İç Güvenlik Reformu Paketi

(İHA) - İhlas Haber Ajansı | 20.02.2015 - 14:49, Güncelleme: 13.11.2023 - 06:33 5955+ kez okundu.
 

İç Güvenlik Reformu Paketi

Kütahya Barosunun “İç Güvenlik Reformu Paketi” ile ilgili yaptığı basın açıklaması şöyledir: “Kamuoyunda " İç Güvenlik Reformu Paketi " olarak adlandırılan, üzerinde tartışmalar eksik olmayan ve 43 maddeden 132 maddeye çıkan torba kanun tasarısı ile 21 kanunda değişiklik yapılmaktadır. Yapılan değişikliklerin büyük bölümü hukuk devleti ilkesini zedeleyen, temel hak ve hürriyetlere kısıtlama getiren ve hukuk güvenliğini tehdit eden düzenlemeler ihtiva etmektedir. Polis Vazife ve Salahiyet Kanunuʹnda yapılacak değişiklik ile adli soruşturma, yürütme organının etkisine açık hale getirilmektedir. Valiler/Kaymakamlar tarafından görevlendirilen kolluk amirlerine ARAMA ve GÖZALTINA ALMA YETKİSİ verilmektedir. Polis, hakim kararı/yazılı emir olmaksızın vatandaşı durdurup aracını ve üzerini arama yetkisine sahip olacaktır. Ayrıca bu kapsamda Ceza Muhakemesi Kanunuʹnun " Gözaltına Alma " tedbiri ile ilgili 91. maddesinde yapılacak değişiklik Polis Devleti’ni çağrıştırmaktadır. Düzenleme ile mülki amirlerce belirlenecekKOLLUK AMİRLERİ tarafından, 24 saate kadar ; ayrıca toplumsal olaylar ve kamu düzeni gerekçe gösterilirse 48 saate kadar gözaltına alabilme kararı verilebilecektir. Yargı yetkisi gaspı olarak görülen bu düzenleme CMK’nın mevcut sistematiğine aykırıdır ve vatandaşların hukuk güvenliğini tehdit etmektedir. Polisin silah kullanma yetkisi genişletilmektedir. Bu yetki ile polise veya başkalarına, her türlü araç, mesken veya işyerlerine veya herhangi bir açık alana molotof vb. atanlara ya da atmaya teşebbüs edenler varsa polise silah kullanma yetkisi verilmektedir. Kolluk kuvvetlerince bu durumun suistimal edileceği açıktır. Geçen hafta Gaziantep ilinde, hiçbir yere zarar vermeden sadece demokratik haklarını kullanmak üzere toplanan esnaf grubunun üzerine biber gazı sıkmak istemeyen polis memurunun boğazını sıkan polis amiri kameralar önünde “sık lan sık” diyerek memurunu tartaklamış ve zorla biber gazı sıktırmıştır. Bu örnekten gidildiğinde ileride aynı psikolojideki diğer amirler de “sık lan sık” diyerek vatandaşın üzerine mermi yağdıracaktır. Polise ayrıca yeni bir gözaltı yetkisi verilmektedir. Polis yeni gözaltı yetkisiyle şüphelendiği kişileri eyleme gitmesini engellemek veya bir yetkilinin şehre gelişinde olay çıkarmasını önlemek gerekçesiyle “koruma altına alma”, “uzaklaştırma” gibi muğlak ifadelerle hürriyetinden yoksun bırakabilecektir. Kişilerin demokratik haklarını kullanmak için basın açıklaması, toplantı, gösteri veya yürüyüş yaparken kalabalıktan birinin cebinde sapan veya demir bilye gibi maddelerden birinin çıkması durumunda ya da havai fişek atılması durumunda bu demokratik faaliyet kanuna aykırı kabul edilip engellenecektir. Polisin, keyfi dinleme yapmasının önü açılmaktadır ve bu yöndeki yazılı emrin, yetkili hakimin onayına sunulma süresi, 24 saatten 48 saate çıkarılarak telefon dinleme kararlarının hakim onayına sunulma süresi uzatılmaktadır İl İdaresi Kanunuʹnda yapılacak değişiklik ile Valilere, Hakimlerin ve Cumhuriyet Savcılarının yetkileri verilerek yargı fonksiyonu