparken diğer yargı mensuplarından hiçbir farkımız yoktu. Molierac‘ın dediği gibi avukatlar tarih boyu köle kullanmadılar ama hiçbir zaman efendileri de olmadı.Hiç kimseden üstün olduğumuz iddiasında değiliz. Ancak , diğer yargı mensupları ile eşit haklara ve uygulamalara tabi olacağımıza dair haklarımızdan vazgeçmeyeceğimiz  de açıktır. Bu suçlamalar nedeni ile mesleğimizin savunma yapma konumuna getirilmesi de ayrıca üzüntü vericidir.Buna rağmen hukukun üstünlüğünün her daim galip geleceğine ilişkin inancımızı hiçbir zaman yitirmeyeceğiz.Sokratesin savunmasındaki bilinçle  hukukun üstünlüğüne ve insan haklarına ilişkin evrensel değerlere bağlı olarak mesleğimizi idame ettireceğimizi kamu oyuyla paylaşıyor,meydana gelen terör eylemi nedeni ile duyduğumuz üzüntü nedeni ile  buruk da olsa  çağdaş hukuk sisteminin ayrılmaz bir parçası ,savunma hakkının temsilcisi ve hukuk devletinin teminatı olan değerli meslektaşlarımızın Avukatlar gününü  kutluyoruz" ifadelerini kullandı. - DORUK
 Baro Başkanı Avukat Ahmet ATAM: "Türkiye Barolar Birliği’nin 15,16 Mayıs 1987 tarihli Genel Kurul kararı ile 5 Nisan tarihinin Avukatlar günü olmasına karar verilmiş ve 5 Nisan 1958 tarihinde tüm Baro Başkanları’nın  İzmir ‘de biraraya geldiği bu tarih avukatlar günü olarak kutlanmaya başlanmıştır. Avukatların, mahkemenin bir parçası olmasının hukuki alt yapısını ülkemizde 1926 tarihli Avukatlık Kanunu ile oluşturulmuş ve günümüzde ise 1136 sayılı Avukatlık Kanunu kapsamında avukat hak ve görevleri düzenlenmiştir. Üstün, ayrıcalıklı ve güzel konuşan anlamına gelen  avukat kelimesi ,meslek olarak Antik Yunan çağından itibaren var olmuştur. Bu süreç boyunca mesleğin ilk aranan özelliğini olan itibarını korumuş ve   itibarın unsurları olan yeterlilik , güvenilirlik ve samimiyet vasıflarını onurla taşımıştır.      Demokrasinin olmazsa olmazlarından kuvvetler ayrılığı ilkesinin yargı ayağında görev yapan avukatlar   bütün eylem ve işlemlerinde , hukukun üstünlüğünün tesisi ve adaletin her zaman tecellisi için  mücadele etmiştir.Bu mücadele sırasında da hiç zaman kamuoyunda meslek adına , itibarımızı zedeleyecek bir davranışımız olmamıştır. Ancak , 31.03.2015 tarihinde İstanbul Çağlayan Adliyesinde savcı Mehmet Selim Kiraz ölümü ile sonuçlanan üzücü olayın ardından, Savcı Mehmet Selim Kiraz ölümü ile ilgili olarak üzüntümüzü her platformda samimiyetle dile getirmemize rağmen , bir kısım medyada, terör saldırısında suçta kullanılan silahların avukat cübbesi giyilerek adliye sokulduğu gerekçe gösterilerek avukatlar zan altında bırakılmıştır.Bu haberlerin ve açıklamaların kamuoyunda meydana oluşturduğu etkiyi sosyal medyadan da üzülerek  gözlemlemekteyiz.Bu suni gerekçeyle yapılan suçlamalar neticesinde avukat meslektaşlarımız kamuoyunun zihninde şüpheli konumuna getirilmiştir.Bu gelişmelerin devamında avukatların aranmasına dair düzenlemelerin de gündeme geldiği gözlenmektedir.1136 sayılı yasanın 58.maddesinde ,”Avukatların avukatlık veya Türkiye Barolar Birliği ya da baroların organlarındaki görevlerinden doğan veya görev sırasında işledikleri suçlardan dolayı haklarında soruşturma, Adalet Bakanlığının vereceği izin üzerine, suçun işlendiği yer Cumhuriyet savcısı tarafından yapılır. Avukat yazıhaneleri ve konutları ancak mahkeme kararı ile ve kararda belirtilen olayla ilgili olarak Cumhuriyet savcısı denetiminde ve baro temsilcisinin katılımı ile aranabilir. Ağır ceza mahkemesinin görev alanına giren bir suçtan dolayı suçüstü hali dışında avukatın üzeri aranamaz. “denmektedir. Bu yasal  düzenlemenin gerekçesi  ise  tamamen hukukun üstünlüğünü, insan hakları,adil yargılanma hakkı ve savunmanın kutsallığıdır.Avukatların aranmasına ilişkin yasa hükmüne aleyhte yeni bir yasal düzenleme yapılması kamuoyunun zihninde şu anki gelişmelerle şüpheli konumuna yerleştirilen avukatlık itibarını sanık  konumuna  taşıyacaktır.      Türkiye Barolar Birliği ‘ne kayıtlı 94000 avukat olarak üzerimizdeki cübbelerimizle her daim  hukukun üstünlüğünün ve insan haklarına ilişkin evrensel değerlerin, yasama, yürütme ve yargının temsilcileri olduk ve üzerimizde cübbemizle müvekkillerimizin haklarını savunduk.Bunu yaparken diğer yargı mensuplarından hiçbir farkımız yoktu. Molierac‘ın dediği gibi avukatlar tarih boyu köle kullanmadılar ama hiçbir zaman efendileri de olmadı.Hiç kimseden üstün olduğumuz iddiasında değiliz. Ancak , diğer yargı mensupları ile eşit haklara ve uygulamalara tabi olacağımıza dair haklarımızdan vazgeçmeyeceğimiz  de açıktır. Bu suçlamalar nedeni ile mesleğimizin savunma yapma konumuna getirilmesi de ayrıca üzüntü vericidir.Buna rağmen hukukun üstünlüğünün her daim galip geleceğine ilişkin inancımızı hiçbir zaman yitirmeyeceğiz.Sokratesin savunmasındaki bilinçle  hukukun üstünlüğüne ve insan haklarına ilişkin evrensel değerlere bağlı olarak mesleğimizi idame ettireceğimizi kamu oyuyla paylaşıyor,meydana gelen terör eylemi nedeni ile duyduğumuz üzüntü nedeni ile  buruk da olsa  çağdaş hukuk sisteminin ayrılmaz bir parçası ,savunma hakkının temsilcisi ve hukuk devletinin teminatı olan değerli meslektaşlarımızın Avukatlar gününü  kutluyoruz" ifadelerini kullandı. - DORUK
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve dorukmedya.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.