Vali NAYİR, Basın Mensuplarıyla Bir Araya Geldi

(İHA) - İhlas Haber Ajansı | 27.07.2016 - 22:52, Güncelleme: 13.11.2023 - 06:33 6945+ kez okundu.
 

Vali NAYİR, Basın Mensuplarıyla Bir Araya Geldi

 Kütahya Valisi Ahmet Hamdi Nayir, Türk Basınında Sansürün Kaldırılışının 108. Yıldönümü ve Basın Bayramı sebebiyle basın mensuplarıyla kahvaltıda bir araya geldi.    Vali Ahmet Hamdi Nayir ev sahipliğinde, Kütahya Polisevinde düzenlenen programa İl Basın ve Halkla İlişkiler Müdürü Hamiyet Özkalay, basınla ilgili- birlik- cemiyet ve dernek başkanları ile televizyon - gazete sahipleri, muhabirleri, ajans temsilcileri ile radyo programcıları katıldı.   Türk Basınında Sansürün Kaldırılışının 108. Yıldönümü ve Basın Bayramı’nı kutlayan ve katılımlarından dolayı basın mensuplarına teşekkür eden Vali Ahmet Hamdi Nayir 15 Temmuz’da önlenen darbe girişiminde yazılı ve görsel medyanın rolü ve önemine dikkat çekti. Vali Nayir, “Haber alma, bu haberi yayma özgürlükleri demokrasinin en vazgeçilmezleri. Bu konunun en vazgeçilmezi de basın. Basın olmadıktan sonra haber alma, haberleri yayma özgürlüğü olmuyor. İnsan toplu olarak yaşamak için yaratılmış bir varlık.  Toplu olmanın gereği de bir şeylerden haberdar olmayı gerektiriyor. İnsanlar yalnızca kendisini değil, çevresini bilme, dünyayı tanıma ihtiyacında. Bu işin kapısını büyük ölçüde açacak olan da basın, basın mensupları. 15 Temmuz 2016’da yaşadığımız milli iradeye başkaldırıda, bu ihanette de gördük ki demokrasinin ve milli iradenin de savunulmasının en vazgeçilmezi yine basın oldu. Çok fedakar bir şekilde devletin en üst noktalarının talepleri basın yoluyla, medya yoluyla halkımıza iletildi. O cesaret vurgulu bir şekilde verilince sokaklar tanklara karşı elinde terliğiyle mücadele eden insanlarla doldu. Çok kötü şeyler yaşadık ama geldiğimiz nokta kötü değil. Bunda basının da çok büyük emeği olduğunu ve bu konuda şükranı hakkettiğinizi belirtmek istiyorum. Basın olarak sizler halkın gözü, kulağı, dilisiniz. Siz de görecekler, duyacaklar, sizle konuşacaklar. Bizler için bir aynasınız, kendimizi siz de göreceğiz. Özgürlük hiçbir zaman sorumsuzluk değil, bunu biliyorsunuz. Sizlerin de mutlaka ilkeleri var. Basın ilkeleri dediğimizde diğer hiçbir meslek grubunda olmayan, yerleşmiş, teamülü olmuş, geleneği olmuş hususlara sahipsiniz. Bu son olayda da gördük ki basınımız bu ilkeleri yalnızca yazmıyor, aynı zamanda yaşıyor. Bu ilkeler gereğince milli birlikten yana, devletten yana, özgürlüklerden yana hassasiyetleriniz. Eğer darbe girişimi istedikleri sonuca ulaşmış olsaydı bugün burada toplanma özgürlüğümüz bile yoktu. Bütün bunların hassasiyetini duyduğunuz, görevlerinizi hakkıyla yaptığınız için bugün hep beraber buradayız” dedi. Gazetecilerin doğru bilgilere ulaşması ve kamu faaliyetlerinden birebir haberdar olması için gerekli çalışmayı yapacağını bildiren Vali Nayir, “Sizlerin görevini en iyi şekilde yapabilmeniz için valilik ve kaymakamlıklar olarak üzerimize düşeni yapacağız.  Sizler de inanıyorum ki bizlerin faaliyetlerini yansıtmada veya görmüş olduğunuz hususları aktarmada yine hassas davranacaksınız. Bazen haber değeri olan şeylerde dahi bu ilimize fayda sağlamayacak, Kütahyaʹyı yanlış tanıtacak deyip bu haberden vazgeçtikleriniz oluyordur. Bu kişi haklarına dokunuyor mu, burada devleti rencide eder mi diye düşünüp onlardan da vazgeçtiğiniz oluyordur. Ben, görevinizi bu hassasiyetleri de düşünerek yaptığınıza inanıyorum. Bizler sizin işinizi kolaylaştırmaya çalışacağız. Kamu kurum ve kuruluşlarımıza sizlerin arasında eşit davranmasını ve sizlerle olan mesafesini eşit tutmasını isteyeceğim. Genel prensibimiz şu; gazetecilerin kamu faaliyetlerinden birebir haberi olması lazım. İl müdürlerimizin kurumlarına ilişkin bilgileri yoruma dayalı olmadığı sürece basın mensuplarıyla paylaşmasında hiçbir sakınca yok. Açıklamalarda demeç ve yorum olmayacak” ifadelerini kullandı.   