mülki amirler aracılığı ile kontrol altına alınmak istenmektedir. Düzenleme ile Valiler, kolluk amir ve memurlarına suçun aydınlatılması ve suç faillerinin bulunması için gereken acele tedbirlerin alınması hususunda doğrudan emir verebilme, kamu kuruluşlarının araçlarını isteme ve personellerine görev verebilme yetkisine sahip olacaktır. Jandarma Teşkilat Görev ve Yetkileri Kanununda Yapılacak değişiklikler ile Jandarmanın görev ve sorumluluk alanı kapsamına, belediye sınırları da dahil edilmekte, İl ve ilçe jandarma komutanlarının atanmaları, yer değiştirmeleri ve geçici görevlendirmelerinin İçişleri Bakanlığınca yapılacağı belirtilmektedir. Ayrıca Jandarma Komutanlarının terfisi, ödüllendirilmesi, atanması, geçici görevlendirilmesi ve yer değiştirmesi Valiler/Kaymakamlar tarafından hazırlanacak değerlendirme raporuna göre İçişleri Bakanlığı tarafından yapılacaktır. İç güvenlik paketi ile Hükümet; İçişleri bakanlığı, Valiler ve Kaymakamlar aracılığı ile kolluk kuvvetleri üzerinde mutlak hakimiyet kurabilecek ve kolluk kuvvetleri aracılığıyla yargının görev ve yetki sahasını kontrol edebilecektir. İç Güvenlik Paketinin yasalaşlaması halinde; yargı kararı olmadan 48 saat gözaltı yetkisinin, telefon dinlemelerinin ve üst aramalarının önü keyfi olarak açılacak, mülki amirler adli soruşturmada savcının üzerinde konumlanacak, vali ve kaymakamlara gözaltı yetkisi ve yargı yetkisi verilecek, temel hak ve hürriyetler kullanılamaz hale gelecek,  hiçbir demokratik ülkede örneği olmayacak şekilde yürütme organına özgürlükler üzerinde baskı uygulama yetkisi verilecek, ülkeyi polis devletine götürecek, jandarmaya siyaset sokulacak ve emniyette tasfiye yapılacak ve Türkiye’de adı konulmamış bir sıkıyönetim uygulanacaktır.  Ülkemizde, birkaç yıldır, yürütme organı eliyle yasama organı tarafından yapılan düzenlemeler sonucunda hukuk devleti ilkesinden uzaklaşılarak kanun devletine doğru gidilmektedir.  Hukuk devletinde yasalar yaptırımcı değil, yapıcıdır; daraltıcı değil, genişleticidir; yasaklayıcı değil, özgürleştiricidirler. Hukuk devletinde yasaların kabul ettiği temel ilke “özgürlüklerin esas, sınırlamaların ise istisnai” olmasıdır. İstisnai bir durum olmadıkça temel haklar ve özgürlüklerle ilgili bir sınırlama getirilemez. Hukuk devletinde, devlet, temel hak ve özgürlüklerin hizmetindedir. Oysa kanun devleti tamamen yöneticiler üzerine bina edilmiş olup idarecilerin toplum üzerindeki keyfi yönetimine dayanmaktadır. Yönetim, şeklen kanuna uygundur ancak kanunlar evrensel değerler ile temel hak ve hürriyetlerle mutlak uyum içinde değildir.  Kanun devleti, tek tek insanların hakları ve çıkarları dikkate alınmaksızın, devletin çıkarlarına mutlak öncelik ve egemenlik tanıyan, devlet iktidarının sahip olduğu geniş yetkileri düzenlemeyi amaçlayan bir devlet yapısıdır. Hazırlanan teklif bizi kanun devletine doğru götüreceğinden teklifin bir an önce geri çekilmesini diliyoruz. Kütahya Barosu olarak, hukuk devleti ilkesinden taviz vermeyeceğimizi, her zaman evrensel değerlerin, temel hak ve özgürlüklerin korunması ve kullanılmasının çabası içinde olacağımızı, demokrasi ve adalet mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğimizi kamuoyuna saygı ile duyururuz. “ - DORUK
