Latif bey mali durumu iyi sayılır bir adamdı.
Her yılda bir trafik kazasında kaybettiği anne babasının adına adına hayır hasenat yapar sevabını onlara bağışlardı.
İzlediği bir televizyon programında bir çocuğun akülü sandalyeye ihtiyacı olduğunu gördü.
Çocuğun ailesinin durumu bir akülü sandalye almaya yetmiyordu. Programa da bu yüzden başvurmuşlardı.
İzlediği bu televizyon programında ki kız çocuğunun hayali ise; akülü bir sandalyesinin olması ve bu sayede okuluna daha rahat gitmek ve bazen de dışarıya çıkıp arkadaşlarını sadece pencereden seyretmekten kurtulup onların yanına gidip onarla sohbet etmekti. Hem böylelikle de annesine de yük olmayacaktı.
Latif bey televizyonda çocuğu izlerken çok duygulandı.
Bu seneki sevabını annesine babasına bağışlayacağı hayrı da bulmuştu.
Televizyon programını arayarak o çocuğa bir akülü sandalye sözünü verdi.
Akülü sandalyenin tutarını yatırmak için program sonrası sunucuyu tekrardan aradı.
Sunucu kadın "Latif bey o çocuğa akülü sandalyeyi kendi ellerinizle verseniz daha iyi olur" dedi.
Kendince buna hiç gerek yoktu ama sunucunun ısrarına daha fazla dayanamayarak "peki' dedi.
Televizyon sunucusu kadın ile çocuğun olduğu eve gittiler.
Çocuk akülü sandalyeyi görünce sevincinden delirdi.
Ve Latif beye sarıldıktan sonra iki ellerinin arasında yüzünü tutup sevinçle ona uzun uzun baktı.
Latif bey bu çocuğun tavrı karşısında şaşırmıştı. Çünkü oraya sandalyeyi bırakıp hemen gitmek ve anne babasına evlatlık görevini tamamlamanın derdindeydi.
Görevini tamamlamıştı.
Ve bu ona bir kaç günlük mutluluk ve huzur olarak kalacaktı!
Çocuğun onu bırakmayıp uzun uzun bakmasına da bir anlam veremiyordu. Onu kırmak da istemiyordu. Belki de çocuk böyle sevincini gösteriyordu.
Biraz şaşkınlığını atınca çocuğa sordu;
" Neden bana böyle uzun uzun bakıyorsun küçük kız "dedi..
İşte o çocuğun cevabı ona hayatı boyunca unutamayacağı bir mutluluk yaşattı.
"Amca sana ne kadar teşekkür etsem az cennette karşılaştığımız da senin yüzünü unutmayım yüzünü ezberleyeyim bir de Rabbimin huzurunda da sana bir daha teşekkür edeyim diye
sana böyle baktım amca kusura bakma olur mu?"deyince;
İster istemez kısa bir süre sessizlik sonrası gözyaşları ile çocuğa uzun süre sarılı kaldı.
Rabbim hepimize böyle iki dünya saadetine sebep olacak salih ameller, güzel hayırlar nasip etsin inşallah!
Sevgi, dayanışma ve empati ile engelsiz bir yaşamı hep birlikte inşa edeceğiz
Anasayfa
Yazarlar
Av. M. Sabit ÖZDOĞLAR - Gözlem
Yazı Detayı
Bu yazı 1688+ kez okundu.
Küçük Kızın Cennette Teşekkürü
Latif bey mali durumu iyi sayılır bir adamdı.
Her yılda bir trafik kazasında kaybettiği anne babasının adına adına hayır hasenat yapar sevabını onlara bağışlardı.
İzlediği bir televizyon programında bir çocuğun akülü sandalyeye ihtiyacı olduğunu gördü.
Çocuğun ailesinin durumu bir akülü sandalye almaya yetmiyordu. Programa da bu yüzden başvurmuşlardı.
İzlediği bu televizyon programında ki kız çocuğunun hayali ise; akülü bir sandalyesinin olması ve bu sayede okuluna daha rahat gitmek ve bazen de dışarıya çıkıp arkadaşlarını sadece pencereden seyretmekten kurtulup onların yanına gidip onarla sohbet etmekti. Hem böylelikle de annesine de yük olmayacaktı.
Latif bey televizyonda çocuğu izlerken çok duygulandı.
Bu seneki sevabını annesine babasına bağışlayacağı hayrı da bulmuştu.
Televizyon programını arayarak o çocuğa bir akülü sandalye sözünü verdi.
Akülü sandalyenin tutarını yatırmak için program sonrası sunucuyu tekrardan aradı.
Sunucu kadın "Latif bey o çocuğa akülü sandalyeyi kendi ellerinizle verseniz daha iyi olur" dedi.
Kendince buna hiç gerek yoktu ama sunucunun ısrarına daha fazla dayanamayarak "peki' dedi.
Televizyon sunucusu kadın ile çocuğun olduğu eve gittiler.
Çocuk akülü sandalyeyi görünce sevincinden delirdi.
Ve Latif beye sarıldıktan sonra iki ellerinin arasında yüzünü tutup sevinçle ona uzun uzun baktı.
Latif bey bu çocuğun tavrı karşısında şaşırmıştı. Çünkü oraya sandalyeyi bırakıp hemen gitmek ve anne babasına evlatlık görevini tamamlamanın derdindeydi.
Görevini tamamlamıştı.
Ve bu ona bir kaç günlük mutluluk ve huzur olarak kalacaktı!
Çocuğun onu bırakmayıp uzun uzun bakmasına da bir anlam veremiyordu. Onu kırmak da istemiyordu. Belki de çocuk böyle sevincini gösteriyordu.
Biraz şaşkınlığını atınca çocuğa sordu;
" Neden bana böyle uzun uzun bakıyorsun küçük kız "dedi..
İşte o çocuğun cevabı ona hayatı boyunca unutamayacağı bir mutluluk yaşattı.
"Amca sana ne kadar teşekkür etsem az cennette karşılaştığımız da senin yüzünü unutmayım yüzünü ezberleyeyim bir de Rabbimin huzurunda da sana bir daha teşekkür edeyim diye
sana böyle baktım amca kusura bakma olur mu?"deyince;
İster istemez kısa bir süre sessizlik sonrası gözyaşları ile çocuğa uzun süre sarılı kaldı.
Rabbim hepimize böyle iki dünya saadetine sebep olacak salih ameller, güzel hayırlar nasip etsin inşallah!
Sevgi, dayanışma ve empati ile engelsiz bir yaşamı hep birlikte inşa edeceğiz
Ekleme
Tarihi: 22 Aralık 2021 - Çarşamba
Küçük Kızın Cennette Teşekkürü
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.