Ülkemizde son aylarda dövizin artmasıyla birlikte büyük bir sıkıntı yaşanmaktadır.  Dövizle birlikte artan hayat şartları insanları zorlamaktadır. Gerek vatandaşımızın kişisel harcamalarında gerekse devlet kademelerinde israfa varan harcamalar yapılmaktadır. İnsanlar mevcutla yetinmeyip daha fazla istemekte bu da ülkemizde sorunlara yol açmaktadır. Eskiden bir lokma bir hırka diyen derviş zihniyeti terk edilmiş insanlar daha fazla mal mülk araba sahibi olmamın peşine düşmüşlerdir. Bu da hem vatandaşlarımızın kendisini hem de ülkemizi zor durumlara sürüklemektedir. Sokağa çıktığınızda yer gök araba yayalara yürüyecekleri kaldırım kalmamıştır. Kaldırımlar araçlarla dolmuştur. Ülkemizde kâğıt imal edilmemekte, kâğıtların tamamı dışarıdan ithal edilmektedir. Bu da maliyetleri yükseltmekte 25 liraya alınan tuvalet kâğıdı bile 55 liraya yükselmiş bulunmaktadır. Bu basit bir örnektir. Daha buna benzer zorunlu ihtiyaç maddeleri gıda maddeleri de ithal edilmektedir. Bu kargaşa içinde elde avuçta olmayınca insanlar borçlarını bankadan çekmiş oldukları kredi borcunu ödeyemez duruma gelmiştir. Ekonominin temel kuralı üretim yapmaktan geçer. Üretmeyen toplumlar ne kadar zengin olursa olsun bir gün çaresiz kalmaya mahkûm olurlar. Hani eskilerin bir sözü var ya “ elden gelen öğün olmaz o da zamanında gelmez” bizler üretmek zorundayız. Yoksa 80 milyona yaklaşan nüfusu nasıl doyurabiliriz ? Ülkemizin imkânları bol kaynakları güçlüdür. 80 milyon değil 180 milyonu da geçindirebilir. Ama bu konuda kaynakların iyi kullanılması gerekir. Bir zamanlar dışarıya buğday, canlı hayvan satıyorduk. Şimdi kendimiz dışarıdan almak zorunda kalıyoruz. Bu konudaki sıkıntılar aşılmalıdır. Hepimiz tek vücut olmalıyız. Ülkemiz dar boğazlara girebilir. Ama bizler tek vücut olarak kenetlenmeli, mücadele etmeli tüm bu sıkıntılar aşılmalıdır. Türkiye Cumhuriyeti çok geniş bir Devlet Yeteneğine sahip bir ülkedir. Bu sebeple tarihin her döneminde yaşanan sıkıntılar olmuştur. Ama ülkemiz her dönemde bu sıkıntıları aşmasını bilmiştir. Bugün de inanıyorum ki birlik ve mücadele günüdür. Bizleri terörle yıkmaya çalıştılar, yıllarca şimdi de ekonomik yönden ülkemizi zor durumda bırakmak istiyorlar. Ülkemiz bu oyunu bozmalıdır. Tüm Dünya kriz yaşarken başbakanımız bizim ülkeyi teğet geçti. Bizde kriz falan yok demiştir. Gerçekten de tüm dünya sallanırken Türkiye'de hiçbir sorun yoktu. İnşallah bu sıkıntılar aşılacak o günlerden de güzel günler geri gelecektir. Bizler umudumuzu koruyalım yeter ki.