Cumhurbaşkanı, Baro Başkanlarını Kabul Etti
(İHA) - İhlas Haber Ajansı |
18.08.2016 - 12:03, Güncelleme:
13.11.2023 - 06:33 8605+ kez okundu.
Cumhurbaşkanı, Baro Başkanlarını Kabul Etti
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında 15 Temmuz darbe girişimi sonrası Türkiyeʹyi yalnız bırakan Batıʹya sert eleştirilerde bulundu."Çıkıp endişe duyduklarını söylüyorlar. Bunu söyleyeceğine çık gel, parlamentoda ne olmuş, emniyet teşkilatında 53 emniyet görevlimiz nasıl şehit olmuş, gel gör Cumhurbaşkanlığı Külliyesiʹnde 6 şehidimiz nasıl olmuş. Gel bunları bir gör, yerinde incele, sonra açıklamanı yap. Sadece duyduklarıyla açıklama yaparlarsa hiç kusura bakmasınlar saygı duyulmaz. " dedi.
Erdoğanʹın açıklamalarından satırbaşları:
Baro başkanlarımız emin olsunlar, Türkiye bir hukuk devletidir, böyle kalmaya da devam edecektir. 15 Temmuz gecesi darbeciler karşılarında milletimiz ve emniyet güçlerimizle birlikte savcılarıyla, hakimleriyle adalet teşkilatımızı da bulmuştur. Soruşturmalar, tutuklamalar tamamen hukuk kuralları içinde sürmektedir.
OHAL, Anayasaʹda belirtilen prosedür içinde hareket edilerek uygulamaya konulmuştur. Darbe gecesi yaşananları eleştirlerin amacı yaşananları gözden kaçırmaya çalışmaktır. O gece bir millet ayağa kalkmıştır. Vücudunu kurşunlara, bombalara siper etmiştir. Öyle zannediyorum ki, dünyada da bunun benzeri pek yoktur.
79 milyonun tamamı tarihi bir sınavı alnının akıyla vermiştir. Darbeciler ne kadar vicdansız, ahlaksız, şuursuz ise milletimiz o derece asil, direyetli, cesur ve kararlı tavır içinde olunmuştur. Bu millete saygı duyulur, bu millet alnından öpülesi millettir.O gece meydanlara çıkanlar, bu yolun sonunun şahadete çıkabileceğini biliyordu. Kimi evinden çıkarken, kimi yolda aileleriyle helalleşirken hiçbirinde en küçük pişmanlık emaresi yoktu. Yazılacak birçok eserler olacak. O eserlerde bunlar en canlı şekilde yerini alacaktır.
Bugüne kadar pek çok şehit yakınımızla, gazilerimizle görüştüm, görüşmeye devam edeceğim. Bugün geriye dönüp baktığımızda Türkiyeʹnün yalanla, yıpratmayla, boş sözle ülkesine ve devletine sahip çıktığını iddia eden seçkinlerin istismarcılara rastlıyoruz. Tankların önünde yatanlar seçkinler değildi, bu ülkenin ortalama vatandaşıydı.
Türk milleti o gece darbecilerin başına gökkubbeyi yıkmıştır. Düşünebiliyor musunuz bir millet gömleğini çıkarak, atletini çıkaracak, tankın egzoz borusuna tıkayarak engel olacak.
Türkiye dünyanın başına musallat olan ne kadar tehdit varsa, hepsine maruz kalan tek ülkedir. Suriyeʹde yaşanan insani krizin sonucu olan göçmen meselesi Avrupaʹyı tirtir titretiyor. Bu millet 3 milyona bakıyor, bunlar 3-5 bin kişiye bakamıyor. Bu millet başka bir millet. Bu milletin asilliği, asaleti buradan geliyor. Bu millet varil bombalarından kaçanlara yüreğini açacak kadar asil. Ama onlar bu asillikten nasibini almamışlar. Sorduğunuzda ʹinsan haklarıʹ diyorlar. Uluslararası Af Örgütü bazı şeylerde endişe duyduklarını söylüyorlar. Bunu söyleyeceğine çık gel, parlamentoda ne olmuş, emniyet teşkilatında 53 emniyet görevlimiz nasıl şehit olmuş, gel gör Cumhurbaşkanlığı Külliyesiʹnde 6 şehidimiz nasıl olmuş. Gel bunları bir gör, yerinde incele, sonra açıklamanı yap. Sadece duyduklarınla açıklama yaparsa kusura bakma sana saygı duyulmaz.