Kütahya Barosunun “İç Güvenlik Reformu Paketi” ile ilgili yaptığı basın açıklaması şöyledir: “Kamuoyunda " İç Güvenlik Reformu Paketi " olarak adlandırılan, üzerinde tartışmalar eksik olmayan ve 43 maddeden 132 maddeye çıkan torba kanun tasarısı ile 21 kanunda değişiklik yapılmaktadır. Yapılan değişikliklerin büyük bölümü hukuk devleti ilkesini zedeleyen, temel hak ve hürriyetlere kısıtlama getiren ve hukuk güvenliğini tehdit eden düzenlemeler ihtiva etmektedir. Polis Vazife ve Salahiyet Kanunuʹnda yapılacak değişiklik ile adli soruşturma, yürütme organının etkisine açık hale getirilmektedir. Valiler/Kaymakamlar tarafından görevlendirilen kolluk amirlerine ARAMA ve GÖZALTINA ALMA YETKİSİ verilmektedir. Polis, hakim kararı/yazılı emir olmaksızın vatandaşı durdurup aracını ve üzerini arama yetkisine sahip olacaktır. Ayrıca bu kapsamda Ceza Muhakemesi Kanunuʹnun " Gözaltına Alma " tedbiri ile ilgili 91. maddesinde yapılacak değişiklik Polis Devleti’ni çağrıştırmaktadır. Düzenleme ile mülki amirlerce belirlenecekKOLLUK AMİRLERİ tarafından, 24 saate kadar ; ayrıca toplumsal olaylar ve kamu düzeni gerekçe gösterilirse 48 saate kadar gözaltına alabilme kararı verilebilecektir. Yargı yetkisi gaspı olarak görülen bu düzenleme CMK’nın mevcut sistematiğine aykırıdır ve vatandaşların hukuk güvenliğini tehdit etmektedir. Polisin silah kullanma yetkisi genişletilmektedir. Bu yetki ile polise veya başkalarına, her türlü araç, mesken veya işyerlerine veya herhangi bir açık alana molotof vb. atanlara ya da atmaya teşebbüs edenler varsa polise silah kullanma yetkisi verilmektedir. Kolluk kuvvetlerince bu durumun suistimal edileceği açıktır. Geçen hafta Gaziantep ilinde, hiçbir yere zarar vermeden sadece demokratik haklarını kullanmak üzere toplanan esnaf grubunun üzerine biber gazı sıkmak istemeyen polis memurunun boğazını sıkan polis amiri kameralar önünde “sık lan sık” diyerek memurunu tartaklamış ve zorla biber gazı sıktırmıştır. Bu örnekten gidildiğinde ileride aynı psikolojideki diğer amirler de “sık lan sık” diyerek vatandaşın üzerine mermi yağdıracaktır. Polise ayrıca yeni bir gözaltı yetkisi verilmektedir. Polis yeni gözaltı yetkisiyle şüphelendiği kişileri eyleme gitmesini engellemek veya bir yetkilinin şehre gelişinde olay çıkarmasını önlemek gerekçesiyle “koruma altına alma”, “uzaklaştırma” gibi muğlak ifadelerle hürriyetinden yoksun bırakabilecektir. Kişilerin demokratik haklarını kullanmak için basın açıklaması, toplantı, gösteri veya yürüyüş yaparken kalabalıktan birinin cebinde sapan veya demir bilye gibi maddelerden birinin çıkması durumunda ya da havai fişek atılması durumunda bu demokratik faaliyet kanuna aykırı kabul edilip engellenecektir. Polisin, keyfi dinleme yapmasının önü açılmaktadır ve bu yöndeki yazılı emrin, yetkili hakimin onayına sunulma süresi, 24 saatten 48 saate çıkarılarak telefon dinleme kararlarının hakim onayına sunulma süresi uzatılmaktadır İl İdaresi Kanunuʹnda yapılacak değişiklik ile Valilere, Hakimlerin ve Cumhuriyet Savcılarının yetkileri verilerek yargı fonksiyonu mülki amirler aracılığı ile kontrol altına alınmak istenmektedir. Düzenleme ile Valiler, kolluk amir ve memurlarına suçun aydınlatılması