Gazetecilerin, Anayasa’nın 120. maddesi uyarınca ülke genelinde ilan edilen 3 ay Olağan Üstü Hal (OHAL)  uygulamasına ilişkin sorularını yanıtlayan Vali Nayir, “Olağanüstü Hal (OHAL) uygulaması sıkıyönetim değil. Yine sivil bir irade söz konusu. Sadece bizim yetkilerimizde bir artış olacak. Bunlarla birlikte bu Olağanüstü Hal uygulaması halka karşı değil. Buradaki olağanüstü tedbirlerin halk nezdinde en az cephe, yer bulmasını sağlayacak bizim görevlerimiz var. Bu iş tamamen devletin kendisine bir OHALʹi diyebiliriz. Devlet içerisindeki sahte yapılanmaların çözülmesine yönelik yetkilerin artırılmasıdır. Bu alandaki sizlerin yapacağı çalışmalarda da bu sistemin bir olağanüstülük oluşturmaması için çalışacağız. Sizlerle birlikte yine ülkemizin, devletimizin bekası, milli irade, demokrasi ve özgürlük hassasiyetimizi hep birlikte götürmeye çalışacağız. Bu güzel bir fotoğraf. Sizlerin arasındaki bu fotoğraf, sizlerin aracılığıyla toplumun tamamına yayılsın isteriz. Geldiğimden beri dilim oldunuz, gittiğim yerlerde yaptığım konuşmaları belki de benim ifade ettiğimden daha da güzelleştirerek sizler yazılı ve görsel medya aracılığıyla halka sundunuz. Milli birlik ve beraberlik, ekip çalışması, devletin gülen yüzü olmak önemli. Tüm bu hususları işlediniz, buna da ihtiyaç vardı. 15 Temmuz 2016 tarihinde yaşanan darbe girişimi de birlik ve beraberliğe büyük bir ihtiyaç olduğunu net olarak gösterdi. Devletin gülen yüzü olmak gerekiyorsa milli iradeye, demokrasiye sahip çıkmak lazım. Bu uğurda vermiş olduğumuz 246 demokrasi şehidimizi de rahmetle anıyoruz, çok büyük fedakarlıklar yapıldı. Bu amaçla hiçbir kurumumuzu da küçük görüp, kötülememek lazım. Türk Silahlı Kuvvetleri’ni (TSK) yıpratmamamız gerekiyor. Eğer biz bugün iyi bir noktadaysak o asker üniforması giymiş teröristlerin yanında asker üniformasının hakkını veren, onlara karşı gelen vatansever, milli iradeye saygı duyan milletimizin öz evlatları var, onları korumamız lazım" diye konuştu.   Kütahya basınının devlet ve millet hassasiyetini takdir ettiğini ifade eden Vali Ahmet Hamdi Nayir, “Bugünler farkındalığın oluşması ve dayanışmanın meydana gelmesi için fırsat günleri. Devletin en üst makamından sizlere kadar herkes yazılı ve görsel medyanın önemi, toplumdaki yeri konusunda vatandaşla ilgili vatandaşa yönelik açıklamalar yapmaya çalışıyor. Dolayısıyla sizlerin de birlik ve beraberliği önemli. Biz kamu görevlileri olarak inanıyoruz ki basın da kamu görevi yapıyorsunuz. Sizler özgür olarak, kendi bildiklerinizle hükmedip yazacaksınız. Basın 4’üncü kuvvet. Yasama, yürütme ve yargıdan sonra gelen, hükmü, kudreti, etkinliği bakımından hep böyle değerlendirildi. Ancak bu hiçbir şekilde sorumsuz olmayı gerektirmiyor, hassasiyetleri gerektiriyor. Geldiğim süre içerisinde gördüm ki, Kütahya’da bu hassasiyetlere de üst derece saygı gösterilen bir yer. Hepinize katılımlarınızdan dolayı teşekkür ediyor, Türk Basınında Sansürün Kaldırılışının 108. Yıldönümü ve Basın Bayramınızı kutluyorum” şeklinde konuştu.   Türk Basınında Sansürün Kaldırılışının 108. Yıldönümü ve Basın Bayramı sebebiyle düzenlenen program soru cevap kısmının ardından sona erdi. - DORUK Vali NAYİR: "Medya, 4. Kuvvet Olduğunu Kanıtladı" Videosu için Tıklayınız....