Biz FETÖ yanında PKK, DAİŞ gibi kendi alanında çok yüksek eylem kapasitesine örgütlerle mücadele ediyoruz. Bu mücadelemizi de tamamen hukuk içinde yürütüyoruz. 1970ʹli yıllarda Almanyaʹda bu ülke idam cezasını geri getirmeyi tartışmıştır. Halböyleyken FETÖʹnün darbe girişimine, PKKʹnın kanlı eylemlerine, DAİŞʹin saldırılarına maruz kalmamıza rağmen bu tartışmaya dahi kabullenemiyorlar. Bunun tartışılmasından daha tabii ne olabilir. Bu kararı verecek olan TBMMʹdir. Bu kararı alır mı, almaz mı bilemem. TBMMʹnin böyle bir yetkisi yok mu? PKK, DAİŞ terör eylemleri Avrupaʹnın herhangi bir ülkesinde yaşansa idamı da getirirler, kesintisiz OHALʹi bile ilan ederler.
Feyzioğlu, Külliyeʹde yaptığı açıklamada, "İstisnasız 79 Baro, daha gece yarısı olmadan tavrımızı açıkça ortaya koymuştuk. Açıklamalarınızı duyunca yüreğimiz ferahladı" dedi. Erdoğan ile görüşmesinin ardından gazetecilere açıklamalarda bulunan Feyzioğlu, "Güzel müjdeli bir haberi sizinle paylaşmaya iznim var. Can da atıyorum. Türkiye bir Yenikapı mitinginin mutluluğunu yaşadıktan sonra ayrı bir adli yıl açışıları olmasın diye düşündük"
Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, görüşmenin ardından yaptığı açıklamada şunları söyledi:
"Zatıliniz bu darbe girişiminin püskürtülmesinde çok önemli görev yapmıştır. ʹKalkışmanın taktik hedefi Cumhurbaşkanımız, stratejik hedefi Cumhuriyetimizidirʹ demiştik. Türkiye muhtemel bir iç savaşın eşiğinden düşmüştür. Ancak tehlike geçmemiştir.
FETÖ adli hain örgüt sadece araçtır. Arkasında güçler, Türkiyeʹnin bulunduğu coğrafya ve bölgedeki menfaat çatışmaları olduğu gibi durmaktadır. Türkiye Cumhuriyetiʹnin ardından saf tutmak hepimizin görevidir. İstisnasız 79 Baro, daha gece yarısı olmadan tavrımızı açıkça ortaya koymuştuk. Açıklamalarınızı duyunca yüreğimiz ferahladı.
FETÖʹnün en çok istediği, suçsuzun suçludan ayrılmaması, böylece FETÖ üyelerinin mağdur konumunu zorlayıp, kamuoyunda itibar kazanmaya çalışmasıdır. Devletimizin eylem ve işlemlerinde temel hukuka uygunluktur. Adil yargılanma, suçsuzluk karinesi gibi hususlara azami saygı gösterilmesinde fayda vardır.
Uluslararası kamuoyuna, FETÖ mücadelesini anlatma yükümlülüğümüz vardır. Sizin talimatınızla bir çalışma grubu oluşturulacaksa, meşru savunmamızı en önde anlatmaya biz talibiz. ABDʹde Uluslararası Barolar Birliği toplantısında en etkin şekilde yer almak istiyoruz. 2,5 milyon avukatı temsil eden bu örgütün vesilesiyle görüşme imkanına sahip olacağız. Haklı mücadelemizi en etkili şekilde anlatabileceğimize inanıyorum.
Hukuk üstünlüğüne güven sağlandığında, vatandaşlarımız Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmakla hem gurur, hem güven duyacaktır. Böylece sinsi planlar da boşa çıkmış olacaktır. Kuvayi Milliye ruhunun bozulmadan sürdürülmesini diliyoruz."
