Nafi GÜRALʹdan, Ağır İthamlara Cevap

 KUTSO Başkanı ve Kütahya Porselen Yönetim Kurulu Başkanı Nafi GÜRAL, Otel Harlek açılışında kendisine yöneltilen ithamlara net cevaplar verdi. Kendisinin kavgadan yana değil, birlik beraberlikten yana olduğunu ifade eden Nafi GÜRAL, kendisine yapılan haksız saldırılardan dolayı bunu yapanlara hakkını helal etmediğini belirterek, "Bu davranışlar beni Kütahyaʹya hizmet etmekten ve yeni yatırımlar yapmaktan alıkoyamaz. Çalışmalarıma aynı hızla devam edecek, yeni yatırımlar yapacağım" dedi.   Nafi GÜRAL: "Harlek Otel açılışında teşekkür edilmesi gerekirken, sarf edilen asılsız sözlere karşı açıklama yapılmasını gerekli gördüm.   Harlek Otel 2004 yılında 10 yıl için ihaleye çıktı, kiraladık.   Harap hali ve kötü yönetimi nedeni ile Turizm Belgesi iptal edilmiş oteli 3.600,000 dolar harcama yaparak Özel Belgeli Turistik Otel haline getirdik.   Otel açık alandan  gidilen bloklar halinde iken, birbirine koridorlar ile bağlayarak özellikle kış aylarında açık havada yürümek mecburiyetini ortadan kaldırdık.   Tüm mekanik ve elektrik tesisatını değiştirdik.   2004 yılında oteli belediyeden devraldıktan sonra mevcut tüm mobilyalarını, yatak odalarını, eşyalarını söküp belediyeye verdik.  Belediye de ihtiyaç sahiplerine dağıttı. Kayıtları belediyede vardır.    Bütün odaları termal kür yapılacak şekilde jakuzili olarak yeniden inşa ettik.    40 yıldır kullanılan kalorifer tesisatı iflas ettiği için yerden ısıtma yaptık.    Sıfırdan inşaatı yapılanları listelersek: Kadınlar hamamı Kapalı yüzme havuzu Bahçedeki restorandan başka otelin üst katına restoran Mutfak   Kadınlara ayrı erklere ayrı olmak üzere; Masaj bölümleri Sauna Buhar banyosu Kuaför    Mevcut lobiye iki katı daha fazla alan kazandıracak ilave lobi yaptık. Bahçede bulunan mevcut restoran demir çerçevelerini atıp modern hale getirdik, komple yeniledik.  Mevcut hamam mermerlerini ve  kurnalarını tamamen değiştirdik; göbek taşı, jakuzi ve yerden ısıtma yaptık. Açık hava sineması yaptık.    Tüm bu yapılanlar olduğu gibi duruyor. Oteli tahliye ederken bıraktığımız mobilyalarımız ve hatta yatak örtülerimizin bile yeni açılan otelde kullanıldığını görüyoruz.  Bunların hepsi otelin giderlerinde yer aldığı için aynen duruyor ve kullanılıyor. Asansör ise gider değil, şirketimizin demirbaşında kayıtlı olduğu için yerine iade etik.    "Ilıca Harlekʹi neden bıraktık?" sorusuna cevap aramak gerekirse:    Ilıcaʹyı termal destinasyon haline getirmek istedik.    Zamanın Belediye Başkanına "Biz 5 yıldızlı 2000 yataklı otel yapalım, Kütahyalı değişik sınıflarda toplam 1000 yatak kapasiteli oteller yapsın" Ilıcaʹyı termal destinasyon haline getirelim dedik.    Bu amaçla Harlek yanındaki Turizm Bakanlığı arsası ihalesine girdik, kazandık.    Belediyenin  açtığı Vadi Projesi ihalesini kazandık.    Vadi Projesi kapsamında Termal Kür Merkezi yapıp, hem biz hem de Kütahyalıların açacakları oteller yararlansın istedik.    Ancak Belediye, Vadi ihalesini iptal etmemizi talep etti, iptal ettik.    Yeterli su alamadık.  Ve Turizm Bakanlığıʹndan kazandığımız ihaleyi de iptal ederek Ilıcaʹda 3000 yatak hayalimiz söndü.    Buna rağmen, sözleşmemizin ortasında belediyeye müracaat ederek ilave yatırım yapmayı arzu ettiğimizi, bu nedenle sözleşmemizin uzatılmasını talep ettik. Reddedildi. Müracaatımız belediye kayıtlarında vardır.    Kira bitiminde yeni renovasyon gerekiyordu. Renovasyon için bina sağlamlığı araştırıldığında sağlam olmadığını gördük.  Harcadığımız paranın tek bir lirasını bile geri kazanamadık.    Belediyeye olan kira bedelini ve bakanlığa yapılacak ödemeleri tek bir gün aksatmadan ödedik.    Bakanlığın belediyeden istediği katkı payını belediye bizim ödememizi isteyince, devam etmemizin mümkün olamayacağını anladık ve kira uzatma talebinde bulunmadık.  Sonraları belediye tarafından tekrar ihaleler açıldı fakat ihaleye giren çıkmadı. İhaleye girmek isteyenleri benim engellediğimi söyleyenlerin, engellediğim kişileri konuşmaları halinde durum açıklığa kavuşur.  Son zamanlarda şahsıma, şirketlerime, temsil ettiğim kurumlara olan saldırıları Kütahya halkı görüyor. Ben kendimi bu memleketin neferi, şirketlerimi ise memleketin malı olarak görüyorum. Bu saldırılar ile beni ve şirketlerimi yıldırmak, bıktırmak, itibarsızlaştırmak istedikleri anlaşılıyor ancak ne yaparlarsa yapsınlar korkmayacağız, yılmayacağız, hizmetlerimize devam edeceğiz. Türkiyeʹde hiç yapılamayan bone china üretmek üzere, 2016 yılı bitmeden yeni fabrikamızı açarak hem istihdam, hem de katma değer yaratmaya devam edeceğiz.    Kütahya ne çekti ise kavgalardan çekti. Ben kavga adamı değil, hizmet adamıyım. Hizmetlerim devam edecek. Bana reva görülenlere üzülmedim dersem yalan olur. Onlara aynı üslupla cevap veremem, yalan yanlış şeyler söyleyemem. Söylediklerimin hepsi kayıtlıdır, belgelidir.   Sadece hakkımı helal etmediğimi söylemekle yetinirim.   Unutmasınlar ki makamlarının onlara verdiği güç ellerinden gittiğinde, neler olduğunu yaşayarak görüyorlar." ifadelerini kullandı. - DORUK