 Kütahya Valisi Ahmet Hamdi Nayir, Türk Basınında Sansürün Kaldırılışının 108. Yıldönümü ve Basın Bayramı sebebiyle basın mensuplarıyla kahvaltıda bir araya geldi.    Vali Ahmet Hamdi Nayir ev sahipliğinde, Kütahya Polisevinde düzenlenen programa İl Basın ve Halkla İlişkiler Müdürü Hamiyet Özkalay, basınla ilgili- birlik- cemiyet ve dernek başkanları ile televizyon - gazete sahipleri, muhabirleri, ajans temsilcileri ile radyo programcıları katıldı.   Türk Basınında Sansürün Kaldırılışının 108. Yıldönümü ve Basın Bayramı’nı kutlayan ve katılımlarından dolayı basın mensuplarına teşekkür eden Vali Ahmet Hamdi Nayir 15 Temmuz’da önlenen darbe girişiminde yazılı ve görsel medyanın rolü ve önemine dikkat çekti. Vali Nayir, “Haber alma, bu haberi yayma özgürlükleri demokrasinin en vazgeçilmezleri. Bu konunun en vazgeçilmezi de basın. Basın olmadıktan sonra haber alma, haberleri yayma özgürlüğü olmuyor. İnsan toplu olarak yaşamak için yaratılmış bir varlık.  Toplu olmanın gereği de bir şeylerden haberdar olmayı gerektiriyor. İnsanlar yalnızca kendisini değil, çevresini bilme, dünyayı tanıma ihtiyacında. Bu işin kapısını büyük ölçüde açacak olan da basın, basın mensupları. 15 Temmuz 2016’da yaşadığımız milli iradeye başkaldırıda, bu ihanette de gördük ki demokrasinin ve milli iradenin de savunulmasının en vazgeçilmezi yine basın oldu. Çok fedakar bir şekilde devletin en üst noktalarının talepleri basın yoluyla, medya yoluyla halkımıza iletildi. O cesaret vurgulu bir şekilde verilince sokaklar tanklara karşı elinde terliğiyle mücadele eden insanlarla doldu. Çok kötü şeyler yaşadık ama geldiğimiz nokta kötü değil. Bunda basının da çok büyük emeği olduğunu ve bu konuda şükranı hakkettiğinizi belirtmek istiyorum. Basın olarak sizler halkın gözü, kulağı, dilisiniz. Siz de görecekler, duyacaklar, sizle konuşacaklar. Bizler için bir aynasınız, kendimizi siz de göreceğiz. Özgürlük hiçbir zaman sorumsuzluk değil, bunu biliyorsunuz. Sizlerin de mutlaka ilkeleri var. Basın ilkeleri dediğimizde diğer hiçbir meslek grubunda olmayan, yerleşmiş, teamülü olmuş, geleneği olmuş hususlara sahipsiniz. Bu son olayda da gördük ki basınımız bu ilkeleri yalnızca yazmıyor, aynı zamanda yaşıyor. Bu ilkeler gereğince milli birlikten yana, devletten yana, özgürlüklerden yana hassasiyetleriniz. Eğer darbe girişimi istedikleri sonuca ulaşmış olsaydı bugün burada toplanma özgürlüğümüz bile yoktu. Bütün bunların hassasiyetini duyduğunuz, görevlerinizi hakkıyla yaptığınız için bugün hep beraber buradayız” dedi. Gazetecilerin doğru bilgilere ulaşması ve kamu faaliyetlerinden birebir haberdar olması için gerekli çalışmayı yapacağını bildiren Vali Nayir, “Sizlerin görevini en iyi şekilde yapabilmeniz için valilik ve kaymakamlıklar olarak üzerimize düşeni yapacağız.  Sizler de inanıyorum ki bizlerin faaliyetlerini yansıtmada veya görmüş olduğunuz hususları aktarmada yine hassas davranacaksınız. Bazen haber değeri olan şeylerde dahi bu ilimize fayda sağlamayacak, Kütahyaʹyı yanlış tanıtacak deyip bu haberden vazgeçtikleriniz oluyordur. Bu kişi haklarına dokunuyor mu, burada devleti rencide eder mi diye düşünüp onlardan da vazgeçtiğiniz oluyordur. Ben, görevinizi bu hassasiyetleri de düşünerek yaptığınıza inanıyorum. Bizler sizin işinizi kolaylaştırmaya çalışacağız. Kamu kurum ve kuruluşlarımıza sizlerin arasında eşit davranmasını ve sizlerle olan mesafesini eşit tutmasını isteyeceğim. Genel prensibimiz şu; gazetecilerin kamu faaliyetlerinden birebir haberi olması lazım. İl müdürlerimizin kurumlarına ilişkin bilgileri yoruma dayalı olmadığı sürece basın mensuplarıyla paylaşmasında hiçbir sakınca yok. Açıklamalarda demeç ve yorum olmayacak” ifadelerini kullandı.   