Feyzioğlu, Külliyeʹde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile yaptığı görüşmenin ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.
Eylül ayında yapılacak adli yıl açılış kutlamalarının ortak bir düzenleme ile yapılacağı müjdesini veren Feyzioğlu, FETÖ terör örgütünün darbe girişimi sonrası yapılacak yargılamaların hukuk çerçevesi içinde olacağının altını çizdi.
İşte Feyzioğluʹnun açıklamaları;
"Yaşananlara akılla değil duygusallıkla yaklaşanlar bazı gerçekleri göremiyor. Biz çıkış yolunun 79 milyonu adalet paydasında buluşturmak olduğunu yıllardır söylüyoruz. Çıkış yolunun mensubiyet değil liyakat ilkesinin hayata geçirilmesi olduğunu ifade ediyoruz. Diken battığı yerden çıkartılır. Yargı yoluyla batırıldı. Yargının ele geçirilmesiyle bütün kurumların ele geçirilmesi ivme kazandırıldı. Şu halde önce yargıyı tarafsız, bağımsız güvenilir hale getirelim. Bunu el irliği ile yapalım. Bu Türk millitinin beka meselesine döndü."
"Suçlunun suçsuzdan ayrılmaması biliniz ki en çok FETÖʹnün istediği bir şeydir. Çünkü kendi kanlı üyeleri 15ʹinde bu korkunç girişime kalkışanlar, suçsuzların yanında onların itibarından itibar kazanmaya çalışacaklardır. Demek ki kurunun yanında yaşın yanması sadece o haksız yere yananların bireysel özgürlüklerinin zarar görmesi değil. Bunun da ötesine FETÖʹnün mağduriyet ilan etmesine ve uluslararası kamuoyunda meşruiyet kazanmasına neden olur. Tam bu noktada baroların tarihi bir görevi vardır. Ve bu engellenmemesi gerek. Bu konuda Cumhurbaşkanımız ve Adalet Bakanımızʹla aynı fikirdeyiz."
"Yapılan soruşturmaların hukuka uygun olmasını sağlayacağız. Suçlunun suçsuzdan ayrılmasını sağlayacak. Biz bunu tüm dünyaya en ön safta anlatmaya talibiz. Bugüne kadar yaptık, bundan sonra da daha fazlasını, sayın Cumhurbaşkanıʹnın ve sayın hükümetin desteği ile yapmaya talibiz. Bunları konuştuk"
"Eylül ayında yapılacak olan meslek örgütü toplantısına katılacağımızı ve orada Türkiyeʹnin 15ʹin de yaşadıklarını ve sonrasında meşru savunma çerçevesine yapacaklarımızı anlatacağımız bilgisini sunduk. Cumhurbaşkanımız da destek vereceğini söyledi. Bunun dışında uluslararası hukuk kamuoyuna Türkiyeʹnin meşru pozisyonunu anlatmak için çalışma grubu kurulursa safımızı alacağımızı söylemiştik. Orada da verimli bir görüşme geçtiğini düşünüyorum. Ardından da sayın Adalet Bakanı ile teknik detaylarını da konuştuk. Cumhurbaşkanımızın bu konuda bize tam desteği olmuştur. Bizim de devletimizin arkasında dün olduğu gibi bugün de koşulsuz saf tuttuğumuz herkesin malumu."
"Güzel müjdeli bir haberi sizinle paylaşmaya iznim var. Can da atıyorum. Türkiye bir Yenikapı mitinginin mutluluğunu yaşadıktan sonra ayrı bir adli yıl açılışları olmasın diye düşündük. Gerçekten 16ʹnın Türkiyeʹsi 14ʹü gibi olmaz noktasında buluştuk. Öyle umut ediyorum ki Yargıtay Başkanlığı ile adli yıl açılışını ortak düzenleyeceğiz. 79 milyonu ırk, din, dil ayrımı yapmadan ortak noktada buluşacağız. Bu Eylülʹde umut ediyorum birlikteyiz." - DORUK
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında 15 Temmuz darbe girişimi sonrası Türkiyeʹyi yalnız bırakan Batıʹya sert eleştirilerde bulundu."Çıkıp endişe duyduklarını söylüyorlar. Bunu söyleyeceğine çık gel, parlamentoda ne olmuş, emniyet teşkilatında 53 emniyet görevlimiz nasıl şehit olmuş, gel gör Cumhurbaşkanlığı Külliyesiʹnde 6 şehidimiz nasıl olmuş. Gel bunları bir gör, yerinde incele, sonra açıklamanı yap. Sadece duyduklarıyla açıklama yaparlarsa hiç kusura bakmasınlar saygı duyulmaz. " dedi.
