Son günlerde ülkemizde önemli bir sorun haline gelen baroların parlamento'ya sunulan bir yasayla yeniden dizayn edilmek istenmesiyle ilgili yasa teklifi bu teklif hali hazırda Meclis Genel Kurulunda görüşülmeye devam ediyor. Peki, bu Yasa ne gibi hükümler içermekte ve Avukatlık Mesleğiyle ilgili ne gibi yenilikler getirmektedir?
Baro Başkanlığı yaptığım 2004-2014 yılları arasında önemli bir gündemimiz Mevcut Avukatlık Yasasının günün ihtiyaçlarını karşılamakta yetersiz kalması sebebiyle yeni bir Avukatlık Yasasının hazırlanması ve hayata geçirilmesi önemli bir gündem maddesiydi. Bu meyanda Barolar Birliğinde Başkanlardan oluşan bir komisyon kurarak tasarılar hazırladık. Bu meyanda Adalet Bakanlığı da çalışmalar yaptı, ayrıca Barolar Birliğinin önceki dönemlerinde de çalışmalar bulunmakta idi. Ama ne yazık ki o dönemlerde bir Avukatlık Yasası hazırlanıp da Meclisten geçip yasalaşması mümkün olmadı.
Ama şu anda Mecliste tartışılan Yasa Avukatların mesleki sorunlarına çalışma şartlarını düzenleyen bir yasa olmayıp sadece Büyük Baroların küçük Barolara dönüşmesini amaçlayan bir düzenlemeyi içermektedir. Sözün özü budur. Aslında şunu söylemek isterim ki; bu düzenlemeyi hiçbir avukat veya baronun kabul etmesi mümkün değildir. Sebebi ise baroların farklı görüşte olanlarının ayrı çatılarak altında toplanmasını sağlayacaktır. Oysa Avukatlık bir sivil toplum Kuruluşu değildir. Meslek örgütüdür. Meslek örgütlerinde siyasi görüş ön planda olmamalıdır. Meslek sorunları mesleki dayanışma ön palanda olmalıdır. Her siyasi görüşten kişi avukat olarak görev yapabilir. Onun siyasi görüşü mesleğine hiçbir zaman yansımamalıdır. Bu nedenledir ki Çoklu Baro Avukatların mesleki anlamda toplu mücadelesini kıran bir düzenlemedir. Bana göre bu düzenleme geri çekilmelidir. Ankara, İstanbul, İzmir gibi büyük baroların TBB ne çok sayıda delege göndermesi ve Barolar Birliği Başkanlığı ve Yönetim Kurulu üyeliğinde daha fazla söz sahibi olması ve Anadolu Barolarının bu anlamda pek söz sahibi olamayışı hep eleştirimiz olmuştur. İstanbul Barosu TBB ne 130 Delege gönderirken Kütahya Barosu ancak 2 delege ile temsil edilmektedir. Bu da adil bir düzenleme değildir. Bu bizleri de üzen bir durumdur. Ama bu sıkıntının aşılmasının yolu çoklu Baro'dan ziyade nispi temsil sistemi ile çözülebileceği kanaatindeyiz. Çoklu Baroya imkân sağlanması mesela İstanbul'da 70 bin avukatın çalıştığı düşünülürse 2000 kişi bir baro kurabiliyorsa bir sürü baronun olacağının işaretidir. Denetim mekanizması açısından da bir sürü sorunu beraberinde getirecektir. Oysa bu yasa sadece çoklu baroya işaret etmektedir. Avukatlarla ilgili başkaca önemli bir değişikliği içermemektedir. Oysa Avukatların dağ gibi sorunları beklemektedir. Mevcut Avukatlık Yasası da beklentileri karşılamaktan uzaktır. Bize göre büyük tepki alan bu yasanın Meclisten çekilmesi Avukatlık mesleğinin de tüm sorunlarının çözümlenebileceği yeni bir yasal düzenlemenin meclisten geçirilmesi en akıllıca ve ülke yararına bir yol olacaktır. Ayrıca Yeni Yasa için fazla bir çalışmaya gerek yoktur. Adalet Bakanlığı ve Barolar birliğinde bu konuda ciddi bir çalışma dokümanlar bulunmaktadır. Bakanlık ve Barolar Birliği bu ortak bir çalışma ile bir ay içinde yeni bir kanun hazırlayıp Meclise sunabilir kanaatindeyiz.