Gazetecilerin, Anayasa’nın 120. maddesi uyarınca ülke genelinde ilan edilen 3 ay Olağan Üstü Hal (OHAL)  uygulamasına ilişkin sorularını yanıtlayan Vali Nayir, “Olağanüstü Hal (OHAL) uygulaması sıkıyönetim değil. Yine sivil bir irade söz konusu. Sadece bizim yetkilerimizde bir artış olacak. Bunlarla birlikte bu Olağanüstü Hal uygulaması halka karşı değil. Buradaki olağanüstü tedbirlerin halk nezdinde en az cephe, yer bulmasını sağlayacak bizim görevlerimiz var. Bu iş tamamen devletin kendisine bir OHALʹi diyebiliriz. Devlet içerisindeki sahte yapılanmaların çözülmesine yönelik yetkilerin artırılmasıdır. Bu alandaki sizlerin yapacağı çalışmalarda da bu sistemin bir olağanüstülük oluşturmaması için çalışacağız. Sizlerle birlikte yine ülkemizin, devletimizin bekası, milli irade, demokrasi ve özgürlük hassasiyetimizi hep birlikte götürmeye çalışacağız. Bu güzel bir fotoğraf. Sizlerin arasındaki bu fotoğraf, sizlerin aracılığıyla toplumun tamamına yayılsın isteriz. Geldiğimden beri dilim oldunuz, gittiğim yerlerde yaptığım konuşmaları belki de benim ifade ettiğimden daha da güzelleştirerek sizler yazılı ve görsel medya aracılığıyla halka sundunuz. Milli birlik ve beraberlik, ekip çalışması, devletin gülen yüzü olmak önemli. Tüm bu hususları işlediniz, buna da ihtiyaç vardı. 15 Temmuz 2016 tarihinde yaşanan darbe girişimi de birlik ve beraberliğe büyük bir ihtiyaç olduğunu net olarak gösterdi. Devletin gülen yüzü olmak gerekiyorsa milli iradeye, demokrasiye sahip çıkmak lazım. Bu uğurda vermiş olduğumuz 246 demokrasi şehidimizi de rahmetle anıyoruz, çok büyük fedakarlıklar yapıldı. Bu amaçla hiçbir kurumumuzu da küçük görüp, kötülememek lazım. Türk Silahlı Kuvvetleri’ni (TSK) yıpratmamamız gerekiyor. Eğer biz bugün iyi bir noktadaysak o asker üniforması giymiş teröristlerin yanında asker üniformasının hakkını veren, onlara karşı gelen vatansever, milli iradeye saygı duyan milletimizin öz evlatları var, onları korumamız lazım" diye konuştu.   Kütahya basınının devlet ve millet hassasiyetini takdir ettiğini ifade eden Vali Ahmet Hamdi Nayir, “Bugünler farkındalığın oluşması ve dayanışmanın meydana gelmesi için fırsat günleri. Devletin en üst makamından sizlere kadar herkes yazılı ve görsel medyanın önemi, toplumdaki yeri konusunda vatandaşla ilgili vatandaşa yönelik açıklamalar yapmaya çalışıyor. Dolayısıyla sizlerin de birlik ve beraberliği önemli. Biz kamu görevlileri olarak inanıyoruz ki basın da kamu görevi yapıyorsunuz. Sizler özgür olarak, kendi bildiklerinizle hükmedip yazacaksınız. Basın 4’üncü kuvvet. Yasama, yürütme ve yargıdan sonra gelen, hükmü, kudreti, etkinliği bakımından hep böyle değerlendirildi. Ancak bu hiçbir şekilde sorumsuz olmayı gerektirmiyor, hassasiyetleri gerektiriyor. Geldiğim süre içerisinde gördüm ki, Kütahya’da bu hassasiyetlere de üst derece saygı gösterilen bir yer. Hepinize katılımlarınızdan dolayı teşekkür ediyor, Türk Basınında Sansürün Kaldırılışının 108. Yıldönümü ve Basın Bayramınızı kutluyorum” şeklinde konuştu.   Türk Basınında Sansürün Kaldırılışının 108. Yıldönümü ve Basın Bayramı sebebiyle düzenlenen program soru cevap kısmının ardından sona erdi. - DORUK Vali NAYİR: "Medya, 4. Kuvvet Olduğunu Kanıtladı" Videosu için Tıklayınız....
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve dorukmedya.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.