ve suç faillerinin bulunması için gereken acele tedbirlerin alınması hususunda doğrudan emir verebilme, kamu kuruluşlarının araçlarını isteme ve personellerine görev verebilme yetkisine sahip olacaktır. Jandarma Teşkilat Görev ve Yetkileri Kanununda Yapılacak değişiklikler ile Jandarmanın görev ve sorumluluk alanı kapsamına, belediye sınırları da dahil edilmekte, İl ve ilçe jandarma komutanlarının atanmaları, yer değiştirmeleri ve geçici görevlendirmelerinin İçişleri Bakanlığınca yapılacağı belirtilmektedir. Ayrıca Jandarma Komutanlarının terfisi, ödüllendirilmesi, atanması, geçici görevlendirilmesi ve yer değiştirmesi Valiler/Kaymakamlar tarafından hazırlanacak değerlendirme raporuna göre İçişleri Bakanlığı tarafından yapılacaktır. İç güvenlik paketi ile Hükümet; İçişleri bakanlığı, Valiler ve Kaymakamlar aracılığı ile kolluk kuvvetleri üzerinde mutlak hakimiyet kurabilecek ve kolluk kuvvetleri aracılığıyla yargının görev ve yetki sahasını kontrol edebilecektir. İç Güvenlik Paketinin yasalaşlaması halinde; yargı kararı olmadan 48 saat gözaltı yetkisinin, telefon dinlemelerinin ve üst aramalarının önü keyfi olarak açılacak, mülki amirler adli soruşturmada savcının üzerinde konumlanacak, vali ve kaymakamlara gözaltı yetkisi ve yargı yetkisi verilecek, temel hak ve hürriyetler kullanılamaz hale gelecek,  hiçbir demokratik ülkede örneği olmayacak şekilde yürütme organına özgürlükler üzerinde baskı uygulama yetkisi verilecek, ülkeyi polis devletine götürecek, jandarmaya siyaset sokulacak ve emniyette tasfiye yapılacak ve Türkiye’de adı konulmamış bir sıkıyönetim uygulanacaktır.  Ülkemizde, birkaç yıldır, yürütme organı eliyle yasama organı tarafından yapılan düzenlemeler sonucunda hukuk devleti ilkesinden uzaklaşılarak kanun devletine doğru gidilmektedir.  Hukuk devletinde yasalar yaptırımcı değil, yapıcıdır; daraltıcı değil, genişleticidir; yasaklayıcı değil, özgürleştiricidirler. Hukuk devletinde yasaların kabul ettiği temel ilke “özgürlüklerin esas, sınırlamaların ise istisnai” olmasıdır. İstisnai bir durum olmadıkça temel haklar ve özgürlüklerle ilgili bir sınırlama getirilemez. Hukuk devletinde, devlet, temel hak ve özgürlüklerin hizmetindedir. Oysa kanun devleti tamamen yöneticiler üzerine bina edilmiş olup idarecilerin toplum üzerindeki keyfi yönetimine dayanmaktadır. Yönetim, şeklen kanuna uygundur ancak kanunlar evrensel değerler ile temel hak ve hürriyetlerle mutlak uyum içinde değildir.  Kanun devleti, tek tek insanların hakları ve çıkarları dikkate alınmaksızın, devletin çıkarlarına mutlak öncelik ve egemenlik tanıyan, devlet iktidarının sahip olduğu geniş yetkileri düzenlemeyi amaçlayan bir devlet yapısıdır. Hazırlanan teklif bizi kanun devletine doğru götüreceğinden teklifin bir an önce geri çekilmesini diliyoruz. Kütahya Barosu olarak, hukuk devleti ilkesinden taviz vermeyeceğimizi, her zaman evrensel değerlerin, temel hak ve özgürlüklerin korunması ve kullanılmasının çabası içinde olacağımızı, demokrasi ve adalet mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğimizi kamuoyuna saygı ile duyururuz. “ - DORUK
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve dorukmedya.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.