Erdoğanʹın açıklamalarından satırbaşları:
Baro başkanlarımız emin olsunlar, Türkiye bir hukuk devletidir, böyle kalmaya da devam edecektir. 15 Temmuz gecesi darbeciler karşılarında milletimiz ve emniyet güçlerimizle birlikte savcılarıyla, hakimleriyle adalet teşkilatımızı da bulmuştur. Soruşturmalar, tutuklamalar tamamen hukuk kuralları içinde sürmektedir.
OHAL, Anayasaʹda belirtilen prosedür içinde hareket edilerek uygulamaya konulmuştur. Darbe gecesi yaşananları eleştirlerin amacı yaşananları gözden kaçırmaya çalışmaktır. O gece bir millet ayağa kalkmıştır. Vücudunu kurşunlara, bombalara siper etmiştir. Öyle zannediyorum ki, dünyada da bunun benzeri pek yoktur.
79 milyonun tamamı tarihi bir sınavı alnının akıyla vermiştir. Darbeciler ne kadar vicdansız, ahlaksız, şuursuz ise milletimiz o derece asil, direyetli, cesur ve kararlı tavır içinde olunmuştur. Bu millete saygı duyulur, bu millet alnından öpülesi millettir.O gece meydanlara çıkanlar, bu yolun sonunun şahadete çıkabileceğini biliyordu. Kimi evinden çıkarken, kimi yolda aileleriyle helalleşirken hiçbirinde en küçük pişmanlık emaresi yoktu. Yazılacak birçok eserler olacak. O eserlerde bunlar en canlı şekilde yerini alacaktır.
Bugüne kadar pek çok şehit yakınımızla, gazilerimizle görüştüm, görüşmeye devam edeceğim. Bugün geriye dönüp baktığımızda Türkiyeʹnün yalanla, yıpratmayla, boş sözle ülkesine ve devletine sahip çıktığını iddia eden seçkinlerin istismarcılara rastlıyoruz. Tankların önünde yatanlar seçkinler değildi, bu ülkenin ortalama vatandaşıydı.
Türk milleti o gece darbecilerin başına gökkubbeyi yıkmıştır. Düşünebiliyor musunuz bir millet gömleğini çıkarak, atletini çıkaracak, tankın egzoz borusuna tıkayarak engel olacak.
Türkiye dünyanın başına musallat olan ne kadar tehdit varsa, hepsine maruz kalan tek ülkedir. Suriyeʹde yaşanan insani krizin sonucu olan göçmen meselesi Avrupaʹyı tirtir titretiyor. Bu millet 3 milyona bakıyor, bunlar 3-5 bin kişiye bakamıyor. Bu millet başka bir millet. Bu milletin asilliği, asaleti buradan geliyor. Bu millet varil bombalarından kaçanlara yüreğini açacak kadar asil. Ama onlar bu asillikten nasibini almamışlar. Sorduğunuzda ʹinsan haklarıʹ diyorlar. Uluslararası Af Örgütü bazı şeylerde endişe duyduklarını söylüyorlar. Bunu söyleyeceğine çık gel, parlamentoda ne olmuş, emniyet teşkilatında 53 emniyet görevlimiz nasıl şehit olmuş, gel gör Cumhurbaşkanlığı Külliyesiʹnde 6 şehidimiz nasıl olmuş. Gel bunları bir gör, yerinde incele, sonra açıklamanı yap. Sadece duyduklarınla açıklama yaparsa kusura bakma sana saygı duyulmaz.
Biz FETÖ yanında PKK, DAİŞ gibi kendi alanında çok yüksek eylem kapasitesine örgütlerle mücadele ediyoruz. Bu mücadelemizi de tamamen hukuk içinde yürütüyoruz. 1970ʹli yıllarda Almanyaʹda bu ülke idam cezasını geri getirmeyi tartışmıştır. Halböyleyken FETÖʹnün darbe girişimine, PKKʹnın kanlı eylemlerine, DAİŞʹin saldırılarına maruz kalmamıza rağmen bu tartışmaya dahi kabullenemiyorlar. Bunun tartışılmasından daha tabii ne olabilir. Bu kararı verecek olan TBMMʹdir. Bu kararı alır mı, almaz mı bilemem. TBMMʹnin böyle bir yetkisi yok mu? PKK, DAİŞ terör eylemleri Avrupaʹnın herhangi bir ülkesinde yaşansa idamı da getirirler, kesintisiz OHALʹi bile ilan ederler.
Feyzioğlu, Külliyeʹde yaptığı açıklamada, "İstisnasız 79 Baro, daha gece yarısı olmadan tavrımızı açıkça ortaya koymuştuk. Açıklamalarınızı duyunca yüreğimiz ferahladı" dedi. Erdoğan ile görüşmesinin ardından gazetecilere açıklamalarda bulunan Feyzioğlu, "Güzel müjdeli bir haberi sizinle paylaşmaya iznim var. Can da atıyorum. Türkiye bir Yenikapı mitinginin mutluluğunu yaşadıktan sonra ayrı bir adli yıl açışıları olmasın diye düşündük"
Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, görüşmenin ardından yaptığı açıklamada şunları söyledi:
"Zatıliniz bu darbe girişiminin püskürtülmesinde çok önemli görev yapmıştır. ʹKalkışmanın taktik hedefi Cumhurbaşkanımız, stratejik hedefi Cumhuriyetimizidirʹ demiştik. Türkiye muhtemel bir iç savaşın eşiğinden düşmüştür. Ancak tehlike geçmemiştir.
FETÖ adli hain örgüt sadece araçtır. Arkasında güçler, Türkiyeʹnin bulunduğu coğrafya ve bölgedeki menfaat çatışmaları olduğu gibi durmaktadır. Türkiye Cumhuriyetiʹnin ardından saf tutmak hepimizin görevidir. İstisnasız 79 Baro, daha gece yarısı olmadan tavrımızı açıkça ortaya koymuştuk. Açıklamalarınızı duyunca yüreğimiz ferahladı.
FETÖʹnün en çok istediği, suçsuzun suçludan ayrılmaması, böylece FETÖ üyelerinin mağdur konumunu zorlayıp, kamuoyunda itibar kazanmaya çalışmasıdır. Devletimizin eylem ve işlemlerinde temel hukuka uygunluktur. Adil yargılanma, suçsuzluk karinesi gibi hususlara azami saygı gösterilmesinde fayda vardır.
Uluslararası kamuoyuna, FETÖ mücadelesini anlatma yükümlülüğümüz vardır. Sizin talimatınızla bir çalışma grubu oluşturulacaksa, meşru savunmamızı en önde anlatmaya biz talibiz. ABDʹde Uluslararası Barolar Birliği toplantısında en etkin şekilde yer almak istiyoruz. 2,5 milyon avukatı temsil eden bu örgütün vesilesiyle görüşme imkanına sahip olacağız. Haklı mücadelemizi en etkili şekilde anlatabileceğimize inanıyorum.
Hukuk üstünlüğüne güven sağlandığında, vatandaşlarımız Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmakla hem gurur, hem güven duyacaktır. Böylece sinsi planlar da boşa çıkmış olacaktır. Kuvayi Milliye ruhunun bozulmadan sürdürülmesini diliyoruz."
Feyzioğlu, Külliyeʹde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile yaptığı görüşmenin ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.
Eylül ayında yapılacak adli yıl açılış kutlamalarının ortak bir düzenleme ile yapılacağı müjdesini veren Feyzioğlu, FETÖ terör örgütünün darbe girişimi sonrası yapılacak yargılamaların hukuk çerçevesi içinde olacağının altını çizdi.
İşte Feyzioğluʹnun açıklamaları;
"Yaşananlara akılla değil duygusallıkla yaklaşanlar bazı gerçekleri göremiyor. Biz çıkış yolunun 79 milyonu adalet paydasında buluşturmak olduğunu yıllardır söylüyoruz. Çıkış yolunun mensubiyet değil liyakat ilkesinin hayata geçirilmesi olduğunu ifade ediyoruz. Diken battığı yerden çıkartılır. Yargı yoluyla batırıldı. Yargının ele geçirilmesiyle bütün kurumların ele geçirilmesi ivme kazandırıldı. Şu halde önce yargıyı tarafsız, bağımsız güvenilir hale getirelim. Bunu el irliği ile yapalım. Bu Türk millitinin beka meselesine döndü."
"Suçlunun suçsuzdan ayrılmaması biliniz ki en çok FETÖʹnün istediği bir şeydir. Çünkü kendi kanlı üyeleri 15ʹinde bu korkunç girişime kalkışanlar, suçsuzların yanında onların itibarından itibar kazanmaya çalışacaklardır. Demek ki kurunun yanında yaşın yanması sadece o haksız yere yananların bireysel özgürlüklerinin zarar görmesi değil. Bunun da ötesine FETÖʹnün mağduriyet ilan etmesine ve uluslararası kamuoyunda meşruiyet kazanmasına neden olur. Tam bu noktada baroların tarihi bir görevi vardır. Ve bu engellenmemesi gerek. Bu konuda Cumhurbaşkanımız ve Adalet Bakanımızʹla aynı fikirdeyiz."
"Yapılan soruşturmaların hukuka uygun olmasını sağlayacağız. Suçlunun suçsuzdan ayrılmasını sağlayacak. Biz bunu tüm dünyaya en ön safta anlatmaya talibiz. Bugüne kadar yaptık, bundan sonra da daha fazlasını, sayın Cumhurbaşkanıʹnın ve sayın hükümetin desteği ile yapmaya talibiz. Bunları konuştuk"
"Eylül ayında yapılacak olan meslek örgütü toplantısına katılacağımızı ve orada Türkiyeʹnin 15ʹin de yaşadıklarını ve sonrasında meşru savunma çerçevesine yapacaklarımızı anlatacağımız bilgisini sunduk. Cumhurbaşkanımız da destek vereceğini söyledi. Bunun dışında uluslararası hukuk kamuoyuna Türkiyeʹnin meşru pozisyonunu anlatmak için çalışma grubu kurulursa safımızı alacağımızı söylemiştik. Orada da verimli bir görüşme geçtiğini düşünüyorum. Ardından da sayın Adalet Bakanı ile teknik detaylarını da konuştuk. Cumhurbaşkanımızın bu konuda bize tam desteği olmuştur. Bizim de devletimizin arkasında dün olduğu gibi bugün de koşulsuz saf tuttuğumuz herkesin malumu."
"Güzel müjdeli bir haberi sizinle paylaşmaya iznim var. Can da atıyorum. Türkiye bir Yenikapı mitinginin mutluluğunu yaşadıktan sonra ayrı bir adli yıl açılışları olmasın diye düşündük. Gerçekten 16ʹnın Türkiyeʹsi 14ʹü gibi olmaz noktasında buluştuk. Öyle umut ediyorum ki Yargıtay Başkanlığı ile adli yıl açılışını ortak düzenleyeceğiz. 79 milyonu ırk, din, dil ayrımı yapmadan ortak noktada buluşacağız. Bu Eylülʹde umut ediyorum birlikteyiz." - DORUK
Anadolu Ajansı (AA), İhlas Haber Ajansı (İHA), Demirören Haber Ajansı (DHA) ve diğer ajanslar tarafından eklenen tüm haberler, sitemizin editörlerinin müdahalesi olmadan ajans kanallarından çekilmektedir. Bu haberlerde yer alan hukuki muhataplar haberi geçen ajanslar olup sitemizin hiç bir editörü sorumlu tutulamaz...
Habere ifade bırak !
Bu habere hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.